Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Temmuz '09

 
Kategori
Dostluk
 

Sevgide Sınır Tanımayanlar Örgütü (SSTÖ)

Sevgide Sınır Tanımayanlar Örgütü (SSTÖ)
 

Odağına insanı koymayanlara kapılar kapalıdır.


Sevgide sınır tanımayanlar örgütü üyelerini tanımaya devam edelim. (8. Bölüm)

Odağında insan olan, yürekleri sevgi dolu dostlarımızı . Yazılarında insana ve yaşama dair güzel şeyler bulduğum, ufkumun genişlemesini sağlayan dostlarımı.

Dünyaya bakış açımın genişlemesine sağlayan, birikimlerinden yararlandığım, yeni bilgiler öğrendiğim dostlarımı. Sevgi, barış, dostluk türküsü söyleyen dostlarımı. Aydınlık yürekli dostlarımı. Yazmak konusunda yüreklendiren, yaptıkları yorumlarla destek olan dostlarımı. Lütfen takip edin bil

Hoşgörünüzle....

Gönülden tevazu

Gönülden anlayış

Gönülden paylaşmak

Gönülden sevgi

Koşar adımlarla ışığa ulaşmaktır,

Sonrası mı?

Işıkta kalmak,

Işımaya başlamak,

Işık olmak…..

Ne mutlu ışığa ulaşanlara,

Ne mutlu ışıkta kalanlara,

Ne mutlu ışımaya başlayanlar,

Ne mutlu ışık olanlara…..(sennur)

EZGİ UMUT: Ezilen insanların içinde bulundukları koşulların filmini çekmek üzere köşe bucak Anadolu’yu dolaşmıştır. Çekmiş olduğu filmin montajı sırasında halkın büyük çoğunluğunun umutsuzluğa düştüğünü tespit etmiştir. Bu karamsar tabloyu biraz olsun aydınlatabilmek üzere diyar diyar dolaşıp düzenlenen festivalleri insanlara tanıtma görevini üstlenmiştir. Halk adına yapılan her etkinliğin gönüllü tanıtımını yapmaktadır. Üstelik hiçbir ücret talep etmeden yapmaktadır. Gittiği her bölgede sağlıklı toplumun sağlıklı insanlardan oluştuğunu sağlıklı insanların da sağlıklı beslenmekle yetiştiği konusunda halkı aydınlatmaktadır. İlgi alanı edebiyat olmasına karşın sağlıksız insanların edebiyatı olmaz diyerek önce sağlıklı insan yetiştirmenin mücadelesini vermektedir. Örgütün festivallerden sorumlu sekreteridir.

MERAL YAĞCIOĞLU: Hani atalarımız ne ekersen onu biçersin diye boşa dememişler. En iyi örnek karşımızda duruyor. Edebi kişiliği, aydınlık beyni, sevgi dolu yüreği ile onurlu yaşamayı ilke edinmiş bir babanın kızıdır Meral Yağcıoğlu. Çocuk yürekli, çiçek bahçesi gibidir gönlü. Kin ve nefreti aslan barındırmaz bu güzel yüreğinde. Ağırbaşlı diye adlandırılan bir kişiliğe sahiptir. Yazılarını okuyanlar daha bir olgunlaşır. Daha bir sevecen bakar dünyaya ve insanlara.

FATMA İYİBİLGİN : Yaşadığı yerde deniz olacak ama illaki Akdeniz olacak. Şu kısacık ömründe dağarcığına o kadar çok güzellikler doldurmuş ki, bakmış güzellikler dağarcığına sığmıyor bari paylaşayım diyerek yazmaya başlamıştır. Paylaşmanın tadına vardıkca yazmış, Bizlerde okudukça güzellikleri haz alıyoruz. Başbakan her ne kadar üç çocuk istediğini televizyonlardan ilan etmiş olsa da, bu durumu içine asla sindirememiştir. Çünkü sokaklarda aç sefil dolaşan, küçük yaşta çalıştırılan çocukları gördükçe yüreği yanmaktadır. Bu nedenle; çok çocuk değil herkesin bakabileceği kadar ve sağlıklı kuşakların yetiştirilmesini çok istediği için gönüllü olarak Aile Planlamasında çalışmaktadır. Elbette bu dayarlılığında öğretmen olmasının payı büyüktür.

