Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Eylül '12

 
Kategori
Kitap
 

Sevmek Zorunda Değilsin Beni / Sinan Akyüz

Sevmek Zorunda Değilsin Beni / Sinan Akyüz
 

Sevmek Zorunda Değilsin Beni / Sinan Akyüz


Sinan Akyüz ile Piruze adlı romanla tanışmıştım.

Akıcı üslubu, başarılı kurgusu ile bir solukta okumuştum Piruze'yi.

Sonrasında "İncir Kuşları"nı okudum. Bosna Hersek'te yaşanan insanlık dramını, yaşanmış bir olayı kurgulayarak kaleme almıştı.

Ve okuduğum son kitabı, "Sevmek Zorunda Değilsin Beni".

Beni diğer iki kitaptan daha çok etkiledi diyebilirim bu roman.

Okuduğum diğer iki romanı gibi, yazar bu romanını da gerçek bir yaşam öyküsünden yola çıkarak yazmış.

Soluksuz okudum, olağanüstüydü.

Her sayfada heyecanım biraz daha yükseldi, merakım giderek arttı ve yaklaşık 3-4 saat gibi bir sürede bitirdim.

Okumadıysanız, okumalısınız bu şahane romanı.

Kitabın çok kısa konusu :

Uzun yıllar önce eşini ve iki kızını bir feribot kazasında kaybetmiş olan 71 yaşındaki Cemil Bey...

Sarışın, yeşil gözlü, alımlı, dikkat çekici bir güzelliği var. Eşi tarafından fuhuşa sürüklenmiş, günlerce tutsak edilmiş, dayak yemiş, işkence görmüş, güzeller güzeli Yeşim....

Bu iki güzel insanın olağanüstü aşk hikayesi kitabın konusu.

Biraz da alıntı....

" insan karşılıksız sevebilir mi? diye sordu. O anda ona gülümsedim. Sen beni seviyorsun ya, dedim.
sevdiği kadına kötülük yapmış biri nasıl olur da onun kendisini karşılıksız sevmesini bekler? "

"Ah siz erkekler yok musunuz dedi. Sizde merhamet sıfır, biraz merhametli olsaydınız sizi seven kadınlara kötülük yapmazdınız."

“Kadınları boyama kitabı gibi görüyorsunuz.”
“Boyama kitabı mı?”
“Evet. Boyama kitabı gibi görüyorsunuz. Onları en sevdiğiniz renklere boyamaya çalışıyorsunuz.”

“Biz kadınlar hayata estetik açıdan bakıp kaygı duyarken, siz erkekler de hayata cinselliğin penceresinden bakıp kaygı duyuyorsunuz. Bu yüzden de estetiğe önem veren kadınları sadece birer seks objesi olarak görüyorsunuz. Ve biz kadınları hiç anlamıyorsunuz"

"Şu sözümü unutma, dedi.  Irzına geçilmiş bir bedenin ruhu, sahibini hayata küskün bir insan yapar.”
“Küsmek mi?”  Hayır. Daha doğrusu ölmek. Bizler ruhu ölü olan insanlarız. Sadece nefes alır veririz. Hayata karşı dik duramayız..."

"Adalet Hanım’a sordum: “Uzun yıllar sonra bir kadına neden âşık olduğumu biliyor musunuz?”
“Siz söyleyin,” dedi Adalet Hanım, gözlerini kısıp bana meraklı meraklı bakarken.
“Bütünüyle sevilen insan âşık olunandır,” dedim. “Ben ve Yeşim bütün olmuştuk. Âdeta iç içe geçmiştik. Almadan birbirimize verdik. İkimiz de çıkarlara dayanan duygulardan yoksun kaldık. Yoksun kalınca da birbirimize âşık olduk. O, bende kendisini; ben de yıllar sonra tekrar onda..."

 
Toplam blog
: 563
: 8587
Kayıt tarihi
: 30.03.10
 
 

Kişisel gelişim uzmanıyım. Yaşam Koçu, İlişki Koçu, NLP Uzmanı ve Eğitmeni, Kuantum Yaşam Koç..