Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Haziran '08

 
Kategori
Sinema
 

Sex and The City...

Sex and The City...
 

Carrie muhteşem gelinliğiyle...


Milyonlarca izleyiciyi ekran başına kilitleyen Sex and the City dizisinin filmi 30 Mayıs'ta tüm dünya ile aynı anda ülkemizde de vizyona girdi. Beğeniyle defalarca izlediğim bu dizinin filmini ilk gün görmek önemliydi benim için. Diziyi o kadar seviyordum ki New York’a ikinci gidişim olan 2004 yılının Ekim sonunda bir ay boyunca gezmek yerine eve kapanıp (biraz da hava soğuk olduğu için) dvd’den bıkmadan tekrar tekrar izlemiştim. Sarah Jessica Parker’ı da o kadar seviyordum ki 2007’de gittiğimde adına satışa sunulan Lovely adlı parfümünü hiç test etmeden aldım. Sanki onun parfümünü kullanmakla kendimi ona yakın hissedecektim.

Film olarak çekildiğini duyduğumda sevinçten havalara uçmuştum. Vizyona gireceği Cuma gününü heyecanla bekledim ve akşamında da son anda arkadaşımın işi çıktığı için tek başıma gittim sinemaya. Patlamış mısır ve fantamı aldım. Kuruldum iki kişilik (arada kol koyma yeri olmayan) koltuğa, uzattım ayaklarımı (sinema tenha idi) evde film izler gibi keyifle izledim.

Sex and the City, birbirleriyle cinsel arzularını, fantezilerini, sorunlarını tartışan New York’lu dört kadının öyküsünü anlatıyor. Candace Bushnell’in aynı adlı kitabından esinlenilerek televizyona, ardından sinemaya uyarlandı.

Amerikan HBO kanalının bu hit dizisi, yayınlandığı altı yıl boyunca 50 kadar ödül kazandı. Dizinin oyuncularından Sarah Jessica Parker ve Cynthia Nixon’un aldığı ödüllerin sayısı yediyi buldu. Dizi ayrıca 24 kez Altın Küre adaylığı aldı ve bunların 8’ini kazandı. Diziyi temel alan sinema filmi projesi aslında 2000 başında gündeme gelmiş ama çeşitli engeller nedeniyle 2007’ye kadar gerçekleşmemiş. Pek çok dedikodu da türemiş bu arada. Sarah Jessica Parker ile Kim Cattrall arasında kişisel problem olduğu, kendisine ödenecek ücretin Parker’ın ücretinden daha az olduğu için Cattrall’ın sözleşmeyi imzalamayı reddettiği gibi...

Ama tüm bunlar geride kaldı ve film nihayet gösterime girdi. Üstelik devam filmleri için çalışmaların şimdiden başladığı da söyleniyor. Bu habere çok ama çok sevindim. Doyamadım çünkü onları izlemeye. Filmin kısa özeti ise şöyle:

Carrie (Sarah Jessica Parker) 4. kitabı üzerindeki çalışmalara devam ederken, Mr Big (Chris Noth) ile sağlam ve kalıcı bir ilişki kurmak peşindedir. Charlotte (Kristin Davis) sevgili kocası Harry ile olan ilişkisine devam ederken Çin'den evlatlık edindikleri küçük kızlarıyla uğraşmaktadırlar. Miranda (Cynthia Nixon) zorlu iş hayatı ve ailesi arasındaki dengeyi kurmaya çalışırken, Samantha (Kim Cattrall), Malibu'da aktör sevgilisi ile düzenli bir hayat yaşamaktadır. Fakat var olanın üzerine çok sürprizli yeni gelişmeler eklenecek ve film daha eğlenceli bir hale gelecektir. Fazla anlatmayayım gidecek olanlara haksızlık etmiş olurum.

Sarah Jessica Parker'ı, filmde evlenirken görüyoruz. Başroldeki bu 4 kadın karakterin performansları sayesinde izleyenlere renkli dakikalar yaşatan bu film, kostümleri ve eğlenceli maceralarıyla dikkat çekiyor. Diziyi seyreden veya seyretmeyen herkes, bu filmi izleyerek eğlenceli dakikalar yaşayabilir.

Filmde evleneceği gün terk edilen bir kadının duyguları, arkadaşlık, zor günlerdeki dayanışma, cinsellik, seks, aldatma öyle güzel yansıtılmış ki keyifle izledim, doyamadım, tekrar izlemeyi düşünüyorum… S.J.Parker öyle tatlı, öyle sıcak, öyle romantik ki kendimden bir şeyler buluyor olmamın da etkisi var onu çok sevmemde. Şiddetle tavsiye ediyorum sizlere elimde olmadan… Bu arada New York’u da özlediğimi hissettim, izlerken keşke şimdi oralarda olsaydım diye düşünmekten alamadım kendimi…

Sinemalı günlerde…. Sevgilerimle…

 
Toplam blog
: 203
: 2037
Kayıt tarihi
: 23.10.06
 
 

İnsanların yapmaktan mutlu oldukları hobileri vardır. Benim de en severek yaptığım, hayatımda yen..