Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Şubat '15

 
Kategori
Sevgililer Günü
 

Sevgi mi, aşk mı, tutku mu, cinsellik mi, cazibe mi?

Sevgi mi, aşk mı, tutku mu, cinsellik mi, cazibe mi?
 

 

“İnsanları iyi kötü diye ayırmak anlamsızdır. İnsanlar ya cazibelidirler, ya da bezdiricidirler” (O.Wilde)

14 Şubat tüm Dünya’da “Sevgililer Günü” olarak kutlanıyor…

Sevgi nedir, kaynağını nerden alıyor… Aşk, tutku, bağımlılık, cinsellik ve cazibenin sevgiyle bağlantıları nelerdir…

İnsanın doğası nedir, eğitimsiz sevgi olur mu? İnsanı hayvanlardan ayıran temel özellikler nelerdir…

İnsan, doğanın en zayıf ve en korumasız yaratığıdır…

Bir aslan gibi pençesi, bir kartal gibi kanatları, bir Şahin gibi gözleri, bir balık gibi solungaçları yoktur…

Hayvanların yavruları doğar doğmaz yürümeye, hareket etmeye hazırken, insan yavrusu dört-beş yaşına kadar annesine bağımlıdır.

İnsanoğlu sırf bu yüzden varoluşundan beri aile kurmak, topluluk halinde yaşamak zorundaydı… Bunu da aklı, düşüncesi, dili sayesinde toplu olarak(sosyal) yaşayarak başarmıştır… Tüm bunlara rağmen insanoğlu sütten çıkmış ak kaşık mıdır? Aklını nasıl ve ne şekilde kullanıyor?

Thomas Hobbes (1588 – 1679) “İnsan insanın kurdudur “ der.

Ona göre insanoğlu doğası gereği hep çatışma ve savaş halindedir…

Buna karşın insanoğlu doğası gereği “iyidir” diyen görüşler de vardır…

İnsan doğası gereği iyiyse, bu çatışmalar, bu düşmanlıklar, bu savaşlar neden…

Tüm bunların nedeni, adına eğitim dediğimiz ve aile, okul, çevre üçgeninin yarattığı bulaşıcı bir hastalıktır…

Sevginin öğretil(e)mez olduğunu sanıyoruz ve sevgi eğitimini hep es geçiyoruz…

Şu anda, Dünyamızın çoğu bölgesinde çatışmalar yaşanıyor ve insanlar birbirlerini acımasızca öldürüyorlar…

Okullarımızda çocuklarımıza, fen, matematik, sosyal bilimler ve birçok ders öğretiyoruz…

Sevgiye, barışa, emeğe, kardeşçe bölüşmeye dair dersleri ise yok sayıyoruz…

Tüm bunların yanında Din kültürü dersleriyle ve diğer derslerin konuları arasına sız(dırıl)mış konularla sevgisizlik ve fanatizm bir ölçüde güçlendiriliyor... Sevginin değil, sevgisizliğin eğitimini yaptırıyoruz okullarda…

Eğitimin ve yaşamın içine bir şekilde sokulmuş, töreler,  kul, köle, maraba, ümmetçilik, dogmatik anlayışlar, örfler, tabular sevgisizliğin oluşumuna katkı sağlıyorlar…

Sevgi dedik, “Sevgililer Günü” dedik… Sevgililer günü, özünde sevgi olmayan, sadece tüketimi artırabilmek için uydurulmuş yapay bir gündür… Bugünün bir faydası oluyor, o da sevgi üzerine tartışmalar yapılıyor, sevgi eğitiminin gerekliliği üzerinde duruluyor… Sevgisizlik yaratan unsurlar gözler önüne seriliyor… Her şeye rağmen sevgiye ve barışa da bir katkısı oluyor…

Aşkın çekim gücü cinsellik mi, cazibe midir, iyi huy mudur, gizem midir, güzellik midir,  yoksa anlamını bilemediğimiz başka bir şey midir?

Aşk romanları yazarı Tolstoy’a göre: Güzel olan sevgili değil, sevgili olan güzeldir” . Ünlü sanatçı Spohia Loren’e göre ise: Seksi çekicilik elinizde olanın yüzde ellisidir. Diğer yüzde ellisi ise insanların sizde ne olduğunu düşünmesidir”…

Dünya ülkeleri aşk konusunda neler düşünüyor… Atasözleri bu konuda bize önemli ipuçları veriyor… Bu konuda derlediğim bazı ülkelere ait atasözlerini sizlerle paylaşmak istiyorum… Kimine göre göz, kimine göre yüz, kimine göre kalp, kimine göre akıl, kimine göre gizem, kimine göre cazibe, kimine göre ayna, kimine göre emek, kimine göre yürek aşkın çağrısıdır veya göstergesidir… O kadar çok nedeni var ki: İşte bazı örnekler…

