Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Mayıs '16

 
Kategori
İlişkiler
 

Sevmek denilince

Sevmek denilince
 

Sevmek yaratıcının insanoğluna bahşettiği en olağanüstü his, yetenek ya da duygudur. şöyle bir geriden baktığımızda aslında herşey sevginin etrafında dönüyor ya da biz sevdiklerimizin etrafında dönüyoruz.

Sevmek deyince akla ilk etapta aşk geliyor. Oysa aşk başkadır sevgi başkadır. aşk daha tutkulu genelde karşı cinsler arasında yaşanılan duygu yoğunludur. Ama sevgi çok daha masum çok daha fazla çok çok genel bir kavramdır.

     Yapımız gereği güzel olan her şeyi severiz öncelikle. Çünkü güzellikler hayata renk katar, tını katar, mutluluk katar.Güzellikler etrafı da güzelleştirir.

     Bir de sevdiklerimizi güzelleştirmek isteriz, evimize, arabamıza yenilikler yapar sevdiklerimizin ihtiyaçlarını güzel olan şeylerle gidermek isteriz.

     Görünen o ki güzelliği öncelikle kendi mutluluğumuz için istemekteyiz çünkü birinci olarak kendimizi sevmekteyiz. Sonra bu halka deize atılan taşın halkaları gibi kendi etrafından başlayarak büyümekte. Oysa sevilmek için yaratıcı öyle çok şey yaratmış ki; bunları düşünmek, anlamak tefekkür etmek bizi daha çok insancıl yapmakta.

      Sevgi kavramının içini çok küçültmüş olduğumuzu düşünüyorum. Ufak bir anket yapılsa sanırım insanlar sevgi denince genelde kadın erkek sevgisini anlayabilirler. Bu büyülü kelimenin anlamının hakkını vermemiz gerekmekte. Hayat gerçekten zor ama yine de sevilecek ne çok şey olduğunu bulup onlara değer vermemiz gerekiyor.

     Mesela kendi çocuklarımıza çok sevgi verirken ayda bir bile olsa yetimhanede ki çocuklara da sevgi verebiliriz kimbilir ne kadar ihtiyaçları var sevgiye.

      Piknik, gezi, yürüyüşümüzü severek yaparken, ağaçlarımıza, parklara, ormanlara da sevgi verebiliriz, kendimiz atmamış bile olsak doğada çözülmesi yıllar alan çöpleri toplamak ne büyük vatan doğa sevgisidir oysa.

      Hayatta karşı cins aşkından, ev, araba, iş, kariyer aşkından başka bir sürü güzel şey var oysa sevilecek. Gözlerimizi açmalı keşfetmeliyiz. Şiiri, resimi, tiyatroyu, sporu sevmeliyiz. Sokaktaki çocukları, kedileri, köpekleri sevmeliyiz. Gece yarılarına kadar internetten ayrılamasakta sabah erken kalkmalı arada gün doğumunu izlemeyi sevmeliyiz. Para kazanmayı harcamayı sevdiğimiz gibi paramızı paylaşmayı da sevmeliyiz.

Ve yine de en çok çocukları sevmeliyiz, belki dünya hala onların hatrına dönüyor. Çünkü her yeni doğan bir çocuk her yeni gün gibi bir umuttur. Umut ne içindir peki; Umut her şeyin dah güzel ya da en azından olması gerektiği gibi olması içindir. Umut ağlayanların da bir gün gülebilmesi içindir. Umut yetimin de saçları okşanması içindir. Umut savaşaların bitmesi ve yeni yetimlerin eklenmemesi içindir.

Bütün işler mecburiyetten değil de sevgi ile yapılsa dünya çok daha yaşanılır bir yer olur. Oysa nefsimiz var ona engel olmakta kolay değil. ne kadar kalbimizi açarsak bu fani dünyada ki sevgiyi hakedenlere belki bir nebze de olsa galip geliriz nefsimize.

Ne demiş Yunus Emre "Yaratılanı sev yaradandan ötürü" Sevginin bir anahtar olduğunu ve en zor kapıları bile açtığını kaç yüzyıl önce anlamış ve bize güzel eserlerini miras bırakmış. Ve bu dünya kimseye kalmamış sevgi verenler sevgiyle hürmetle hatırlanmış.

Sevgiyle kalmak üzere... 

 
Toplam blog
: 36
: 466
Kayıt tarihi
: 22.05.11
 
 

37 yaşındayım. Çankırı'da doğdum. Yurt dışında yaşadım. Evliyim ve 2 çocuğum var. A.Ü Turizm-Otel İş..