Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Ağustos '08

 
Kategori
Haber
 

Sevgili Elvan'a tebrik ve özür!...

Sevgili Elvan'a tebrik ve özür!...
 

Türk bayrağıyla şeref turu atamadı Elvancık...:((


Bize kazandırdığın bu gurur verici iki dereceyle göğsümüzü kabartıp mutluluk gözyaşlarına boğduğun için sana binlerce teşekkürler… Ve yarış sonrasında zaferini dünyaya göstermek için elinde Türk bayrağıyla şeref turu atmak istediğinde sana bayrak temin edemeyen bir organizasyon için ve yeterince saha sahip çıkamadığımız için de binlerce özürler diliyorum…

Olimpiyatlara bir sürü sporcuyla yöneticiler gitti, hiç kimsenin aklına gelmedi mi Elvan’ın madalya kazanabileceği. Kızcağız haklı olarak “Bilerek mi yapıyorlar, yoksa beklenti mi yoktu” demiş. Burada ata sporumuz güreşe gösterilen ilgiyi kıskanmamak elde değil. Galibiyet sonrasında ellerinde bayraklarla alana doluşup sporcuyu omuzlarda taşımaları geldi gözümün önüne. Üstelik seyircisi de pek fazla olmayan bir branştır güreş. Oysa atletizmi öyle mi, en fazla izlenen branşlardandır ve milyarlar izliyorken bayrak aranıp bulunamaması sevincimizi kursağımızda bırakıyor. Türkün aklı sonradan gelirmiş ya bu da acı bir örnek oldu bu söze. Derece alınacağı kesin gözüyle bakılan atletizme de gereken ilgi gösterilebilirdi.

“Bilesin ki seninle tüm Türk halkı gurur duyuyor. Yıllardır özlemimiz olan bu duyguları bize yaşattın ya helal olsun sana tatlı kız. Bu sabah gazetedeki haberlerini okurken yüzündeki o zafer ifadesiyle birlikte görünen sıcak, alçakgönüllü ifadeyi fark etmemek mümkün değildi. Beni hüngür hüngür ağlattın Elvan Abeylegesse, eminim benim gibi ağlayanlar çok olmuştur.”

Yönetmelik gereği 1 milyon YTL ödül alacakmış. Bu ödül az geliyor gözüme, ona daha fazlası verilmeli. Büyük firmalar hediye yarışına girmeli bence. Magazin basını sayesinde meşhur edilip sanatçının s’si bile olmayan kişiler milyonlar kazanırken bize alın teriyle gücünü ortaya koyarak azimle çalışıp bu gururu yaşatan Elvan daha fazlasını hak etmiyor mu?...

“Antrenörüm Anadoly Bychkov yarış öncesi benden ölümüne koşmamı istedi. Ben de öyle yaptım” demiş Elvancık… Ölümüne koştuğun zaten belli sevgili Elvan, 10 bin metrede yarışıp ikinci oldun, arkasından seçmeli, finalli iki 5 bin koştun. 45 kilo bedenle bunları başarman zaten büyük mucize. Yeni antrenörünün çalışma sistemiyle Elvan hem 5 bin hem de 10 bin metrede olimpiyat ikincisi oldu. Belli ki yeni antrenörün çalışma sistemi başarısındaki etkenlerin başında geliyor. Üstelik bu hoca sadece sporculuğu ile değil özel yaşamıyla da ilgileniyormuş. Yeterli desteğin olmadığından yakındığı Elvan’ın dilerim bundan sonra yüzünü güldüren girişimlerde bulunulur.

Tekvando’da gümüş madalya kazanan sevgili Azize Tanrıkulu’nu da tebrik ediyorum. Sana da binlerce teşekkürler Azize. Seninle ilgili de hoş olmayan bazı şeyler duydum, üzüldüm. İkincilik kürsüsüne çıktığı gün Şırnak’a spor öğretmeni olarak tayininin çıktığını öğrenmiş. Vatan toprağının her yeri kutsaldır değil mi? Şırnak’ta okuyanlar da bizim insanımız ama bence Azize’nin para kazanmak amaçlı hiç çalıştırılmaması, ona yeterli maaş ödenerek tekvando branşında daha ilerlemesi için gerekli çalışmaların yaptırılması, eğitimler verilmesi, dünya ülkelerindeki tüm yarışlara sokularak tecrübe kazandırılması gerekir.

Dünya ülkelerinin çocuklarını spora küçücük yaşlardan başlatarak o branşta yoğunlaştırarak sıkı çalıştırmaları sonucu başarılarını görmekteyiz. Bu yılki başarısızlığımızdan ders alarak dilerim uykumuzdan uyanıp spora gerekli önemi gösterme zamanımızın çoktan gelip geçtiğini anlarız…

Sevgilerimle…

 
Toplam blog
: 203
: 2037
Kayıt tarihi
: 23.10.06
 
 

İnsanların yapmaktan mutlu oldukları hobileri vardır. Benim de en severek yaptığım, hayatımda yen..