- Kategori
- Güncel
- Okunma Sayısı
- 504
Sevmeyin bizi
Toplumumuzda kadına yönelik şiddet bariz bir şekilde artmakta. Gün geçmiyor ki şiddete uğramış bir kadın haberi duymayalım. Ve kadın cinayetleri aldı başını gidiyor. Devletin bu konuya ciddi anlamda bir el atması lazım. Caydırıcı etki yapacak yasal düzenlemeleri bir an evvel çıkartıp yürürlüğe koyması gerek. Yoksa daha çok canlara kıyılacak. Ama görünen o ki, şu anda bir seçim atmosferine girildiğinden, böyle basit olaylarla ilgilenecek kimse bulunmamakta. O nedenle aman dikkatli olun sevgili hanımlar, dişlerinizi biraz daha sıkın, maazallah eşleri sinirlendirmeye gelmez, son kurban olmak istemeyiz herhalde. Ama kurban olduktan sonra da sevinilecek bir taraf var dikkat ettiniz mi? Sonrasında, yaşarken duymasak da, eşlerimizin bizi ne kadar çok sevdiğini dünya alemle birlikte ruhlarımız da öğreniyor(!) Nasıl mı?
İşte son zamanların en dikkat çekici olaylarından biri; bıçak darbeleriyle öldürülen Ayşe Paşalı’nın katil zanlısı eşi İstikbal Yetkin bu gün 4. kez hakim karşısına çıkmış ve mahkemede “ 22 yıllık eşimdi, kendisini çok seviyorum “ demiş.
Çok dokunaklı bir savunma yapmış. Haberi izlerken gözlerim yaşardı doğrusu.(!)…
İyi de adama sormazlar mı bu nasıl sevgi diye. Doğrusu anlamakta güçlük çekiyorum. İnsan sevdiğine kıyar mı? Kıyarsa nasıl sever? Bu bir ruhsal bozukluk mudur? (Gerçi alınan doktor raporunda ruh sağlığının yerinde olduğunun ifade edildiği de haberde işlenmişti.) Çevremizde o kadar sık rastlanır bir durum oldu ki sari hastalık gibi yayılıyor, yayılıyor. Şiddet çığ gibi büyüyor, büyüyor. Önlem alınmazsa çığın altında çok hayatlar kararacak, toplum olarak çok zarar göreceğiz.
Ve sonuç olarak diyorum ki kadına şiddet uygulayıp da sonrasında seviyorum adlı oyunu sahneye koyan oyunculara;
Biz kadınları her şeyden önce bir insan olarak görmeyecekseniz SEVMEYİN BİZİ,
Sizin sevgi dediğiniz şey ölümle eşdeğer ise, lütfen bu hastalıklı sevginizden mahrum bırakın bizi,
Sevgisiz yaşama hakkımızı kullanmak istiyoruz, ne olur SEVMEYİN BİZİ…
Ayşegül HAYVAR
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.

..herşeyin ilacıdır. Hükümet ne tedbiri alacak ki? Her şikayet edileni savcı hapse atamaz; herr geçimsizlik olan eve de emniyet bir polis dikemez ki bu tür vahşetler önlenebilsin. Kafa değişecek kafa.
Yüksel ÖNAÇAN 19.04.2011 9:30- Cevap :
- Merhaba Yüksel bey, katkınız için teşekkür ediyorum. Elbette herkesin başına bir polis dikmek mümkün değil. Ancak öyle yasalar yapacaksınız ki, kişi, davranışının bedelinin çok ağır olduğunu bilecek. Bu da caydıramıyorsa paşalar gibi çekecek cezasını, iki gün sonra afla salınmayacak ortaya. Bu, insanlar üzerinde caydırıcı etki yapar. Kafaların değişmesi gerektiği de çok doğru, bunun için de ciddi eğitim tedbirleri alınmalı. Sil baştan başlamak gerekiyor bazen. Mutlu kalın 19.04.2011 11:30
Ayşegül hanım meraba Siz hiç Türk filimi izlemediniz heralde! Çünkü o eski türk filmlerinde, en çok sarfedilen saçma salak aşk cümlelerinden biri de, erkeğin ilan-ı aşk şekillerinden birinin ifadesiydi: " Ya benimsin; ya kara toprağın" Onlarca yıl bu saçma sapan repliklerle bilinçaltı donatılmış, saçma sapan adamlardan başka ne tür bir davranış beklenilebilirdi ki? Sevgilerimle...
Cem Beraat Çamsarı 17.04.2011 22:01- Cevap :
- Çok haklısınız Cem bey, benim de isyanım ona zaten. Adam gibi sevmeyi beceremiyoruz. Kadını mal gibi gördüğü sürece erkek, bu böyle devam edecek. Türkülerimizde dahi var. Bir de dinlerken hüzünleniriz, vay be ne aşk deriz. "Hangi bağın bağbanısan gülüsen, Kırk yıl kalsa yine benim MALIMSAN." Buyrun işte...Burada yine biz kadınlara çoookkk iş düşüyor. Erkeği yetiştiren de bizleriz. İğneyi kendimize batırmanın zamanı geldi de geçiyor bile. Mutlu kalın...:) 18.04.2011 1:03