Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Temmuz '07

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Sevmek ama sevişememek

Sevmek ama sevişememek
 

Sevdiler birbirlerini. Hem de Nazım Hikmet'in şiirindeki gibi,

Seviyorum Seni
Avuçlarımın içerisinde,
Camdan bir kadehmiş gibi,
Kırarcasına,
Kanatırcasına...!

Bu şiiri ilk 15 yaşında lise talebesiyken okuduğunda neden bu kadar yürekten etkilendiğini, içinin cız ettiğini ve neden Nazım'ın en çok sevdiği dörtlüğü olacağını tahmin etmemişti kadın..Ancak şimdi anlıyordu ki bu bir öngörüydü.

Sevgisinin o ölesiye, kendini sarsan, yıkan, darmadağın eden sevgisinin karşılıksız olmadığını biliyordu. Karşılıksız bir sevgi insanı kimliğinden bu kadar uzaklaştırmazdı keza. Karşıkılıydı onların sevgisi. Yaşıyorlardı, hissediyorlardı, birbirlerinin gözlerinin taa içine korkusuzca bakıyorlardı. Konuşmadan anlaşabiliyorlardı. Tek sorun..! Tek sorun..! Birinin fazlaca duygu adamı, diğerinin de fazlaca duygu kadını olması idi. Algı ve anlayışlarının farklı olması idi.Aynı dili konuşamamaktı. Ve ortak bir dil oluşturamadılar ne yazık ki.

İkisi de feleğin çemberinden esaslı bir şekilde geçmişlerdi. İkisinin de yaşama dair hırsları vardı. İkisi de hayatın acımasızlığı karşısında yenik düşmüştü ve ikisi de artık prangaylamı, zincirle mi yoksa bağların en ama en kuvvetlisi olan sevgi bağıyla mı bağlıydılar birbirlerine bilinmez. O kadar emindiler ki birbirlerinden. Nasılsa dönüp arkasını gitmez di diğeri. Bu eminlik ve güven nedeni ile , ikisi de yaşamın bütün hırsını diğerinden almaya kalktı.İkisi de özde söylemek istediklerini saklayıp saldırdı. İkisi de acıttı .İkisi de kırdı, İkisi de kanattı.İkisi de bir diğerinin avucundaki camdan kadehti ve birbirlerini kırarken kendilerini kanatıyorlardı.

Kadının bu dörtlüğü bu kadar çok sevmesi bir öngörüydü. Bu şiirede yazanları yaşamak öngörüsü. Ve ikiside kırıldılar, paramparça oldular ve kırık parçalarıyla da birbirlerini kanattılar.

Sevdiler, birbirleriinn gözlerimizin taa içine bakarak sevdiler. Ama sevişemediler. Saldırmakla ve vahşiliklerini birbirlerine kanıtlamakla, acıtma ve kanatma konusundaki hünerlerini ortaya koymakla o denli meşguldüler ki sevişemediler.El ele tutuşmayı bile beceremediler, tıpkı birbirlerine sarılıp uyumayı beceremedikleri gibi. Birbirlerine küfür etmekten, sevgi sözleri sarf etmeyi beceremediler.Kavga etmek ve meydan okumaktan ortak bir dil geliştirmeyi beceremediler. Canı yandı kadının, canını yaktı adamın. Canı yandı adamın, canımn yaktı kadının ve bir de baktılar ki iki büyük düşman oluvermişler.

Ve kadın biliyor ki ve emin ki adam O'nu , en az kadının adamı sevdiği kadar sevmekte. Ve adam da biliyor ki, ve eminki kadın O'nu en az, adamın kadını sevdiği kadar sevmekte. Fakat ne yazık ki onların bir arada olmaları hırs, kin , nefret, küfür, sidik yarışı ve acımasızlık demek. Onların bir arada oluşu hayata karşı olan isyanlarını birbirlerine yöneltmeleri demek. Onların bir arada olmaları yaşamın, onlara yönelttiği acımasızlığın yükünü birbirirlerine yüklemeleri demek. Onların bir arada olmaları sevginin, aşkın, tutkunun en büyüğü olamsına rağmen; hırsın, kinin, nefretin ve isyanın da dışa vurumu demek.Onların bir arada olmaları sevmek ama sevişememek demek..!!!

 
Toplam blog
: 167
: 1867
Kayıt tarihi
: 20.04.07
 
 

01/06/1967 Rize/fındıklı doğumlu olmama rağmen doğum yerimi hiç görmedim. Türkiye'nin hemen her ilin..