Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Uzman Klinik Psikolog Şeyma Önder

http://blog.milliyet.com.tr/psikologseymaonder

13 Şubat '18

 
Kategori
Psikoloji
 

Sevgilimle, Eşimle, Arkadaşımla Nasıl Konuşmalıyım?

Sevgilimle, Eşimle, Arkadaşımla Nasıl Konuşmalıyım?
 

Kişilerarası ilişkilerde insanlar karşısındakini kendisiyle aynı düşünme yapısında zannetme eğilimindedir. “Ben anlatmadan anlaması lazım/dı.”,”Ben söyledikten sonra yapması önemli/anlamlı değil, söylemeden yapması lazım/dı”,  “İhtiyaç ve beklentilerimi tahmin etmesi lazım/dı.”, gibi yanlış düşünme stillerini doğuran bu durum, anlaşma ve uslüp konularında bizi yıkıcı hatta kırıcı sonuçlarla karşı karşıya getiriyor. Kısaca tavsiye niteliğindeki maddelere hemen göz atalım;

  Kimse sizin kafanızın içinde değildir. Aklınızdaki konunun 5 yönü varsa 2 yönünü anlatarak, karşıdan bunun tamamını anlamasını beklemeyin. Bilgi, birikim ve deneyim olarak kimse aynı değildir. Eğer konuyu kısaca anlatmak isterseniz, önce karşınızdakinin konuya hakim olduğuna emin olun. Bu durum kısaca bahsederek her yönüyle durumu karşıya aktardığınıza emin olmanızı sağlar.

Karşınızdakinin ihtiyacı ile sizin ihtiyaçlarınız aynı olmayabilir. Yani sizin sevdiğiniz/sevmediğiniz/hoşlandığınız/hoşlanmadığınız şeyler farklı olabilir. Zaman zaman kendi ihityacımızı bile hemen anlayamıyorken karşımızdakini anlamak çok daha zor olabiliyor. Bu durumda en kolay yol “Şu anda neye ihtiyacım var?” sorusuna cevap bulup bunu karşıya iletmektir. Bunu aktarırken de en önemli şey üsluptur. Bunu da bir sonraki paylaşımımın altında bulabilirsiniz.

 

SEVGİLİMLE, EŞİMLE, ARKADAŞIMLA HANGİ ÜSLUPLA KONUŞMALIYIM?     

Net ve somut olmanız gerekir çünkü diğer paylaşımımda da dediğim gibi kimse sizin kafanızın içinde değildir. Örneğin, “Romantik ol.”, dediğinizde, romantik olmak kişiden kişiye değişeceği için beklediğiniz sonucu alamayabilirsiniz. Kişi belki de kendi algısına göre zaten romantik olduğuna inanıyordur ve bu durumda anlaşmazlık çıkabilir. Onun yerine, “Bana zaman zaman çiçek alman çok hoşuma gider.”, ya da “Akşam yemeğinde mumlar yakman çok romantik olur ve bunu ara sıra yapmanı isterim.”, demek daha net ve somut bir ifade örneğidir.

    İhtiyacınızı söylerken suçlayıcı bir üslup kullanmak, her zaman karşı taraf savunma mekanizmalarını harekete geçirir ve istenileni yapmaz ve yapmak istemez. Saldırı gibi algılanan durumda karşı tarafta bir savunma pozisyonu belirecektir. Suçlayıcı üslubun bir diğer potansiyel sonucu da “olur” deyip yapmamak ya da duymazlıktan gelmek olabilir. He şekilde istenilen sonucu vermez. Örneğin, “Bir kere de şu çoraplarını çıkardıktan sonra koltukta unutma.”, yerine “Çoraplarını çıkardıktan sonra kirli sepetine atarsan sevinirim.”, denilebilir.

·         UNUTMAYIN! Bir kişiye ne yapmaması gerektiği söylendiğinde ASLINDA ne yapması gerektiği söylenmiş OLMAZ. Net olun ve neyi yapmasını istediğini somut bir şekilde açık bir dille söyleyin.

 

 
Toplam blog
: 12
: 212
Kayıt tarihi
: 09.09.17
 
 

Koç Üniversitesi. Psikolog. Yetişkin, çocuk, ergen, ilişki, sevgi, aşk ve iletişim psikolojisini ..