Sevgi

Ondört şubat sevgililer günü insanların paylaşımları için bir bahane yaratır. Herkesin kendine göre bir beklentisi var mutlaka. Baksanıza artık mücevher firmaları taksitle tek taş kampanyaları bile yapmaya başladılar.

Sevgililerin beklentilerini belirleyen kültürel birikimleridir. Kimine göre pahalı sayılan her tür armağanın bir tomurcuk gülün yanında hiç değeri yoktur. Kimileri ise her şeyi ederi ile ölçer.

Bu gün ekonomiye talep yaratmanın bir aracıdır ondört şubat. Sevgililer günü, kredi kartlarını gerçek sevgiyi bulamayanların sevgiye sahip olacaklarını sandıkları bir günde yegane alım aracı olarak yerini alacak. Tv ve gazetelerde boy boy süren kampanyalar bunun bir nevi alt yapısını oluşturuyor. Tüketimin aracı olarak kullanılıyor. Olayı ne kadar değişik mecradan ele alırsak alalım hep yollar tüketimin körüklenmesine dayanıyor.

Sevgisini paylaşmak isteyen birey için her gün ondört şubat değil mi dir sayın okuyucu. Blog adımdan anlaşılacağı üzere şu ya da bu şekilde oluşan yada olması salık verilen darumlara karşı A-siyazar adının bir karşı duruşu olmalı değil mi?

Her değerin hızla tüketildiği günümüzde biraz çevreye ve doğaya sahip çıkacak anlayışlara yönelmek sevgimizi biraz daha anlamlı kılacaktır. Küresel ısınmaya karşı A sınıfı enerji tüketen elektrikli araçlar kullanın önerisine gülümserken; biliyorum ki sizlerin doğaya sahip çıkan ürünlere yönelmeniz geleceğe sahip çıkmanızdır. Sevginizin büyüyüp gelişeceği daha yaşanılır bir dünyayı kurmak için ondört şubat bir başlangıç olsun...