Sevgiyi korumak

Sevgilin var. Ama onu korumayı hiç düşünmüyorsun. Sevgilin yok, ama devamlı sevgilim olsun diye sabahtan akşama düşünüp durururuz.

Sevgi nasıl korunur konusunda hiç bir fetva veremem. Ama ayrılmanın kesin olduğu dört şık biliyorum.

1-Devamlı tenkit etmek.

2-Devamlı hor görmek.

3-Devamlı kendini savunmak.

4-Duvar örmek.

Sanki bir tane daha vardı. Aklıma gelmedi. Ben genellikle duvar örerim. Bu herhalde en adi savunma yöntemlerinden biridir. Hem kolaydır. Hem çatışmayı önler. Hem de insana kendini suçsuz hissettirir. Bir de dilediğini yapma özgürlüğünü verir. Duvar ördüğüm zaman, tam da duvar örmek değil, daha çok koza içinde kalan ipekböceği gibi kendini koza içine hapsetmektir bu. Sade sevdiğinle değil, tüm dünyanla ilgini kesersin. Onların anlamsız meraklarına ve saçma anlaştırma çabalarınada meydan vermezsin böylece. O şartlarda, içimdeki acaip ve kurtsal bir acı ile birlikte, sinsi bir mutluluğu birlikte yaşarım. Beklerim. Bu beklemek öyle tahmin ettiğiniz gibi bir beklemek değildir. Aylarca sürer belki. Bazen iki yıl sürer. Zaman içinde duvarı kaldırırım veya kozam içinden onların görmediği bir delik açar oradan bakarım. Ama beynimde ben artık yalnızlığı öğütmekle mesgulümdür. Bu hazmetme işi tam randımanlı olmalıdır. Koyunun süt yapması gibi özümsenmeli ve gıdalı bir şekle dönüşmelidir. Bu arada sediğim kendi dünyasında hiçbirşey olmamış gibi yaşamını mutlulukla sürdürmektedir. Hatta benim içime kapanmam , onun önündeki fırsatları daha iyi kullanması için zemin hazırlamıştır. Arsızca bu krediyi harcamaktadır. Özgürlüğün tadını çıkarmaktadır. Kendisini bekleyen korkunç bencillikten habersizdir.

Kazancın hiçbir işe yaramadığı bu sevgili kaybetme başarısını tatmak için değil. Sadece ayrılığın acısını en aza indirerek yaşamımı acısız sürdürmü savaşıdır bu. Derin bir ah çekiyorum.

14 Şubat ha .... sevgililer günü ha..... Hem de bu günde, bak benim yaptığım işe! Hemde sevgilime bir saattir hangi hediyeyi alayım diye dolaştıktan onbeş dakika sonra. Derler ki "hayatın ne getireceği ne götüreceği hiç belli olmaz"

Kıpırdamadan yaşamıma güzellik katacağım ha. Hiç çaba harcamadan mutlu olacağım ha. Hemde sevgililer günü ha.