Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Aralık '07

 
Kategori
Okullar
 

Sevgili mevlana sahip çık bize

Sevgili mevlana sahip çık bize
 

Bursa İznik Selçuk İlköğretim Okulu İznik Mevlana Etkinliklerini yapmaktadır.


Her gün bir yerden göçmek ne iyi,
Her gün bir yere konmak ne güzel
Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş,
Dünle beraber gitti cancağızım;
Ne kadar söz varsa düne ait,
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.

Mevlevilik; tamamen sevgi ve hoşgörü üzerine kurulmuş bir yoldur.. Hazreti Mevlâna, Yunus EMRE gibi , yaradana gönül veren, bütün dünyadaki yaratıkları yaradandan ötürü sevmeyi ve bizlere sevgiden söz etmeyi öğreten bir aşk adamıdır.

Denizi bir testiye dökersen ne kadar alır?

İşte deniz nasıl testiye kabın genişliği kadar sığarsa Mevlâna da kelime kalıplarına ve bizim idrakimize, istidadımız nisbetinde sığar. Zaten Mevlâna en kuvvetli, en üstün idrakin de ötesindedir.

Aşık ol aşık, aşkı seç ki sen de seçilmiş bir insan olasın diye seslenir.

Kendi varlığından geçerek Allah’ta fani olmak; yani Allah’a tam bir gönül bağlamak Allah’a giden en kısa yoldur. Gönlünü Hakk’a vermiş bir insanın artık kendi benliği kalmamıştır. Onun her zerresinden işleyen Allah’tır. Böylece o kişi nefsine uyup başkasına zarar verecek kötü işlerde bulunmaz. Allah ahlakına bürünmüştür. Hz. Muhammed ve Hz. Mevlâna bize bu vasıflarıyla örnek olmuşlardır.

Mevlâna cihana sığmayan hudutsuz bir varlıktır. Güzeli, doğruyu, iyiyi, aşkı, hakikati arayanlara müjdeler veren sestir. Zulmette kalanlara teselli sunan Rahmani sedadır. Ayrılıktan inleyenlere şifa bahşeden devalı nefestir. İnsana insanı öğretendir. Her şeyin insanda olduğunu ve tüm evrenin insanın emrine verildiğini öğretendir.

Mevlâna büyük bir Hak aşığıdır. Aşkın efendisidir. Aşkta yok olmuştur. Bizzat aşktır. Aşkın ne olduğunu soranlara;

"Benim gibi ol da bil, ister nur olsun, ister karanlık, o olmadıkça, onu tamamiyle bilemezsin." buyurur.

İnsan düşüncesine yepyeni bir mesaj veren ve İslam düşünürlerinin fikir ve sistemlerini, inanç akidelerini ruh, akıl ve sevgi üçgeni içinde sunan, insanlığa ahlak, din, ilim ve akıl yolunda heyecan katarak yeni ufuklar açan Mevlâna Celâleddin-i Rûmi, müstesna yüce bir varlık, ilahi bir ışık, manevi bir güneştir. Onun insan düşüncesine verdiği en büyük mesaj Aşk, Sevgi ve Birliktir.

O, bir veli hüviyetiyle gönüller coşturmuş, bir pir, bir mürşid olan insan aklını nur ile yıkamış, akıl ve gönülleri kirden ve ikilikten kurtarmış ve temizlemiştir.

O, hiçbir şeyi inkar etmez, ama her şeyi birleştirir, bütünleştirir ve sevdirir. O kimseyi ayrı görmez; Çünkü O, herşeyin Allah’ın zuhur ve tecellisi olduğunu bilir ve bunu gönlüne ve insan aklına hâl olarak yansıtır.

Mevlâna, aziz ve yüce bir üstattır. Tek başına bir sistemdir, bir hayat ve düzendir. Ahlakı, ilmi, hikmeti, sevgisi, aklı, tavrı, idraki, davranışları ve herşeyi ile yüceliği öğreten bir HAL ABİDESİ’dir. Peygamber’in gerçek temsilcisi, aşkın ve aklın en yüksek öğesi ve gerçeğidir.

İnsan yaratılmışların en şereflisidir düsturuyla; her dilden, her dinden, her renkten insanı kucaklayan Hz. Mevlâna sevginin, barışın, kardeşliğin, hoşgörünün sembolüdür.

SONSÖZ:
"Gel, Gel, ne olursan ol, gel!
İster kâfir, ister mecûsî, ister puta tapan ol, gel! Bizim dergâhımız ümitsizlik dergâhı değildir. Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel!"