MELEK ÇORUH : Tam bir İstanbul sevdalısı. Olaylara hep olumlu yaklaşım gösteren yani bardağın dolu tarafını gören bir kişiliğe sahiptir. Felsefi bağlamda epiküryendir.Yaşamında asla umutsuzluğa prim vermez .Hayata hep umutla sarılır. Hümanist bir insandır. Deniz olmayan yerde yaşamak istemez. Birde insanların sürü içgüdüsüyle yaşamasına tahammülü yoktur. Hiç kıskanç değildir. Ona göre kıskançlık kendisine öz güveni olmayanların bir dışa vurumudur. Örgütün Boğazlardan(İstanbul) sorumlu sekreterdir.

KAAN KARTAL : Okumak hep okumak en büyük tutkusu. Okuyunca elbette okuduklarını paylaşmak için yazmak da gerekir. Özellikle Türk Sanat Müziği dinlerken kendisinden geçer. Ruhu dinlenir ve asla rahatsız edilmek istemez. İşte bu duygusallıkla yazdığı şiirlerinin dizelerinde hep duygu ve aşk yüklüdür. Ve Hüzün elbette. Sevgi dair ne kadar sözcük varsa şiirlerinde görebilirsiniz ve güzelliğin tadını alırsınız. Yufka yürekli bir kişiliğe sahiptir , Asla birisinin üzülmesine, acı çekmesine dayanamaz. Yaşamını hayatın bütün kirlerini yıkamaya adamıştır. Doğa ve hayvan severdir. Kadınları, kendi gözyaşlarıyla sulanan bir çiçek olarak tanımlar.

hazandagüzeldir: Adenci bir kasabada doğup büyümüş olmasının jeofizik mühendisi olmasında etkisi olmuştur. Çifte standarda ve her türlü eşitsizliği karşı oldukça duyarlıdır. Aşk şarkılarının çoğunlukla ilkbaharda yazılmasına, ya da aşkların genelde ilkbaharda yaşandığı saptamalarına tepki olarak, sonbahara büyük haksızlık yapıldığı kanısına varmıştır. O günden beri tüm yazılarını “Hazan da güzeldir” rumuzu ile yazmaktadır. Sonbaharın da en az ilkbahar kadar duygulu olduğunu savunmaktadır. Keban barajında başladığı balık tutma hobisini geliştirmek için İstanbul’a yerleşmiştir. Bir de bunun yanında arkeoloji, sinema, okumak tutkusunun da İstanbul’a yerleşmesinde etken olmuştur. Kolbastı dışındaki tüm yöresel halk oyunlarında yeteneklidir. Örgütümüzün Tarihi eserlerden sorumlu sekreteridir.



Delirmiş yüreğim. Ya da benliğim

Garip sızılar kaplar, tenimin altında kalan yerine, coşar deli düşlerim.

Evrimleşememişim sanki, sızıntı yapıyor beynim.

Kışlaşır evrenim, rüzgarların savurduğu

Sürgün toprakların, taşın altındaki akrebin sesini duyarım.

Ey Hazanım! Hasatlarımı topla, tuzla, dondur.

Sarmaladım saçlarımla, veririm düşsel yolculuğuma

Ben asiyim, ruhum asi, Bakışlarımın türü asi

Güneş! Ne zaman doldurursun ışığını,

Sancılarını kimden sorarsın da, beni bulursun.

Yakarsın sürgünlerinde, toprakta, taşın altındaki çıyanlarında

Dünden kalanlarım, yağmaladıkların

Bir diken, yaralarımı ne kadar deşer de, kendini saltanatta sanır.

Ey Karanlık!

Türümün son örneğiyim ben

Karalarım anlık, asiyim ben, güneşim.

Geceleri karanlık, gündüzleri aydınlarım ben.

Vurgunları dağıtır, dikenleri söker,

Sonsuzluğa ekerim ben….( Mmelda)

....../....
Not: Şiirlerini yayınladığım dostlarımın telif hakları ödenmiştir.

 
Toplam blog
: 221
: 1905
Kayıt tarihi
: 27.09.06
 
 

Evli bir kız çocuğu babasıyım. Yüksekokul mezunuyum. Bir kamu kurumunda çalışıyorum.16.03.2017 ta..