Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Ocak '07

 
Kategori
İlişkiler
 

Sevmek, sevilmemek ve sevilmek

Sevmek, sevilmemek ve sevilmek
 

Her insan sevmiştir hayatında, annesini sevmiştir, babasını, aldıgı arabasını kardeşini, eşini, arkadaşını sevmiştir ama hiç bir sevgi sevgiliyi sevmek gibi olmamıştır.

Sevilmemek ne kadar acıdır, kimimiz biliriz, kimimizse hep popülerizdir zaten bilmeyiz "sevilmemek nedir?" Onları hep bi seven olmuştur ama asıl sorun ne biliyor musunuz, "onları mı sevmişlerdir yoksa onların olan başka şeyleri mi!?" Bunu böyle düşündügümde bazen "sevilmemek daha iyi" diyorum, ne kadar acı verse de.

Sevilmek ne güzel duygudur. Anneniz sever, bananız sever, kediniz, köpeginiz sever, evdeki kuşunuz sever, siz içeri girdiginizde adınızı söyler. Arkadaşlarınız vardır, onlar sever sizi ama sevgilinizin sevgisi bir başkadır, o bir başka sever sizi size göre o ölesiye sever.

Üçü de farklı duygulardır sevmek, sevilmek ve sevilmemek ama üçü de vardır ta Adem'le Havva'dan bu yana ve olacaktır da bundan sonra.

Birbirlerini tamamladıkça mutluluk getirir insana ne yazıktır ki her zaman tamamlayamazlar birbirlerini. İnsanoğlu hep sevmek için bir şeyler bekler, "benim için insan olsun yeter" derken aslında hep yalan söyleriz, karşınızdaki insandır ama sevmezsiniz. Şimdi biraz durun ve düşünün "ben de bunu yaptım mı?" diye, biraz durun ve düşünün!

Düşündünüz mü? Bence biraz gerçekçi olalım çocugumuzu sevmek için iyi notlar bekleriz, saygı bekleriz, yaramazlık yapmamasını bekleriz. Annemizi sevmek için her dedigimizi yapmasını bekleriz, hani babamızdan hep korkarız ya onu idare etmesini bekleriz, dışarı çıkarken babamızı sevmek için ondan hep harşlık isteriz verdimi öperiz vermedi mi küseriz. Sevgiliyi sevmek için ya yakışıklı olmasını yada güzel olmasını bekleriz, paranın önemi yok deriz de nedense hep hediye bekleriz, küçücük bir şey yeter deriz de hep daha iyisini gördük mü başka birinde kıskanır çekemeyiz.

An gelir severiz ama sevilmeyiz bizde de bi eksiklik vardır, çünkü beklentiler hep farklıdır. Kimi zengin olsun ister sevecegi insan, kimi de yakışıklı veya güzel belki de romantik olmalıdır ama o da paraya dayalıdır aslında ya duygusalık bazısı da gözyaşı bekler, duygusallık ister.

Sevgi hep satılıktır aslında, maddi yada manevi degerler biçmişizdir sevgimize. Degerini ödeyen alır onu, severiz o zaman. Severiz de her zaman deger ödeyen bilerek ödemez, bu degeri işte o zaman sevdigimize pişman oluruz ama satılıktır sevgimiz ve bedeli ödenmiştir.

Bir kızı severiz saçları sarıdır belki de gözleri yeşil, sevgimizin kaynagı budur ilgi duyarız sarı saçlara veyahut yeşil gözlere. Zaten hep ilgi duyduklarımızı sevmez miyiz? Neyi sevmişiz de ilgimizi çekmemiştir bi düşünün, önce ilgi duyup sonra sevmeyiz mi?

Kız bedelini ödemiştir sevginizin ama istemeden çünkü bu onun dogasında vardır, işte o zaman sevilmezsiniz demek ki sevilmemekte hayatın içinde vardır.

Sevilmek tam tersine siz ödemişsinizdir bedeli, çocuksanız çok uslusunuzdur belki de çok çalışkan, anneyseniz çocuklarınızın her istedigini yaparsınız, babaysanız her istedigini alırsınız, sevgili sizi seviyorsa onun da kalbini almışsınızdır ya yakışıklısınızdır yada güzel, belki de çok romantik veya duygusal.

Sonuçta hayatın içinde sevgi vardır ve sevginin içinde üç degişik olgu üç degişik duygu.

Ben kendimce sıraladım onları belki katılırsınız belki de katılmazsınız.

Önce en kötüsü... Sevilmemek acı verir.

Sevmek aslında olayın özüdür ama asla tek degildir, çünkü tek başına çok az şey ifade eder ya sevilmektir onu tamamlayan yada sevilmemek.

Sevilmek en güzeli çünkü seviliyorsunuzdur ve size kalan yannızca sevmektir.

 
Toplam blog
: 5
: 2287
Kayıt tarihi
: 14.01.07
 
 

Ben biraz duygusalımdır, belki de yalnız büyümek beni böyle yaptı. Yalnızım evet, annem babam ayrı v..