Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Mayıs '09

 
Kategori
Deneme
 

Sevgilim

Sevgilim
 

Kapkara bir gecenin koynunda vuruldum,telli duvaklı beyaz bir gelinlik ile kavuşamadım sana


Sevgilim,

Yaşam buralarda buğulu, parçalı bulutlu demiştim… Yağmur yüklenir bulutlar ; ya yağamaz kapkara bir karalık çöker , ya da yağdığında sürükler, önüne kattığını bırakır dere kenarına. Her şey ve herkes sersefil serilir dere yatağına canı çekilmiş. Denizlere kavuşmaz burada ırmaklar…

Buralarda acı taşır rüzgarlar; ya savrulur ya da kavrulur önüne kattığı ne varsa, bırakır yol kenarlarına. Bedenin ; teninden önce katılmıştır rüzgara; kavrulur, savrulur zamanından çok önce.. Gülümsemelere hasret acı taşır rüzgarlar yol kenarlarında beti-benzi solmuş tenlere. Anayollara kavuşamaz burada tali yollar…

Sızı dolar güneş ; ya açamaz, bırakır gölgesinde sızıyı, ya da açtığında kaldırır, üzerine açıldığı her ne var ise, her kim var ise açılır tüm ayıpların üstüne. Her ne varsa erir güneşin altında kendi gizleri, kendi ayıpları ile inceden bir sızı yakar, incitir tüm yürekleri. Güneş kavuşamaz buralarda toprağına…

Buralarda evlerin ışığını çocuklar yakar. Çocuklar ay olur geceye, güneş olur gündüze, yıldız olur gökyüzüne. Irmaklara akar denizler ararlar, gülümsemelere ılık ılık rüzgar olurlar, tali yollardan ana yollara akarlar, ışık olurlar güneşe. Buralarda çocuklar;sersefil, acıyı yaşarlar, sızıyla yoldaş olur parçalı bulutlu bir hayatı yaşarlar.

Çocuktum, geçtim yağmur yüklü karabulutların altından, sürüklendim dere yatağına. Kavuşamadım denizlere.

Çocuktum, rüzgarlara acı taşıdım, savurdum acılarımı kavurdum her ne vardıysa avuçlarımda, bıraktım yol kenarlarına. Solmuş betim-benzim üzerinde kırık bir gülümseme. Kavuşamadım anayollara.

Çocuktum, sızı doldurdum güneşime, sızım gölgem oldu hep peşim sıra benden önce düştü önüme. Sızım ; güneşimi eritti, güneşim düştü ayıpların, gizlerin üzerine, hepsinin üzerini açtı, çırılçıplak bir gerçek canımı çok yaktı. Kavuşamadım güneşime..

Sevgilim,

Çocuktum, çocuk kaldım, büyüyemedim buğulu, parçalı bulutlu sunulmuş bir hayatın içinde; ne denizlere, ne anayollara, ne de güneşime kavuşamadım…Kapkara bir gecenin koynunda vuruldum. Gözlerimde ışık yandı, aydınlattı ayı, bir yıldız kaydı, güneşim yüreğimde, yüreğim bedenim ile birlikte toprağına kavuştu, telli duvaklı beyaz bir gelinlik ile kavuşamadım sana.

Ellerin tırnaklıyor yatağımı, üzerindeki çiçekleri suluyorsun gözyaşlarınla, ben büyüyorum toprağımın altında, sen ölüyorsun üzerinde, hep orda, o kapkaranlık gecenin koynunda sarılıyorsun bana özlemle…

Sevgilim

Çocuktuk, vurulduk gecenin en karanlık yerinde, kavuşamadık birbirimize. Ağlama. Ben; hala çocukluk düşlerimizdeki yerde, güneşin içindeyim, ellerin tam kalbimin üzerinde kök saldı beyaz bir kardelen oldu, açtı taç yapraklarını duvağını sen takarsın saçlarıma üzülme…


NOT : Şükriye Tutkun "Kumru" ve " Güzel Günler "

 
Toplam blog
: 43
: 1843
Kayıt tarihi
: 24.06.07
 
 

72 istanbul doğumluyum.  Yağmur yüklü buluttan pamuk şekeri, Yağmurdan sonraki gökkuşağı, to..