Mevlana Haftası bütün dünyada ve bizde sessiz sedasız kutlandı. Dünya’da çok önemli insanlardan olan Mevlana’ya yine Türk umursamazlığı ile şöyle bir değindik. Oysa birçok üniversitede kürsüler açılmıştır Mevlana için. Mevlana'nın insan düşüncesine verdiği en büyük mesaj Aşk, Sevgi ve Birliktir. O, dünyadaki bütün insanları birleştiren, hümanizmin babası büyük bir zattır. Belki de "hümanizm, Mevlana’dan ilham almıştır" diyebiliriz.

Bazen her şeyi batıdan alma hastalığımız nüksediyor. Oysa batı bilgiye ve değerlere önem veriyor. Bilgiyi ve değerleri tüm parasını ve enerjisini kullanıp alıyor. Sonra bize geri satıyor. Oysa Mevlana bizim kendi değerimizdir. O’na Amerika ve Avrupa’dan önce bizim sahip çıkmamız gerekirdi.

Mevlana sevgiye yürüyüştür. Bizatihi kendisi sevgi, sevgi yolu ve sevgiyle aydınlanmadır. Onun yolunda olanlar paralarını, altınlarını dağıtır, sevgi ve bilgiye koşarlar. Onun yolunda olmayanlarsa, sevgiyi ve bilgiyi bırakıp, paraya koşarlar. Hz. Mevlana öyle bir potadır ki oraya atılan her madde, orada yeteneğine göre en uygun gelişimini bulmuştur. Oraya düşen her parça güneşlere ışık salan bir hal almış, devlet başkanlarına buyruk yürütmüş, tahtsız taçsız gönüller hakanı sayılmış, ya da yokluğa karışmış, addan sandan geçmiş, insanlığa bir iksir olmuş, soluk alanların ciğerlerine işlemiş, yeni bir arayış gücü vermiştir.

İnsan, ne olduğunu anlamak için, nereden geldiğini anlamak zorundadır. Mevlana’ya göre böyle bir anlayış Yaratıcı kudretten koptuğunun bilincinde olan insanın nasibidir.

"Tanrı, ululuk sırlarını insanda belirtmiştir. İnsanın önünde canla, gönülle, bedenle gerçekten bir secde ettin mi ne yana dönersen orası gönlüne Kabe olur."

Mevlana yine bir beytinde:
"Bedenin her zerresinden bir feryat duy, bir inilti işit; çünkü sen büyük bir şehirsin; belki de bir şehir değil, binlerce şehirsin sen. Her şey sensin; her şeyden öte ne varsa o da sensin; O da senden ibaret."

İnsan geçirdiği bu kadar maceraya rağmen kendi değerinin henüz farkında değildir. Kendisini kuşatan dünyanın nice yokolmasına tanık olmasına rağmen kendi içinde sakladığı tufanların henüz bilincine varamamıştır.

En güzel görüş Mevlana’nın nazarıyla beslenmiş, gelişmiş, en tatlı ses Mevlana’nın konservatuarında ahenkleşmiş, beste olmuş, en gerçek bilgi Mevlana enstitüsünde metodlaşmış, şaheser vermiş, en insani duygu Mevlana’da olgunlaşmış, kudret haline gelmiştir. Mevlana, kendisine gönül verenleri hem kendi asıllarına kavuşturan, hem içinde bulunduğu çağa göre, topluma göre en yararlı olacak şekilde yetiştiren bir "İnsanlık üniversitesidir".

Mevlana, bizimle birlikte herkesi çağırmaktadır. Çünkü O, sevginin ve ümidin kapısıdır. Umutsuzluğun ve acımasızlığın, savaşlar ve işgallerle boy gösterdiği dünyada, O'nun fikirlerine ihtiyaç gittikçe artmaktadır. O'nun 'Gel' sözü, bütün bu kötülükleri yapanlar için de geçerlidir.

SONSÖZ: Bütün dünya Mevlana’nın kapısında durmalı, Ona ve fikirlerine sahip çıkmalıdır. Birbirimizi yemek yerine, Hepimiz bir Mevlana olup, "-gel yine gel kim olursan ne olursan ol yine gel" demeliyiz.

 
Toplam blog
: 23
: 2681
Kayıt tarihi
: 24.08.06
 
 

Bursa İznik Elbeyli  İlköğretim Okulu Müdürüyüm. İyi bir miliyet okuruyum. Milliyet gazetesinin e..