* Gözler, kalbin dilidir. -Alman-

* Yüzler, kalbin aynasıdır. - Rus-

* Kalp, cam gibidir, bir kez kırıldığı zaman tekrar yerine gelmez. - Ermeni –

*Aşk, gözlerde başlar. - Rus –

* Kızlar akıllı adam, erkekler de güzel kız ararlar. - Vietnam-

* Seven kişi, hataları görmez . - Kore-

*Aşkın gözü kördür, fakat o uzaktan görür. - İtalyan –

*Yalnız, ilk aşk gerçek aşktır. - Arap –

* Müzik ve çiçek aşkı çağırır. - İspanyol –

* Aşk her zaman güzeldir . - Moğol-

* En güzel ayna gözdür. -Rus-

* Görmek için bakan anlar . - İngiliz –

* Güneşsiz yaşanmaz, aşksız mutlu olunmaz. - Rus –

* Gönül kimi severse güzel odur. - Türk –

* İki gönül bir olunca, samanlık seyran olur. -Türk –

* Eğer, aşk yoksa güzelliğin bir anlamı yok. -Kazak-

* Aşk, üç vermek bir almaktır. - Brezilya-

* Güzel yüzler, öpücüğü çekerler. - Hindistan –

* Kalp yangını, yüze yansır. -Rus –

* Gözden uzak olan, kalpten de uzak olur. - Fransız –

* Göz görmezse, kalp unutur. - Fransız –

* Kalp, gözden önce görür. - Arap-

* Karın açsa, kalp kalbi görmez. - Tacik –

* Tüm iyi kızlar, yoksul evlerden çıkar . - Türkmen-

*Kalp masa örtüsü değildir, her yere serilmez .- Azeri-

* Yasak meyve, tatlı olur. - Alman-

*Üç şey gizlenemez: Aşk, duman, yoksulluk.( Arap Atasözü.)

* Nişanlanmak, evlenmek demek değildir. - Alman –

* İyi bir inek, kendisine ahır arar. - Alman –

* Aşkın gözü kördür. - Alman-

* Göz ne görürse kalp ona inanır. - Alman –

* Kızlar aynaya dua ederler. - Alman-

* Dünyanın hiçbir mutfağı iki kadını alabilecek kadar geniş değildir. (Sudan Atasözü)

Ünlü yazarlar, düşünürler, Felsefeciler aşk konusunda neler söylemişler birkaç örnek de onlardan verelim…

* Kadın, erkeği kılıçsız zapteder, ipsiz bağlar. (Tos)

* Işıklar söndüğü zaman her kadın güzeldir. (Plutarch

* Tanrı kadınları, erkekleri evcilleştirmek için yarattı. ( Voltaire

* Kadınları güzel yapan tanrı, sevimli yapan şeytandır. (Oscar Wilde)

* Güzel kadın gözü, iyi kadın gönlü okşar. (Napolyon)

* Dünyada her şey kadının eseridir.( Atatürk)

* Erkeğin yaradılışında sevmek yoktu. Ona aşkı öğreten kadındır. (Geraldy)

* Güzelliğin beş para etmez, bu bendeki aşk olmasa ( Âşık Veysel)

* Erkekler kadınların ilk aşkı, kadınlar da erkeklerin son aşkı olmak ister. ( Oscar Wilde)

* İnsan arzularını sever, arzuladıklarını değil. (Nietzsche)

* Aşk, ciddi bir akıl hastalığıdır. (Platon)

* Aşk sayesinde herkes bir şaire dönüşür. (Aristo)

* Seviyorum, o halde varım.( Dostoyevski)

Görüldüğü gibi aşkı tanımlayabilmek, yorumlayabilmek o kadar kolay değil… Psikanaliz konusunda yılardır çalışan Sigmund Freud’un bu konudaki çaresizliği günümüzde de devam etmektedir… Ne demişti Freud: Kadın ruhu konusunda otuz yılı aşkın çalışmalarıma karşın, yanıtlamayı başaramadığım bir soru var: “Kadınlar ne ister”

O kadar çok yanıtını bulamayan soru var ki… Sorulara takılıp kalmamak gerekiyor… Sevgi her şeyin başı… Tüm kötülükler, sevgisizlikten kaynaklanıyor… Sevgi, eğitim ve de emek istiyor… Okullarımız da, ailemiz de, televizyonlarda sevgiye yönelik eğitimlerin artması dileğiyle…

Sevgililer Gününüz kutlu ve mutlu olsun. Sevgi ve aşk emek ister, saygı ister. Sevgi ve aşk kullanıldıkça ömrü artar. Sevgisiz ve aşksız kalmayın.

Erdoğan Şahin, Didim

 

 

   

 

 

 
Toplam blog
: 1410
: 1053
Kayıt tarihi
: 04.11.06
 
 

Emekli öğretmenim ve  emeklemeye devam ediyorum.  Emeklilik yaşamın sonu değil, yaşama yeni amaçl..