Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Ocak '07

 
Kategori
Yılbaşı
 

Sevmek ve üretmek...

Sevmek ve üretmek...
 

İnsan dimağı takvim yapraklarınca yüklenir. Zihin kendini tekrarlar. Hesaplaşır; ya aşar ya da dışsal koşullara yazgı diyerek teslim olur... Tabii yazgı da yazgıdır! Bazen öyledir bazen böyle... İnsan, olumlu ve olumsuzluklar arasında seçim yapmak için yalpalar.

Doğal yönelim hep hazza doğrudur ve acıdan kaçıştadır. İnsan ama yine de durduk yerde kendisine mutsuzluklar da üretir. Elindekilerin değerini bilmemekten çok tabiatının hükmünü icra eder. Ve, hırslarının kölesi ve sahip olduklarının efendisi olarak yıkar dünyalarını kardeşlerinin üzerine, üreme doğasına tezat biçimde; hayatlar vermeye ve soyunu sürdürmeye çalışırken hem de... Bazen de hayat verir hayatını verircesine...

Tektip bir mutluluk tanımı yapılmamlıdır belki de. Ancak mutsuzluğun genel ölçütleri olmasa; açlığı, yoksulluğu, savaşları sorgulamaz da, kınamazdık da.. ve kendi dünyamızda bunları da lafzen veya esastan aşmaya çalışmazdık.

Bir büyük aile (toplum) ise yer değiştiren mutsuzlukları ve mutlulukları ile bir bütündür, bir diğerinden sorumlu ve bir diğeri için sorunlu ve böyle bir bütündür!

Yine de iyi, güzel, doğru olana ortak aklın yükledikleri ne diyor dinlersek: üretmeyi ve sevmeyi öğütlüyor bilerek...

Üretmek ve sevmek... Maddi koşullar kadar manevi dünyamızı da geliştirmek. Sevmek hem de yalnız tanımadılarımızı da değil insanlar kadar doğayı ve tüm canlıları da sevmek demektir. Üretmek; bilgece ve kardeşçe bireyleşmek ve sosyalleşmek demektir. Tekniğin üretime çıkarılması ve yaşama indirgenmesi insanca bir edimdir ve buna katkı yapmak sanırım ki yaşamdan alınacak hazları doruğuna çıkarmaktır.

Yeni bir yılın yargısını eskisinden çıkarmak adettir ama umut ekmeği düşünce soframıza sürülmese ne zordur her şey...

Onun için yeni yılda umutlar derpiştirmeli ve her tarafa serpiştirmelidir.

Hak eder insan onu daha çok en az kendisi için başkaları için de isteyerek... Her türlü zorluğa karşın böyle bir tablo çizmek, ne erdemli bir duruştur insansoyunca şöyle soylu bir düşünceyi taşımak; Afrika'dan Karayiplere, açlıkla terbiye edilmesin, baskıyla öğütülmesin ve yalnızlaşarak tükenmesin demek hayatlar... Endüstriyel kentlerin çöp kondularına ışık ışık uygar dünyanın nimetlerini aktarmak, sağlıklı konut ve kalıcı işleri planlamak, gençlere güvenecekleri dallar, onurlarınca sarılacakları hayatlar sunmak, yabancılaşmamak ne büyük erdemdir!

Dünyanın parasını eğitime ve altyapıya aktarmak dünya kadar para harcansa aşılamayacak sorunları kaynağında etkisizleştirmek, her alanda maddi doyumu kültürel/sanatsal üretimle taçlandırmak onu kentten köye yaşam denilen iklime sunmaya çalışmak ne değerli uğraşlardır; bir diğerini tamamlayan ve bütünleyen!..

Doğallaşmak, insancıllaşmak. -insanı doğallaştırmak ve doğayı insanileştirmek- buna, değerdir inanın!

Bu duygu ve düşüncelerle yeni yılın ülkemize, halkımıza ve insanlığa ve doğaya mutluluklar, esenliler getirmesini dileyerek...

 
Toplam blog
: 374
: 491
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

Merhaba! Toplumsal, siyasal, ekonomik ve kültürel olgularla ulusal ve evrensel düzlemde ilgilenme..