Şevval Sam ve Büyükçekmece Festivali'nde kardeşlik türküleri

BU TOPRAKLARDA HEPİMİZ KARDEŞİZ, BUNDAN ÖTESİ YOK KARDEŞİM. 

Şevval Sam 16. Büyükçekmece Festivalindeki Konserinde binlerce Türk ve 60 ülkeden katılan konuklara “hepimiz kardeşiz” müzik dili anlattı, öğretti. Konsere katılan ülkemin insanları el ele kol kola halaylar çekerek Şevval Sam’ın seslendirdiği Türkiye’nin 7 bölgesine ait şarkılarla türkülere eşlik ederek ispatladılar.

Şevval Sam'ın Sevgi, Kardeşlik, Dostluk, Barış ve İnsanlık için el ele söylemleri ile başlayan muhteşem konseri aynı coşku ile kardeşliği yaşayarak  devam etti.

Büyükçekmece Festivalinde sahneye çıkan Şevval Sam, Türkiye’mizin her yöresinden seslendirdiği şarkılarla biz sevenlerine unutulmaz bir akşam yaşattı. Sevgili Kazım Koyuncu’ya olan özlemini dile getiren sanatçı, Kazım’ın yaşasaydı O da aynı şeyleri hissedecekti diyerek ona olan sevgisini dile getirdi. Koyuncu ’nun Dido şarkısını Lazca olarak söyleyerek, ardından seyircilerden gelen istek üzerine Zazaca bir türkü söyleyerek Lazca şarkıya eşlik eden tüm seyirciler Zazaca türkü eşliğinde halay çektiler.

Kardeşcesine hep birlikte aynı şarkıya aynı değerlere sahip çıkıyoruz. Bizim tek sorunumuz, çıkar kavgası, dışlardan gelen baskılara dayatmalara ve çıkarlara boyun eğmek olsa gerek. Doğu ve Güneydoğu halkının birçoğu başta İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Adana, Mersin, Bursa gibi illerimizde yaşıyor, ticaret yapıyor beraber aynı okullara gidiyor, beraber gülüp şarkılar, türküler söylüyoruz. Karadeniz, İç Anadolu, Ege, Akdeniz, Marmara’nın insanları gibi.

Şevval Sam bu durumu yalvararak bizlere tekrar hatırlattı " Etiketler hiç önemli değil. Kimin isminin ne olduğu nereye ait olduğu hiç önemli değil gerçekten iyi insan kötü insan olarak ayırmak durumundayız. Türkiye zor günler geçiriyor. Kendi adıma yalvarıyorum provokasyonlara gelmeyin,barış kalbimizden eksik olmasın" dedi

Bende şahsım adına tüm insanlara kardeşlerimize vatandaşlarımıza sesleniyorum. Lütfen aynı okula gidiyoruz, aynı yolda yürüyüp aynı suyu içiyor, aynı otobüse binip, aynı işte çalışıyoruz, beraber sevinip beraber ağlıyoruz, Karadeniz ne ise güney doğu Anadolu O. Trakya ne ise Akdeniz de O. Provakasyonlara gelmeyin, içinizdeki hainleri barındırmayın, bu topraklarda yaşayan bizlerin tek dostu yine biziz.

Yıllarca farklı inanışların, mezheplerin insanları bir arada yaşadık ve yaşamamak içinde hiçbir sebep yok…

Sevgili ATATÜRK Anadolu topraklarında yaşayan bizleri uyarmış geleceğe dair bizleri hazırlamış, Sözlerine Ey Türk Gençliği! Diye başlayan ATATÜRK

Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!

Diyeli yıllar geçti.

Sevgiyle, Kardeşce bir hayat yaşayalım...

Ali Cantaş