Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Şubat '07

 
Kategori
Sevgililer Günü
 

Sevgililer Günü'nün ardından...

Sevgililer Günü'nün ardından...
 

Bir Sevgililer Günü daha geldi ve ardında mutlu anların yanı sıra, kim bilir ne mutsuzluklar, ne hüsranlar, ne kalp kırıklıkları bırakarak geçip gitti… Günlerdir onlarca yazı yazıldı, çizildi… Okuyabildiğim kadarıyla çoğu yazanların görüşleri aynı, Sevgililer Günü’nün gereksiz bir kutlayış olduğu… Daha doğrusu sevgililer gününün gereksizliği… Milletçe pek meraklıyızdır ya batılı olmaya, batılı gibi yaşamaya, her şeylerini örnek almaya…

Oysa ki hiç düşünür müyüz bizim ne güzel dini bayramlarımız var kutlanacak, ne güzel milli bayramlarımız var göğüslerimizi kabartacak… Bunları anlamlı bir şekilde kutlamak varken neyimize bizim yok efendim sevgililer günü, yok efendim anneler, babalar günü… Bunların dışında da dünya öpüşme günü gibi neredeyse tüm günlere bir gün niteleyip durmuşlar… Birileri ne amaçla belirlemişlerse (gerçi bazı amaçları hepimiz biliyoruz ya, tüketimi kırbaçlayarak halkı soymak… Bir gülün normal fiyatıyla o günlerdeki fiyatı arasındaki fahiş fiyatı hepimizin malumu…) belirlemişler, biz de maşallah öyle güzel benimsemişiz ki kutlanacak güzelim bayramlarımız anlamını yitirir olmuş onların yanında… Bayramları böyle bir coşkuyla bekliyorlar mı, hiç sanmıyorum bayramlara artık bir tatil gözüyle bakılır olmuş günümüzde…

Asıl değinmek istediğim konu sevgililer gününün anlamsızlığı… 365 gün içinde özellikle 14 Şubat’ın belirlenip o günü sevgilimle benim günüm diye niteleyip kutlamanın ne mantığı var bilemiyorum… Bu konuya biraz espriyle yaklaşıp ‘gelin sevgilisizler günü icat edelim’ konulu bir yazı yazmıştım… Güzel hoş yorumlar geldi yazıma, sevgilisi olmayanların sayısının olanlara göre çok daha fazla olduğunu tahmin etmiştim… Sonra bir blog yazısında bu oranı öğrendiğimde tahminimde yanılmadığımı gördüm…

İki sevgili arasında yaşanan da özel olmalı bence, kutlanan gün de… İkimizin arasındaki özel bir günün anlamı vardır, birilerinin bizim için özel bir gün düzenlemesine gerek var mı?... Örneğin bana göre ilk tanışma günü anlamlıdır, her yıl o gün geldiğinde günü yad ederek, şaşalı hediyeler olmasa da karşılıklı söylenen güzel sözcüklerin, duyguların yüklendiği anlamlı bakışların, sevgiliye duyulan aşkla ihtirasa dönüşen sıcak öpüşlerin yerini tutacak başka bir hediye var mıdır, daha anlamlı bir hediye olabilir mi?...

Sevgililer gününün hediyeleri arasında çiçek en öndeki sıraya oturmuş durumda tespitlerime göre… Yani çiçek olmazsa olmazlardan bu günde… Hem de çiçekçi tarafından iş yerine, adrese gönderilen çiçekler önemli, havası bir başka oluyor bunun… Ama çiçek tek başına olursa yavan kalıyor maalesef, yanında başka bir hediye de olmalı, yoksa sevgili gözden düşüveriyor biraz da olsa…

Bunun canlı örneğini çalıştığım şirkette yaşadım. Arkadaşım eşiyle gün içindeki telefonla yaptığı görüşmelerde çiçek beklediğini resmen ima etti… Bunun ne kadar gereksiz bir şey olduğunu anlatmaya çalıştım ama anlamadı tabii ki… Akşam ben arkadaşımdan daha erken çıktım, ertesi günü sabah şirkete gittiğimde çok güzel bir çiçekle karşılaştım, kalp şeklinde cam bir kabın içinde muhteşem bir çiçek vardı… Epey pahalı olduğu her halinden belliydi. Elinde çantalar olduğu için götürememiş eve. Baktım ki hala pek memnun değil, hala başka hediye almamış diye söyleniyor… Ne kadar yanlış olduğunu anlatmaya çalıştım ama kafasındaki bu yanlışı doğruya çeviremedim öyle bir yer etmiş ki…

Sevgililer gününde gelen bir çiçeğin sürprizi olur mu? Olmaz tabii ki, çünkü zaten o gün herkeste bir beklenti var. Herhangi bir günde beklenmedik bir zamanda alınan bir çiçek daha hoşa gitmez mi, bana daha anlamlı gelir sanıyorum genelde de böyledir…

Sevgi özeldir, sevgili özeldir, yaşananlar özeldir, kutlanan günler de iki sevgiliye özel olmalıdır…

Sevgiliniz var veya yok sevgiyle kalın………

 
Toplam blog
: 203
: 2037
Kayıt tarihi
: 23.10.06
 
 

İnsanların yapmaktan mutlu oldukları hobileri vardır. Benim de en severek yaptığım, hayatımda yen..