Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Şubat '13

 
Kategori
Tiyatro
 

Sevgili Doktor

İnsan; yeri geldiğinde, patron, hükmeden, güçlü, yeri geldiğinde konumunu kaybeden, aciz, çaresiz. Ama ne olursa olsun yaşamaktan, umut etmekten ve birşeyler istemekten vazgeçmeyen, insan. Seven, üzülen, kırılan, gülen, ağlayan, şaşıran ve merak eden insan. Dünyanın akışına ayak uydurmaya çalışan, her düştüğünde ayağa kalkıp mücadeleye devam eden, insan. Son nefesine kadar yaşama gayreti içinde olan, insan.
 
Şehir Tiyatroları'nda sahneye taşınan, Çehov'un kaleme aldığı, Neil Simon'un tiyatroya uyarladığı, Taner Barlas'ın yönetmenliğini yaptığı Sevgili Doktor, çaresizlik içindeki insanın düştüğü komik durumu anlatıyor. İnsanın o acınası, ama bir o kadar da komik halini seyrederken, bir yandan da o durumda olmamanın verdiği rahatlıkla bol bol kahkaha atabiliyor seyirci. Kendisi bu durumlara hiç düşmemiş gibi, başkasında gördüğünde kahkahalarla gülerken, aynaya baktığını unutan insan, bu duyguları doya doya alaya alabiliyor.
 
Oyun parçalı skeçlerden ve yazar Çehov'un anlatımından oluşuyor, Taner Barlas'ın yorumu oyunu sahneye taşıma biçimi başarılı. Çok büyük sürprizler olmasa da, oyunun matematiği doğru kurulmuş ve anlatım biçiminde bir sıkıntı yaşanmıyor. Sezon içinde yaşanan oyuncu değişikliği rejiyi etkilemese de oyuncuları etkilemiş gibi görünüyor.
 
Oyunun genelinde bütünlük gösteren oyuncuların en büyük sıkıntısı, başrol oyuncusunun değişmesi ve uyum sağlanamaması. Özellikle boğulan adam ve baba oğul skeçlerinde belirgin hale gelen tempo düşüklüğü kopmalara sebep oluyor. Zaman zaman oyuncuların Emin And'ın gözünün içine bakarak, bir söz ya da hareket beklemeleri çok dikkat çekiyor. 
 
Çıkmış bir oyuna sonradan girip, o enerjinin içine dahil olmak kadar zor bir durum yoktur. En iyi oyuncuların bile zorlanabileceği bu durum maalesef Emin And'ın başına da geliyor. Özellikle seyirci ile konuştuğu sahnelerde sürekli bağırması, ezber unuttuğu, sürçtüğü sahnelerde oldukça zorlanması belli oluyor. Yine de yılların getirdiği tecrübeyle,canla başla oyunun sonuna kadar mücadeleyi bırakmaması ve finalde aldığı alkış, çabasında başarılı olduğunu gösteriyor. 
 
Funda Postacı oynadığı skeçlerde rolünün hakkını çok iyi veriyor. Özellikle banka müdürü skeci gerçekten izlenmeye değer. Zaten bu oyundaki rolüyle kültür ve turizm gönüllüleri ile Suna Pekuysal ödüllerinde en iyi kadın oyuncu ödülü almasından belli. Rolünü üzerine başarıyla giyen, ikili, üçlü sahnelerde ritmi düşürmeden, partnerine başarıyla eşlik eden kendini iyi ifade eden bir oyuncu.
 
Oyunun diğer kadın oyuncusu Meriç Benlioğlu,ilk skeçte o kadar dikkat çekmese de, sonrasında çapkın adam ve oyuncu seçmesi skeçlerinde belirgin bir performans sergiliyor. Aziz Sarvan, oynadığı her skeç içinde, sakin, dingin ama bir o kadar da belirgin farklarla rollerini başarıyla ele alıyor. Canlandırdığı adamlara çabucak inanıyor, ikna oluyorsunuz. Finalde banka müdürü rolüyle sakinliğini yavaş yavaş zirveye taşıması ve patlama noktasına getirmesi gerçek bir ustalık gösterisi.
 
Diğer erkek oyunculardan Kubilay Penbeklioğlu başarılı bir grafik çiziyor. Oyuncu olarak kendini çok iyi ifade ettiğini söylemek yanlış olmaz. Fakat kalabalık sahnelerde diğer sessiz kaldığı anlarda seyircinin ilgisini çekme çabaları etik durmuyor. Yalçın Avşar az ama öz oyunuyla göz dolduruyor. Sade, anlaşılır, tam da Çehov'un aradığı oyuncu tipine sahip. Nagehan Erbaşı'nın ise oyuncu olarak epey uzun bir yolu olduğunu söylemek gerekiyor.
 
Oyunun dekoru Barış Dinçel'in elinden çıkma ve oyuna çok güzel hizmet eden bir yapıya sahip. Pratik, çabuk değişebilen dekor yapısı, oyunculara hizmet edip onların daha rahat hareket etmesini sağlıyor. Barış Dinçel'in yaşça genç olması daha uzun süre Şehir Tiyatroları'nın dekor konusunda sıkıntı çekmeyeceğini gösteriyor. Aksi bir durumu düşünmek bile insanı ürkütüyor.
 
İnsanın içine düştüğü trajikomik durumu dışarıdan izleyerek gülmek isterseniz, bu oyunu mutlaka seyretmelisiniz. Bu sezonun keyifli oyunlarından bir tanesini Şehir Tiyatroları sahnelerinde yakalamak mümkün.
 
Toplam blog
: 50
: 411
Kayıt tarihi
: 01.05.12
 
 

Konservatuar mezunu tiyatro oyuncusu, seslendirme sanatçısı ve eğitmen. ..