Sevgilerim sana Pippa Bacca

Pippa Bacca’dan haber alınamadığını ilk okuduğumda içim cız etmişti…

Maalesef tanıyordum, yurdum insanını ve Avrupalı kadını, bunca vahşetin altında yatanın yalnızca eğitimsizlik değil, aynı zamanda bastırılmış, yaşanamamış cinsellik olduğunu!

Tamam, dedim, Avrupalı kadın, otostop yaparak geziyor, barış için olması lütfen söyleyin bizde kaç kişiyi enterese eder, “aranıyor bu kadın” dır artık onun adı, geldiği günden bu yana memleketimize…

Biri olmasa öteki, birlikte olmak isteyecektir, kadın muhtemelen kibarca gülümseyerek reddedecektir.

Normaldir onun yaşamında cinsellik, teklif de edilebilir, isterse yaşar, istemezse reddetme gibi bir özgürlüğü vardır, lüks değildir onun yaşamında bu özgürlük.

Bizim adam bunu naz zanneder, hadi kız tarzında geviş getire getire güler, sanır ki kadın biraz zorlanmak ister.

Her “hadi kız naz yapma, biliyorum istiyorsun sende” tarzı dürtüklemesi biraz daha net bir “hayır” yanıtı getirmeye başlar, işte adam da tam bu arada, dalga mı geçiyorsun lan sen benimle şeklinde yavaş yavaş istenmediğini idrak eder ama, bu ana kadar kendini kandırdığından, bir anda gözü döner, ki bu arada muhtemelen kadın, lütfen beni indirin arabadan demiştir, kaç kere…

Ok yaydan çıkmıştır, adam sevişme hayali kurmuştur, üstelik de Helga’lar bayılmıyor muydu Türk erkeklerine, neyi eksikti ki onun?

Rıza ile olmazsa, sopa ile…

Sonra…

Korkarlar, konuşmasın diye kadın, öldürüverirler…

Bir sevişmeye bir kadın!

Çok yazık!

Acınacak hallerdeyiz arkadaşlar, tecavüz ve öldürme oranı neden sanıyoruz ki bu kadar yüksek ülkemizde?

Eğitimsizlik bir yandan, düşük ekonomi diğer yandan, bencilliğimiz öteden…

Örttük üstünü, şişşttt, çok ayıp, ama laf aramızda cinsel bastırılmışlıklar ve bunlardan kaynaklanan kişisel, psikolojik bozukluklar ise en dipten kemiriyor…

AB bizi istemiyor deniliyor, Kadın Romanya’yı geçmiş, Bulgaristan’ı sağ salim, Türkiye’ye gelmiş, tecavüz edilerek öldürülmüş…

Empati yapalım, bırakalım bencilliği, biz onların yerinde olsak ister miydik ki?

“Vahşet!”

“Utanç verici!...” demekle bitmiyor arkadaşlar…

Lütfen, keseri biraz da kendimize çevirelim!..

Barış için yola çıkan melek, toplumsal barışın en zor olduğu yere mi dikkat çekmek istemiştin başlarken misyonuna, rahat uyu, başardın!...

Sevgilerim sana!...

Gülgün Karaoğlu
Nisan,12/08