Şey öpmekle dudak aşınmaaaaaz!

Aşınmaz elbette ama ister istemez “alışkanlık” yapar. Yaşamın belirli safhalarında sıkça başvurduğunuz bir “huy” haline gelir ve “naturayı” belirler. Getiri ve götürülerini çok iyi hesap etmek gerekir. “Allah ömürler versin efendim” yaklaşımı çoğu zaman birçok kapıyı açar belki ama “yürek kapılarına” da kilidi vurur!

Sağırlaşmış bir yürek, sadece kanı pompalamaya yarar! Hani yani çengele asılsa, kasap kedileri bile dönüp bakmaz o yüreğe!

İnsanın kendini gizleme huyu vardır. Konuşmaz, sessiz kalır; tepki vermez, çekimser kalır. Bir şekilde gizler kendini.

Ama yazı uğraşı biraz farklıdır.

Deneyimli polis şefleri sonuç alamadıkları sorgulamalarda zanlının önüne kâğıdı ve kalemi koyarlar ve “Hadi bize anlattıklarını yazılı olarak ver de dosyayı kapatalım” derler. Tuzaktır bu!

İnanın lütfen; insan kendini “yazarken” belli eder!

Nice “ketum” insanın yazılı anlatımları, “şecaat arz ederken sirkatin söyler” kıvamındadır ama tam tersi de olabilir. Hiç ummadığınız birinin bin yılda bir çiçeğe durmuş “kaktüs” güzelliğine de şahit olabilirsiniz.

Kibar, saygılı ve anlayışlı olmak yazı uğraşında da geçerli… Ve hatta elzem ama “samimi” olmak şartıyla…

Devamlı yutkunan; içinden geçenleri bir türlü kâğıda aktaramayan ve hatta söylemek istediğinin tam tersini satırlarına yansıtan birinin “sağlıklı” olduğunu düşünmek pek mümkün olmasa gerek!

Şu 8. senesini idrak eden güzide sitemizde nedir elimizi kolumuzu bağlayan?

“Tık” ve “yorum” kaygıları mı bizleri “yutkunmak” zorunda bırakan?

Sahte övgüler, sahte beğeniler ve artık iyice “dejenere” olmuş yazı “önerileri”…

Ayakları yerden kesik; okuyunca insanın yüreğinde alarm zilleri çaldıran “dostluk, arkadaşlık ve sevgi” söylemleri!

Allah’tan Eylül ayındayız… Her branşta “sezon” başlamış durumda…

Bu fakir de iş bu vesileyle yazı sezonunu açıyor dostlar.

Bilirsiniz seyrek yazar!

Ama “medya yörüngesine takılmayan”  akide şekeri tadında yazılar okumak ister!

Okuduğu yazılara kimi zaman ballı kaymaklı; çoğu zaman da “biberli” yorumlar göndermek ister!

Yeter ki “yazıda olan yazıda kalsın”!

Yeni yazı sezonu hayırlı ve uğurlu olsun efendim!

Güzel pazarlar!