Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Mart '09

 
Kategori
Öykü
 

Sevgiliye mektup ''Vazgeçtim''

Sevgiliye mektup ''Vazgeçtim''
 

desire for you


Bundan tam bir sene önce, senden vazgeçmem gerektiğini kendime anlatmaya çalıştığım zamanlardan bir gündeydim. Tarih bugünle aynıydı. O gün bütün gün evde saatlere bakmamaya çalışıyordum sırf daha çabuk zaman geçsin diye. Seni hatırlatmayacak bir şeyler arıyordum kendime uğraş olsun, sensizliğe kanayım diye. Şiir yazmayı düşündüm içinde aşk olmayan, doğayla ilgili, kalem kâğıt aldım elime. Yazdığım ilk cümlem ‘yine parlıyor gözümde dağların yeşili’ oldu, durakladım bu satırı yazdıktan sonra, parlıyor kelimesi bir şeyler çağrıştırdı bir an, aklıma içleri ışıl ışıl parlayan gözlerin geldi, bıraktım hemen kalemi kâğıdı, şiir yazmaktan vazgeçtim. Bulunduğum oda çok sessizdi, sessizlikten sıkıldım kendime bir şarkı açayım dedim. Kasetlerimi ellemedim seni hatırlatır diye sen varken dinlediğim şarkılar, bir radyo açtım rastgele, tesadüfün böylesi olmaz dedim kendi kendime, çalan şarkı ‘ilah gözlerin’ idi, sen varken dinlediğim, sana da söylediğim şarkı var ya o işte, deli oldum, dinlemek istedim gözlerini düşünerek, içim acıdı, vazgeçtim. Odadan kaçtım hemen. Balkona çıktım, en azından biraz temiz hava alırım düşüncesiyle, o sırada yoldan bir kız geçiyordu. Ona takıldı gözlerim, öylece zararsız saf bir gözle süzerken pantolonunun ayak bileklerini açıkta bıraktığını gördüm, altında da kırmızı siyahlı bir convers ayakkabı vardı, seninkiler gibi, gözlerim doldu, bakakaldım gözden kaybolana kadar, yine aklıma geldin, içeriye girdim hemen, balkonda durmaktan vazgeçtim. Bir kitap okursam belki vakit geçirebilirim diye düşündüm. Kitaplığa yürüdüm, gözlerimi kapattım, bir kitap seçtim rastgele, gözlerimi açtığımda ellerim titredi kitabı yere düşürdüm, ‘Armance’ isimli kitaptı elimdeki, hani kapağındaki resim vardı ya sana benzettiğim, hani sana da vermiştim o isimi, oydu işte, kahroldum, yerine bıraktım hemen kitap okumaktan da vazgeçtim.

Anladım evde yapamayacağımı, üzerimi giyindim, kapıdan dışarı çıktım, bastığım yerler hep senin bastığın yerlerdi. Hızlıca yürüdüm bir an önce bu tanıdık yerlerden uzaklaşmak için, sahile nasıl vardığımı hatırlamıyordum. Bir banka oturdum günün güneşi batmış hava kararmıştı, sıkıntıdan gözlerimi gezdirdim gökyüzünde, dolunayı gördüm, içim cız etti, dolunayımsın derdim hep senin için, onun gibi nadir onun gibi parlaksın derdim, ender gözükür, herkesin beğenisini kazanırsın derdim, yine sen geldin aklıma, hemen olduğum yerden kalktım, oturmaktan vazgeçtim. Ne yapacağımı şaşırmıştım, senden kaçamıyordum, her yerde karşıma çıkıyordun, artık iyice daraltmıştı yokluğun beni, seni görmek istiyordum, sesini duymak istiyordum, o üslubunu çok özlemiştim, tarzını çok özlemiştim, seninle konuşmak istiyordum, hiç iyi değildim, o an aklımda sadece yanında olma isteğim vardı, ya yanında olacaktım ya yanında olacaktım. Başka bir seçeneğim yoktu.

Hemen koşa koşa geldim kapınıza kadar, geçtim odanın yanan ışığının karşısına ve sadece seyrettim, senin o odada olduğunu bilmek, yaşıyor olduğunu bilmek, varlığını hissetmek bile yetmişti biraz, sana acıkan duygularımı bastırmaya. En azından yaşadığını biliyordum, hala benim yakınlarımda bir yerlerde soluduğunu biliyordum. Seninle aynı şehirde yaşıyorduk, aynı havayı soluyorduk, aynı suyu içiyorduk, aynı ekmeği yiyorduk ne kadar uzakta olsak bile birbirimize. Seni o an göremiyor olsam da görebilme ihtimallerimin hala var olduğunu anlattım yüreğimde dinmeyen sızıya. Sana sımsıkı sarıldığımı hayal ettim, saçlarını sevdiğimi hayal ettim, ellerini sımsıkı tuttuğumu hayal ettim. Bu hayalleri bile yettirdim kendime hissettiğim aşkın adına, işte o an anladım ki ben seni sevmeden yapamam, seni sevmek benim için bir ihtiyaç olmuş, hayatımın merkezindeki taşım olmuş. O taşı çekersem bütün her şeyin birbirine gireceğini anladım. İşte o akşam kararımı verdim ben ve senden vazgeçmekten vazgeçtim…

 
Toplam blog
: 30
: 451
Kayıt tarihi
: 20.03.09
 
 

Yazmak paylaşmaktır. Paylaşmaksa biz insanların hiç bir zaman değiştiremeyeceği vazgeçilmezimizdi..