Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Nisan '11

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Sevmek üç çeşittir

BEN SENİ KALBİMLE SEVDİM 

ardıma bakmadan gidiyorum bu kez 

daha önce baktıklarımda gidememiştim sevgilim 

seni öylece orada bırakıyorum ki 

yanlız kalınca beni özleyesin diye 

gerçi yanlız kalınca beni özlemen de koyuyor ama 

en azından yerimi kimsenin doldurmadığını bilmek 

biraz su serpiyor içime 

en son konuşmamızda çok kırmıştın beni 

hiç haketmediğimi bile bile 

dilin söylüyordu ama kalbin aksini iddaa ediyordu biliyorum 

sen hep büyük konuşuyordun 

ben seni sevmedim diyordun ama 

biliyordum sen beni her ayrıldığımızda daha çok seviyordun 

nereden biliyorsun diyeceksin belki 

ben hissederim sevgilim 

ben seni nefsimle değil gözümle değil kalbimle sevmiştim 

kalbiyle sevenler hislerinde asla yanılmazlar 

Oldum olası sevmem şu hoşlandım lafını. Bir insan ya seviyordur ya beğeniyordur hoşlandım da ne oluyor diyorum bazen cevabı çok basit; ben seni arzuluyorum cinsel anlamda seni istiyorum sadece demek diye düşünüyorum. Bu bana göre çok ucuz ve bayağı bir laf. Özünde asalet varsa bir insanın gözüyle değil, nefsiyle değil kalbiyle değer vererek sever bir insanı ve sevgi varsa duygulu sevişir ve birşeyler yaşar karşı tarafla. 

Fakat öyle bir zamanda yaşıyoruz ki; Aşk macera, sevgi heves, tutku cinsellik olmuş. Ne acıdır ki her beğendiğimiz yada beğenmediğimiz birini yatak odasına davet edebiliyoruz, yada davet ediliyoruz. 

Sevmek üç çeşittir bana göre. Nefsiyle sevmek; O an ki nefsinin dürtüleriyle hareket edip karşı cinsi son derece arzulayarak istemek. 

Gözüyle sevmek; O kadar güzeldir ki karşı taraf ona illaki ulaşmamız gerektiğini hissederiz ve ondan gözümüzü alamayız. Fakat oturup konuşunca ortak bir noktanız olmadığını anlarız ama yinede ayrılamayız ondan çünkü dış görünüşü dayanılmaz bir çekimle sizi kendine bağlar. 

Kalbiyle sevmek; Dış görünüşü, ruhu, düşünceleri size hitab eder ve her anlamda onda birşey bulursunuz ruh ikiziniz olduğunu düşünürsünüz. veya onu ilk gördüğünüz de inanılmaz bir çekimle sizi kendi eksenine alır ve buda büyük oranda tabiki "Aşk" tır ve kalbiniz ruhunuzla bütün benliğinizle seversiniz. 

Nacizane düşüncelerim budur. Doyumsuzluk denilen şey insanı hep nefsi anlamda sevmeye zorlar. Heleki bazılarımız o kadar ilginçtir ki sırf etraflarındaki arkadaşlarına hava atmak için bile günlüğüne çok kişi eklemek için sürekli ayırt etmeksizin sık sık sevgili değiştirir. neymiş efendim kadına doymuşlar sözüm ona bu tür insanlar. Halbuki doymak yine söylüyorum; tabiki hayatından çok kişi geçmiş olan fakat sıradan kadınların geçmiş olduğu değil, gençliğinde veya zamanında kimsenin ulaşamayacağı kadar güzel ve zor kadınları hayatına almış ve artık elini eteğini o tür ilişkilerden uzaklaşıp düzenli bir hayatı seçmiş kişiler doymuştur. 

Son günlerde nereye gitsem hep bu lafla karşılaşıp fakat hala aslında hiç doymamış ve görmemiş kişileri gördüğümden bu laflar üzerine yazılar yazıyorum. 

Onu bunu bilmem fakat en güzel sevmek gönülden sevmektir. Zaten bir gönülden sevmeyi görün ki o zaman her türlü seviyorsunuz. Onun hiç bir şeyinden tiksinmiyorsunuz, kokusunu, dokunuşunu, sesini, nefesini özlüyorsunuz her daim. 

 

 
Toplam blog
: 28
: 3650
Kayıt tarihi
: 12.10.10
 
 

İzmir'in Buca ilçesinde doğdum. Onbir yıldır İstanbul'da yaşıyorum. Yıllardır edebiyata olan mera..