Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Gülüm Çamlısoy

http://blog.milliyet.com.tr/

06 Haziran '15

 
Kategori
Deneme
 

Sevmişsen çıkarsız yalansız

Sevmişsen çıkarsız yalansız
 

Sıradan bir günün gövde gösterisi adeta

Onlarca yenilgi hak getire

Sukut-u hayale uğramış olsam da…

Sıradan bir günün hırçın mizacı ile kesişti yolum bir kez daha. Kereler ve keşkeler kim bilir kaç film karesi daha hem de siyah beyaz. Sevemedim gitti şu rötuşlu resimleri. Ne varsa insanın içinde gizli sanır mısın ki yansımaz… Sesinin tonu, içinde biriktirdiğin öfke ve hüsran nasıl yansıyorsa yüzüne bir o kadar ifşa olur insan.

Ne yani; suç mu içinin dışının bir olması ya da suç mudur o yalın ve şeffaf ruh yorgan gibi örtmüşse tüm çirkinlikleri. Çirkinlik dediğin ne ise: Ne kaşın gözün ne de o pejmürde ceketin ısınmak için sırtına aldığın. Eğer güzelse içinde yaşattıkların bil ki dünyanın en güzel insanısın cemalinde nur taşıyan ve saçan.

Fark eder mi sence bin bir yadsımazlıkla cephe almış iken koca evren o muhalif düşüncelerine. Varsın yankılansın o devrik cümleler aynı plağı bin kez çalsa da gönül… Ne çıkar sevmişsen çıkarsız, yalansız ve tarafsız.

Taraf olmayı beceremedim gitti şu ahir ömrümde. Varsa yoksa dizdiğim methiyeler hor görülsem de ya da o cılız ses bastıramadığım ama yeri geldi mi gümbür gümbür ve çığırtkan tınısı ile eşlik eden.

Gün ile başladım satırlara ve haftalarla geçiştiriyorum içimdeki o sitemi. Fazlasıyla kırık doldu etraf ve fazlasıyla çizik ruhum cebelleşirken sakıncalı ve söz geçmez cümlelerle ki kim bilir neyin tezahürüdür ne de olsa çok oldu ben bu yola baş koyalı… Belki bir yıl belki bin asır ne de olsa zamanın o göreceli ve sırnaşık arsızlığı ömre tef tutan. Keşke sadece zaman olsa alayları arşa uzanmışken. Ne varsa ya da kim ise sıdkım sıyrılmış müdavimi oldum acıların. Bu da benim zafiyetim oldum olası ne de olsa kayıtsız durmak hiçbir zaman seçeneklerimde yer bulmadı. Tarafsız olsam da yansıtamadığım tüm o tepkiler içimde patlayan ve sığındığım şu kelimeler fasiküllere sığmaz duygularım tutarsız bir tını ile ahenk getirmeye çalışırken hayatıma. Hayatım dedim de bil ki ne hoyrat bir minvaldir ne de yapışkan bir kalıpla sığarım kabıma. Su testisi suyolunda kırıldığından beri işin yoksa bir araya getir o kırıkları yetmezmiş gibi tüm o dağınıklık ile cebelleş dur.

Şikâyet etmeyi bırakalı çok oldu desem yalan olur ama geçen süreç zarfında sabrın eşliğinde şükür duygum da oldukça gelişti. Nefes almak bile bir şükür vesilesi iken nasıl inkâr ederim sahip olduklarımın verdiği o doyumu. Sahip olmadıklarım arasında ne olursa olsun yetinme duygum geliştiğinden beri tutarsız istemlerle hiç mi hiç muhatap değilim. Ne de olsa çözüme odaklı bir seyir değil ilerlediğimiz yol. Anlık da olsa küçük mutluluklar süslüyor hayat ağacımı kırık dallarını görmezden geldiğim… Tüneğimde ötüp duruyorum. Gül bilirdim seslendirdiğim şarkının adını meğer bülbülmüşüm ötmekten vazgeçmeyen ve ne çok insan var mutluluğuma vesile olan. Mutsuz addedilsem de nazarında onca niyazın hiçbir zaman tahakküm altına girmeyeceğim gün gibi aşikâr.

Kaybolduktan sonra oldukça akıllandım. Cebimde çakıl taşları serpiştirip duruyorum ve bir o kadar sevgi tohumu girdiğim gönle ektiğim. Hangi gönülde olduğumu bilmesem de bayağı genişmiş benimki. Karaçalılarla işim olmaz. Onca çiçek ile donatılmış iken evren bülbüller beni güle götüren.

Yadırgansam da yadsıyamam içimdeki yaşama sevincini her ne kadar zaman zaman gardım düşse de…

Mevcut inançları insanların zaman zaman şüphe uyandırsa da inanmaktan vazgeçmeye niyetim yok. Tamam, tamam temkinli olmayı sürdürsem de. İz peşindeki polis köpekleri gibi ben de sevginin izini sürüyorum bağnaz ve farklı bir yadsımazlık esir almışken benliğimi. En azından sorumlu olduğum tek merci her daim yanımda koruyup kollarken.

Bırak vaktinden evvel yaşlanmayı henüz büyümedim bile. Acar bir haber muhabiri gibi peşine düştüm tüm o bilinmezliklerin beni benden eden oysa varmaya çalışırken o gizli saklı hazineye… Ne de olsa kâinatın özü, cevheri ve yaradılışın bir izdüşümü tüm bu olanlar ve gerçekleşme ihtimali bulunan ne ise. Beklentiler olmaksızın da bekleyebilir insan sanırım doğamızın bir gereği. Gemisi su almayan ya da damı akmayan kim varsa beri gelsin ve itiraf etsin nerede hangi çatlağın olduğunu. Ar damarı çatlayacağına varsın kırık dökük olsun tamir olması mümkün olmasa da. İte kaka yürür insan yeter ki yitip gitmemiş olsun inancı ve doğrular. Hepimizin hayatında olmaz mı bir izlek her ne kadar müdahil edilmesek de zaman zaman… Varsın öyle ahım şahım da olmasın yeter ki doyursun gözümüzü ve gönlümüzü.

 

 
Toplam blog
: 216
: 117
Kayıt tarihi
: 22.08.13
 
 

Yazmaya gönülden sevdalı, kendini her daim geliştirmeye çalışan, öğrenci ruhlu biriyim. Mesleğim ..