Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Şubat '07

 
Kategori
Sevgililer Günü
 

Sevgililer günü sendromuna hazır mısınız?

Sevgililer günü sendromuna hazır mısınız?
 

Oldum olası anlamadım şu "günü" kavramını. Tarih içerisinde bir gün içerisinde yaşanmış olaylar, zaferler vb.. çok kritik olayların tarihsel önemini vurgulamak için bu günleri her yıl anmak, önemini anlatmak son derece önemli ve gereklidir. Bir İstanbul' un fethi, bir Çanakkale Zaferi, bir Büyük Taarruz gibi tarihimizde önemli yer edinmiş olaylar aslında her an hatırlanmalı, bunu yapamıyorsak da yıl da bir defa bilgilerimizi tekrar etmek oldukça çok lüzum arz etmektedir.

Bunun gibi sizin kendi yaşamınızda önemli yeri olan günleri de her yıl anmanız da çok gerekli olabilir. Doğum günleriniz ve evlilik yıldönümleri vb.. gibi. Bunlar zaten olması gereken güzellikler.

Bir de bunların dışında birtakım çevrelerin zorlaması ve dayatmasıyla hayatımıza sokulmaya çalışılan garip günler var. Bunların başında Sevgililer Günü geliyor. Takip eden grupta Anneler Günü ve Babalar günü var. Peki bu günlerin geldiğini nasıl anlarsınız?

a. İki hafta önceden sevginin gücünü anlatan programların yoğun olarak gösterime girmesinden,

b. İki hafta önceden başlayan "Sevgililer Günü"' nü bahane eden birtakım karnı bir türlü doymaz aç satıcıların sizi:

"Sen sevgili değil misin? Eğer öyleysen sevdiğin kişiye gelip birşeyler almalısın, çabuk buraya gel..!"

der gibi yaptıkları bitip tükenmep bilmeyen reklamlardan mı?

Cevap sizce hangisi. Herkes cevabı çok iyi biliyor. Hatta işi o kadar ileri götürmüş ki bu insanlar asıl niyetlerinin ne olduğunu bariz bir şekilde de ortaya koymaktan pek çekinmiyorlar. Son dönemde bir firmanın pırlanta reklamı çıkıyor. Reklamda erkek sevdiği kıza çiçekler, küçük bir takım hediyeler falan almış. Ancak gelin görün ki kızın bunlarla pek ilişkisi yok. Sevdiği erkeğin onu kocaman sevmesi de pek birşey ifade etmiyor. Onun aklında kendi küçük pahası büyük bir "tek taş" var.

Şimdi soruyorum, gün "Sevgililer Günü" ise yani işin temelinde aşıkların birbirine duyduğu sevgi varsa sevgi bunu neresinde? Varsa da bu sevgi Para' nın sevgisinden başka birşey değil. O bildiğiniz masum sevgiden:

"Seni bütün kalbimle seviyorum..! Bu çiçekleri senin için aldım..!"

türü bir sevgiden eser yok, itibar eden de yok. Herşeyin madde olduğu bu yüzyılda "Sevgiler" demek bu kadar maddi olabiliyormuş. Şimdi bu günü tertipleyenlere sesleniyorum. Sevgili eşime fırsat buldukça hediye alırım. Ancak bir gün var ki o gün asla hediye almam almayı da aklımdan geçirmem. Çünkü birilerinin beni birtakım şeylere zorlaması tahammül edemeyeceğim bir durumdur. O gün,

"SEVGİLİLER GÜNÜ"' dür. Sizin paraya olan sevginizin anlatıldığı gün..!

Hoşcakalın..!

 
Toplam blog
: 410
: 3283
Kayıt tarihi
: 13.04.06
 
 

Bilgisayar, elektronik, internet alanındaki son gelişmeler. Tüketici elektroniğindeki trendler. Otom..