Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Nisan '08

 
Kategori
Okullar
 

Sevgi ve saygıya dayalı disiplin-özdenetim

Sevgi ve saygıya dayalı disiplin-özdenetim
 

Mustafa Kemal ATATÜRK


DİSİPLİN, bireyi baskı altına alıp onu yönetmek değildir. Disiplin, bireyin kendi özdenetimini yapabilecek bir seviyeye gelmesi, dışarıdan herhangi bir uyarıya gerek kalmadan bazı kurallara kendi kendine uyması demektir.

Sadi Şirazi: "Zamansız yumuşaklık, heybeti giderir. Ne kendinden bıktırırcasına sert ol, ne de onu, bunu başına çıkarırcasına yumuşak ol"

Öğretmenler, disiplin konusundaki yöntemlerini, kurallarını her sınıfta önemsemelidir. Disiplini sadece katı ve kuralcı yaklaşımlar olarak tanımlanmamalıdır. Disiplin konusunda barışı, sevgiyi, paylaşımı ciddi anlamda etkileyen ahlak anlayışını ve sorumluluğunu hatırlatarak, toplumsal değerlerini sevdirerek, özendirerek uygulamada çaba sarf etmelidir. Kayıpların ve kazançların temelinde uygulanan davranışların ve iletişimin önemini her zaman bilmeli ve uygulamalıdır. Öğrencilerin çalışma düzeni, beslenme alışkanlıkları, giyimleri, sosyal etkinliklere katılımı, kitap okuma, ders çalışma ve oyun saatlerini dikkate almalıdır. Disiplini hiçbir zaman korku silahı olarak göstermemelidir. Öğrencilerini yakından tanımalıdır.

Okullarda Disiplinsizliğin Nedenleri:

Okullarda ve sınıflarda disiplin olaylarının çıkmasının nedenleri vardır. Hiçbir okulda ve derslikte bir neden olmadan disiplin problemi çıkmaz. Disiplin problemlerinin görülmesi, işleyişin aksaklığından kaynaklanır. Disiplinsizliğin en belirgin nedeni kötü yönetim ve iş paylaşımının yeterince olmayışıdır. Disipline neden olabilecek konuları şöyle özetleyebiliriz:

Toplumsal değerlerin önemsenmemesi, ciddiye alınmaması, öğretilip tanıtılmaması,

İşlenen derste öğretmenin uyguladığı metotların öğrencilerin ilgilerine ve ihtiyaçlarına yönelik olmaması,

Öğrencinin eğitim ihtiyaçlarının karşılanamaması,

Ailenin ekonomik gücünün yeterli olmaması, bu durumun eğitime yansıması,

Ailenin, okula ve öğretmene yönelik yaptığı eleştiriler,

Öğrencilerin, sınıf ortamında başıboş bırakılmaları, derslerden uzaklaşmaları,

Öğretmenlerin gereksiz titiz davranışları, anlamsız, tutarsız uyguladıkları kurallar,

Öğrencilerin sınıfta ve okulda önemsenmemesi,

Aşırı ödevler, gereğinden fazla görevlendirmeler ile öğrencilerin bıktırılması,

Öğrencilerin, kıyafeti, saçı ve fiziki yapısının alay konusu olması,

Yukarıda belirtilen örneklemeler disiplinsizliğin nedenleri olarak çoğaltılabilir. Bu gibi sorunların okullarda ve evlerde daha az yaşanması için ailelere ve eğitimcilere büyük görevler düşer. Kabuk çevresini sardığı ağaç için neyse disiplin de eğitim için odur. Bu nedenle kullanılan yöntemler çok önemlidir. Bütün çocukları aynı yöntemlerle belli kalıplar içine sokmak tehlikelidir.

Hayatın her alanında ve eğitimde disiplin şarttır. Çocuğuna gerçek servet bırakmak isteyen eğitimciler onlara disiplinli bir rehberliği önemsemelidir. Unutulmamalıdır ki her çocuk farklı özelliklere sahiptir.

Çocukların kurallara ihtiyacı vardır.

Esasen herkes gibi çocuklarında kurallara ihtiyacı vardır. Bunu bir trafik sistemi ile örnekleyebiliriz. Trafiğin nasıl işlediğinden haberi olmayan bir sürücü arabasına binip yola çıktığında, yolun sağından gideceğine solundan gidebilir, aşırı hız yapıp olmayacak sokaklara girebilir ve neticede trafiği alt-üst eder, kaza yapar ve pek tabi cezalandırılır. Buna engel olmak için trafiğe çıkmadan önce, bütün sürücüler trafik kurallarını öğrenir, neyin yapılıp neyin yapılmadığı benimser, hatta bu prensip ve davranışları deneyerek öğrenme devresinden geçerler. Bunun için de bir süre yanlarından tecrübeli sürücü oturup onlara yol gösterir.

Bu örneği ev içine aktarırsak, ev içinde hareket etmeye başlayan çocuk, ne yapacağını ve nasıl hareket edeceği, yani evin kuralları hakkında eğitim (açıklama) görmemişse haliyle yanlışlar yapacak ve bu sebeple ikaz edilecek veya cezalandırılacaktır. (kızma, bağırma vb.) Çocuk dene ve yanılmalarla, ne yapıp yapmaması gerektiğini öğrenecek ama her zaman sebebini öğrenemeyecektir.

Özdenetim eğitiminde ilk temel yaklaşım, çocuğa ne yapıp, ne yapmaması gerektiğini açıklamak, ona yol göstermek yani trafikte olduğu gibi onu, eğitimden geçirmektir. Yani temel prensip, prensip ve beklentileri açıklamak, ikinci temel prensip ise desteklemektir. Yani sürekli çocuğun kabul edilmez davranışlarına olumsuz tepki göstermek yerine, kabul edilir davranışlarını da takdir edip, pekiştirmek hiç değilse bu yoldaki çalışmalarını övmek ve desteklemektir. Sadece olumsuz tepkilerle büyüyen çocuklar, bir süre sonra isyan eder, karşılık verir, söz dinlemez olur ve daha da önemlisi hayat heveslerini yitirir, kendilerine güvenmez ve küskün olurlar. Bunun karşılığında, kabul edilir davranış ve çabaları takdir gören çocuklar, daha hevesli, mutlu ve güvenilir hareket eder ve daha kolay söz dinlerler.

 
Toplam blog
: 5
: 1760
Kayıt tarihi
: 21.04.07
 
 

Geleceğimizin güvencesi olan çocuklarımız için varız. Meslek yaşamımda hep bir ilkeyi hedef edindim...