Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Mart '09

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Sevgilime e-mektuplar-3

Sevgilime e-mektuplar-3
 

(Bir sevgilim olsaydı, ona böyle mektuplar yazardım ve o, öyle bir insan olurdu.)

Yine ıpılık duygularla doldurdu mailin yüreğimi. Zaten sen ılık yazıyorsun. Hamak kurmuşum gibi geliyor sözcüklerinin üzerine. Ya da sözcüklerin hamak oluyor ruhuma. Bir çırpıda okuyor, tekrar başa dönüyorum. Bir daha okuyorum.

Sen şimdi dünyanın öbür ucundasın ya... Hani öküzün boynuzuna yakın olan yer... Hani sende gündüzken bende gece; bende gece iken sende gündüz ya... “İkimiz” gibi baksana. Birbirini tamamlamaca yine devam etmiyor mu sence? Ne kadar çok benziyor bize! Aklıma ta ilk zamanlar yazdığın bir şiirin geldi. Hala ezberimde:

Sen, ''ben'' olmalısın

Ben de ''sen''!

Ve bir ''Biz'' çıkmalı

''İkimiz''den!

Az sözcükle çok şey söylemek senin işindir zaten(!) ''Biz'' olmak ne kadar zordu... O ilk zamanların ağır sancıları aklıma geldikçe tüylerim diken diken oluyor. Kaç kere ''vazgeçmeye'' meyletmiştim. Sen ''etme'' demiştin! Yeniden toparlamıştın beni. Hele bir keresinde; ''Yemedi değil mi? Zor geldi adam gibi bir ilişki yaşamak!'' demiştin hiç acımadan! Acımamak gerekiyordu belki de! Yoksa nasıl dikkatimi çeker ve geri döndürebilirdin beni? İyi ki başarmışsın! İyi ki yarattık ikimizden “biz”i!

Biliyor musun geçenlerde internette dolaşan bir şiir mıh gibi çiviledi beni. Üstelik Yılmaz Erdoğan seslendirmiş. Mevlana’nın bir şiiri. Şems ve Mevlana ilişkisi... Onların talihsizliği yaşadıkları zaman mıydı sence? Günümüzde olsalar daha mı rahat ederlerdi? Daha mı hoş görülü olurduk kendilerine? Belki günümüz için bile erken iken ikisi; ne çok önce yaşamışlar o devasa sevgiyi!

Hani Şems; Mevlana ile olan sonsuz muhabbetin, çevrenin fesat anlayışından kaynaklı rahatsız ediciliğinden uzaklaşmak ve Mevlana’yı olası zararlardan korumak için gitmeye karar vermiş ya... İşte o vakit Mevlana “Etme” isimli şiirini yazmış. Şiirin orijinalini aşağıya alıyorum. Maksim Trio’nun müziğiyle devleşen, Yılmaz Erdoğan’ın yorumunun da linkini veriyorum.

Dinle, gece ve gündüzüm. Dinle, çok sevdiğim... Beğeneceğini biliyorum.

http://www.dailymotion.com/video/x6tes9_yilmaz-erdogan-etme_creation

Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun etme
Başka bir yar başka bir dosta meylediyorsun etme

Sen yad eller dünyasında ne arıyorsun yabancı
Hangi hasta gönüllüyü kastediyorsun etme

Çalma bizi bizden bizi gitme o ellere doğru
Çalınmış başkalarına nazar ediyorsun etme

Ey ay felek harab olmuş alt üst olmuş senin için
Bizi öyle harab öyle alt üst ediyorsun etme

Ey makamı var ve yokun üzerinde olan kişi
Sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun etme

Sen yüz çevirecek olsan ay kapkara olur gamdan
Ayın da evini yıkmayı kastediyorsun etme

Bizim dudağımız kurur sen kuruyacak olsan
Gözlerimizi öyle yaş dolu ediyorsun etme

Aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer
Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun etme

Ey cennetin cehennemin elinde olduğu kişi
Bize cenneti öyle cehennem ediyorsun etme

Şekerliğinin içinde zehir zarar vermez bize
O zehiri o şekerle sen bir ediyorsun etme

Bizi sevindiriyorsun huzurumuz kaçar öyle
Huzurumu bozuyorsun sen mahvediyorsun etme

Harama bulaşan gözüm güzelliğinin hırsızı
Ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun etme

İsyan et ey arkadaşım söz söyleyecek an değil
Aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun etme.

Aydınlık bakışlım, sen de hasreti katlanılabilir kılıyorsun maillerinle. O yoğunluğunun arasında, küçük zamanlara büyük sözcükler yerleştirip; bana yaşattığın ılık anlar için teşekkür ederim. Kendine iki kere iyi bak olur mu?

 
Toplam blog
: 135
: 3170
Kayıt tarihi
: 23.07.08
 
 

Eğitim sürecinin bazı bölümleri Almanya ve İngiltere'de olmak üzere en son PAÜ'den eğitim uzmanlı..