Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Ocak '07

 
Kategori
Sivil Toplum
 

Sevgi toplumu

Bizler medeniyetler beşeği sayılan Anadolu'da yaşayan insanlar olarak bin kavim bir arada yaşıyoruz. Bu yaşam içinde hoşgörüye inanılmaz ihtiyacımız var. Büyük Anadolu düşünürü Hacı Bektaşı Veli'nin dediği gibi '72 millete bir gözle bakan ' ve Mevlana'nın dediği ' ne olursan ol gel ' diyen düşünçeyi üreten bir toplumuz. Peki ne oldu bize, farklılıkları zenginlik kabul etmek yerine birbirimize saldırır olduk?

Bence bu sorun Türkiye'nin geleceği açısından çok önemli. Bizler sevgi toplumunu oluşturmak için bu soruya bireysel cevaplarımızı vermek zorundayız. Herkes konuyu hükümete, meclise vb. kurumlara atmaya çalışıyor. Bence artık bireysel hatalarımızı düşünme zamanı gelmiştir. Söylediğimiz kurumlara hayat veren bizleriz. Sadece bu konuda değil her olayı ya devlete ya da Allah'a havale ediyoruz. Bizlerin geleceğine sahip çıkması gerekmektedir; siyaset, çevre, kadın hakları, çocuk hakları, eğitim vb. konularda kendimiz ne yapıyoruz?

Kırmızı ışıkta durmadan geçen, üniversite okumuş olsa bile kadın döven, rüşvet almayı normal kabul eden, liyakatla bir yere gelmek yerine torpil peşinde koşan, politikadan şikayet edip işlerini milletvekiline hallettirmeye çalışan bizler değil miyiz? Mikrofon uzatıldığında ahkam kesen ama bunların hiçbirini hayatında uygulamayan bizlerin artık bu ikiliği ortadan kaldırması gerekiyor. Ya düşündüğümüz gibi yaşayacağız ya da yaşadıklarımızı düşündüğümüz olduğunu açıkça kabul edeceğiz.

Bu iki yüzlülük artık her yerde karşımıza çıkıyor. Özelleştirme diye boğaz patladıyoruz yapılan özelleştirmeler mahkemeden dönüyor; "gençler siyasete girsin" diyoruz sesleri çıktığında copluyoruz, mikrofana haber ve belgesel seyrediyoruz derken magazin programları reyting şampiyonu oluyor. Bu örnekler sıralasak destan yazmış oluruz.

Evet; aynanın karşına geçme ve kendimizi dürütçe sorgulama zamanı gelmiştir. Gelecek nesillere daha iyi bir Türkiye için; üreten, çağdaş, laik, demokratik bir Türkiye için kendimizi sorgulamalı ve önce kendimizi değiştirmeli (unutmayalım en rahat kendinizi değiştirebilirsiniz); sonra çevremizi değiştirmek için harekete geçmeliyiz.

Sevgi dolu toplum için, önce kendimizi seveceğiz,sonra ailemizi seveceğiz ve sonrada ayrım yapmaksızın insanları seveceğiz. Ama İsmet Paşa'nın sözlerinide asla unutmayacağız: 'Bu ülkede namuslularda en az namussuzlar kadar cesur olmalıdır!' Kötü için kötü demeyi öğreneceğiz ve kabulleneceğiz, kötülük bizim ailemizden, klubümüzden, partimizden yapılmış olsa dahi...

 
Toplam blog
: 2
: 328
Kayıt tarihi
: 22.01.07
 
 

32 yaşında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunuyum. Sivil to..