- Kategori
- Aşk - Evlilik
Sevgi yolculuğu
Seyirci olmak her zaman aktör olmaktan kolaydır. O yüzdendir Leyla ile Mecnun'u sevmemiz.
Sevgi çıkılan bir yolculuksa, bu yolda bir çok şeye rastlamak elbette mümkün. Seslerin yükseldiğinde duvarlar da yükselir, sağa sola savrulur sözcükler. Severken, bu sevgiyi içten ve dışından ifade etmek zorlaşır. Çünkü yargılamak kızmak o kadar kolaydır ki, bazen yaprak gibi savunmasız dursanda hep aynı cümlelerdeki her kelime anlamını yitirebilir.
Saçlarını içine alıp avuçlarınla sevdiğin, gözlerine bakıp samimiyetle sevgisini anlatmak ne kadar zordur. Bunu yaparken ya da yapmak istemezken neler eksilir yüreğindekileri söylerken. Sevgi yolculuğunu yapmak için önce sevgiyi tanımlamak gerekir, toprağı çiçeği, çocuğu ve güneşi sevmekten öte olmalı tabi ki.
Sevmek, gönlünde yer etmek, yargısız, öngörüsüz olmalı, sevgiyi tanımadan yaşayıp giden insanlar vardır elbette. Birlikte vakit geçirmekten zevk almak, sözünden, gözünden, ruhundan yani ona ait olanı sevmek değerli bir hediye olmalı insana verilen. Ruhunu açınca sevgiye bakışlarda anlam belirir, yani aşkın hangi penceresinden baktığını bilen insanlara hediyedir. Sevgiyi bilmeyenler bilmedikleri her şey gibi sevgiden korkarlar. Onu tanımamak için bir çok başka elbiseler giyerler. Kendilerine izin vermeden yürürken, zordur elbette yolları. Sevginin ruhunda ve zihninde oluşabilmesi için önce kendimize izin vermeliyiz.