Sevgi

Sevgi kavramı ne kadar evrensel bir unsur olsada, herkes farklı şekilde gösteriyor bu duyguyu karşısındaki insana. Kimisi sözleriyle, kimisi davranışlarıyla kimisi ise bir bakışıyla bile anlatır kalbindeki, içindeki sevgisini. Çiftler beraberliklerinin ilk zamanlarında sevgilerini bakışlarıyla belli eder, daha sonra içindeki sevgisini bakışlarıyla anlatmaya yetmeyecek kadar çok olduğunu düşünür çoğu insan ve sevgilerini söze dökmek ister. Güzel sözler kadının değer verdiği şeylerin başında gelir, ya karşısındaki insan güzel şeyler söylesin ya da davranışlarıyla sevgisini belli etsin ister. Kadın eninde sonunda sevildiğini bilmek ister. Sözler yetersiz kaldığında ise fiziksel yakınlaşmalar girer devreye, aşk vardır elde sırada ki ise meşk’tir...

Kadın bir kere sevildiğini öğrenmeye görsün, bunun sürekli dile getirilmesini, karşısındakinin herhangi bir davranışıyla bunu belli etmesini ister. Erkek ise sevginin karşısındaki tarafından bilindiğini bildiği için, bir süre sonra bakışlar ve sözler gider elde meşk kalır. Kadın ise karşısındaki kişinin sevgisinin bittiğini ve artık sadece meşk için onunla birlikte olduğunu düşünmeye başlar. Ahmet Altan’ın kitabında dediği gibi, ‘‘kadın üşür’’. İlgi bekleyen bir kadın ve ilgi göstermenin gereksiz olduğunu, sevgisinin zaten yeterince gösterildiğine inanan bir erkek. Genelde bir ilişki denince bunlar gelir oldu aklıma. Mükemmel bir ilişki hayal edemez oldu beynim. Birbirini deli gibi seven kişiler bile bir gün oluyor anlaşamamaya başlıyorlar. Kadın ve erkek karşılarındaki partnerlerini hayallerindeki kişilerin yerine koymaya çalıştıkça, hiçbir çift mutlu olamayacak.

Etrafınızda çok uyumlu, güzel bir çift görüyorsanız eğer bu onların birbirlerini çok sevmeleri anlamına gelmiyor, bu iki kişinin kendi değerlerinden ödün vermeleri sayesinde alış-veriş üzerine kurulu bir düzenin içinde olduklarını gösteriyor.