Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Ocak '08

 
Kategori
Sosyoloji
 

Seviyorum bu çocukları.

Seviyorum bu çocukları.
 

Her ne kadar bol küfürlü olsa da şarkıları, birçoğumuz içimizden sıralamıyor muyuz zaten aynı küfürleri? Bu çocukların tek farkı bizim içimizden seslendirdiğimiz, içimize hapsettiğimiz bu küfürleri çıkıp avaz avaz bağırmaları dünyanın yüzüne karşı. İşte bu yüzden seviyorum bu çocukları.

Sapına kadar dürüst, sapına kadar namuslu, sapına kadar isyan dolu bu haklı çığlıklarını çarpmak birilerinin suratına duvara fırlattığımız cam bardaklar gibi. Belki de hepimizin yapması gerekir bu gençlerin yaptığını. Belki de haykırmak, yeter lan göz göre göre anamızı bellediğiniz demek. Gösterin artık iç yüzünüzü demek.

Bu günlere kadar gelmemizin nedeni de bu değil mi zaten? Amman ayıptır, günahtır, bağırsak ne olur? Bağırdık da ne oldu demek. Bir yanlış varsa gördüğümüz susmamak, susulmasına seyirci kalmamak, çocuklarımızın kafasına susmanın erdem olduğu safsatasını aşılamamak gerekiyor. Her şey ayan beyan ortadayken göz yummamak, yumdurmamak gerekiyor.

Gençlerimizi dinlemek, kılıklarından, kıyafetlerinden dolayı onları yargılamamak, yadırgamamak, bizi kendi gençlerimize karşı düşman etmek, oyuna getirmek isteyenlerin oyununa gelmemek gerekiyor. Önce ne demek, ne haykırmak istediklerini dinlemek ve bunu niçin, kimin için yapmak istediklerini çözmek gerekiyor.

Onlar bizim yapamadığımızı yapıyor. Anası ağlatılan, anası bellenen bizlerin düştüğü durumun adını koyuyorlar, haritasını çıkarıyorlar tüm çıplaklığıyla ortaya. Size bu yapılanın adı bu diye. Biz ne yapıyoruz? Yine bizim anamızı belleyen bu güç odaklarının bize karşı yaptığı propagandalara, kafamıza işlediği safsatalara, uyutmacalara kanıp bizim çocuklarımıza, kendi çocuklarımıza, yani bu çocuklara serseri damgasını vuruveriyoruz, ne demek, ne anlatmak istediklerine aldırmadan.

Oysa bizi bu günlere getiren, bizi bu günlere sürükleyen, bu günlerimizin müsebbibi bu çocuklar değil, hep bana, hup bana diyen emperyalizmin doymak bilmez, aç canavarı.

Bize, bizlere düşen bu gerçeğin farkına varmak ve farkına varanların küfre duran çığlıklarını doğru algılamak. Asıl yargılamamız gerekenin bu çocuklar değil, bizleri ve bu çocukları isyan sınırına getiren sömürü düzeni olduğunu bilmek, bu gerçekten hareketle kılıçlarımızı ve silahlarımızı doğru hedefe yönlendirmek zorundayız.

Bize yapılan, dayatılan, reva görülen bu hayatın yanında bu çocukların küfürleri çok masumane kalır aslında. Çünkü bizlere yapılanın “Öz Türkçesi” açıklaması bu. Bu çocuklarda bunu dile getiriyor. Bu gözü pek gençleri tebrik eder, başarılarının devamını dilerim. Saygılarımla.

 
Toplam blog
: 669
: 1503
Kayıt tarihi
: 19.01.07
 
 

Bir on dört mart sabahı güneş henüz arz-ı endam ederken üzeri yongalarla kaplı, küçük pencereli, ..