Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Eylül '10

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Sevgi mi? beğeni mi ?

Sevgi mi? beğeni mi ?
 

Bireyler içyapısı gereği sevdiğiyle yaşamak ve onunla olmak ister! Sevgisini dile getirirken onunla birlikte yaşar! Sevginin ne olduğunu kavra masada içinde çoğunluğun ‘’beğeni ‘’yâda’’sevgi’yi birbirine karıştırır. ‘’Beğeni ‘’yanında bazen sahip olma arzusu ile birlikte açığa çıkar! Bazen içindeki nesnelerden hoşlandığını dile getirse de, beğendiğinin sahip olmak ve üzerindeki küfleten tasarruf edebilmek arzusunu yaşamaktadır. Bu da ister istemez içindeki duygudan gelmektedir. Kimisi beğendiği ile dolaşırken, kimisi de beğense de, beğenmese de yanında dolaşma arzusunu taşıyarak kendini mutlu etmeye çabalar. Her iki durumda bir fırtınanın yaratığı etkiye benzemektedir. ''Sevmek'' ise süreç itibari ile çok farklı bir duygudur. Sevince yalnızca sevdiğin için, değer verdiğin için yaşamaya ve onunla birlikte huzur dolu günler yaşayarak mutlu olmak ister. Onunla olmak, onunla zevk almak sevip sevmediğinden anlamaya çabalıyorsun. Sevdiğin öylesine sarmıştır aklına, fikrine, duygusuna, ruhuna her şey sana onu hatırlasa da aslında belki sevme duygusunda yoksun dur size karşı bunu kavradığında gerçek sevgi oluşmadığını daha iyi anlaşılır aslında. Sevgi eğer farklılık ile bütünleşmişse bu süreç kendiliğinde yakınlık bile uzak gelir insana, sen kaybolursun, sende sevdiğin kalır yanalsızca beyninde! Onun ise bakışları ile anlamaya çabalarsın, onun değerlendirmesiyle değerlendirirsin, onun dili ile konuşmaya başlarsın, bu durumda artık gözler onun dışında kimseyi görmez olur. Ellerin ise ondan başkasına ulaşmaz olur. Her zaman sana sahiplenmesini istersin. Bedensel yakınlık düşüncesine kapılırsın. Bedensellik düşünce aşırıya kaçarsa sevgi anlamsızlaşır. Oysa onunla tek bir beden, tek bir ruh, tek bir düşünce, tek bir duygu alış verişi içine girmeye çabalıyorsun. Burada sevgi fırtınası müsait ise, sevdiğinde yok edesiye kadar yakar seni; gün gelir kaşında, gözünde, yüzünde, dilinde sevdiğini görürler ve ''sen o olmuşsun’’ derler. Beğenen sahip olmak ister düşüncesi akla gelir. Seven ise sevdiğinde yok olur. Daha doğrusu sevdiğine feda eder her şeyi sevdiği uğruna. Bazılarında ise bu duygudan yoksun kalırlar. Aşık olduklarını sanırlar. Söz dolaşıp sevdiğinin uğruna fedakârlık etmeye gelince duygusallık sevgisi yerine içinde bulunduğu yapmacık sevgi ön plana çıkmaktadır. Bu noktada sevginin içindeki durumu kavramaması duygusallığın verdiği bir süreçtir. Her iki durumda amaç içindeki hedefi yakalamak olsa da aşk büyüleyicisi daha güzeldir. Sevgi doğru kişi ile doğru zamanlıklarda yaşanması gerekmektedir. Beğeni yaşansa da süreç itibarı ile bir noktada sonlanır gider. Sevgi yoksa artık çiftler arasında kopmalar ve içindeki eksiklikler dile getirilir. Yetersizlikler ön planda yoğunlaşır. Karşılıklı suçlu duygusuna dönüşür. Uzaklaşma geldiğinde nefretlik başlar süreç itibarı ile sevdiği sandığı duygular kendiliğinde yok olup gitmektedir. Oysa fırtınaların sarmadığı sevgiler kalıcı sevgilerdir. Sevgi eğer fırtına ile bütünleşmişse geriye dönmek artık imkansızlaşmıştır. Fırtınaların sarmalamadığı güzel günlerde güzel sevgiler yaşamak dileğiyle.
 
Toplam blog
: 67
: 1093
Kayıt tarihi
: 13.09.08
 
 

Anadolu üviversitesi menzunuyum. Serbest Muhasebeci Mali Müşavir olarak  İzmirde faliyetime devam..