Sevgili kırgınlıklarım

Sevgili sorumlum; Sessizliğimi korkaklık, nezakatimi saflık, hoşgörümü cahillik olarak gördüğünü fark ettiğimde kırıldım sana… 

Sevgili Misafir; En güzel porselenlerimi, en değerli gümüş kaşıklarımı, sizi en güzel şekilde ağırlamak için bugüne dek sakladığım için kırgınım kendime. Bir saltanat sürülecekse, kendimi ağırlamalıyım. 

Sevgili Hocam; Derslerdeki iyimser tavrınızı final dönemi bambaşka birine büründüğünüzden dolayı kırgınım size. Keşke sınav dönemi bu kadar başkalaşmasanız. 

Sevgili en yakın arkadaşım; Bir zamanlar gel desem dünyanın bir ucunda da olsan gelirdin. Benim gözümde bir kahramandın, ve şimdi belki farkında olmadan hayatın sorumlulukları ardında kaybolduk, kırgınım çok. Rüzgârlı ama en çok da kutup soğuğu yaşayan dostunun farkında değilsin. 

Sevgili Senaryo yazarları; Bu hayattan uzak olan türleri, Enfantastik filmleri seviyorum. Olağanüstü şeyleri büyük bir yaratıcılıkla sunmadığınız için kırgınım size. Sanırım Yüzüklerin Efendisi, Harry Potter gibi filmler kolay kolay tekrarlanmayacak. 

Sevgili Geçmişim; ‘Hayatta iki kez nehre girilmez’ miş ya her şey değişiyor, nehir aynı kalmıyor ve bu süreç çok yorucu oluyor. Ben aynıydım ama sevgilim değişti. Olumlu mu? Hayır olumsuz. Duygularında ve düşüncelerinde tutarsız bir değişme oluştu. Yani sözün özü sevgili Geçmişim; aynı nehir olmaz ama ne çıkar bundan? Ağlamak da gülmek de an meselesi. Kırgındım tüm bunlara. Affettim geçti. Not: ama affetmemiş olsaydım ‘Clementıne ve Jael’in yaptıkları gibi beynime en dâhice yapılmış olan programı yükletirdim, köşe bucak temizlik olurdu. Fena mı?