Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Nisan '07

 
Kategori
İlişkiler
 

Şey

Şey
 

Bugün belki bazı şeylerin bitişi belki de bazı şeylerin başlangıcının olduğu gün. ''Şey'' diyorum çünkü gayet önemsiz olduğunu anlatmak için yazıyorum.

Beni önemsemediğini ve yanında istemediğini anlayabildiğim bugünde yaptığımız son telefon görüşmemizden sonra çaresizlik içinde Üsküdar İskelesi meydanında hıçkıra hıçkıra ağlarken buldum kendimi. Yakınımda olabileceğini hissettiğim tek dostum Esra'yı aradım ve geldi. Bir süre seni, beni ve ilişkimizin son hallerini anlattım ona. Konuştuk işte öylece açık çaylarımızı içerken.

Bizim eve giderken önce dolmuşa bindik sonra da minibüse. Göztepe'de inince taksiye binmemiz de gerekecekti ve anlaşıldığı üzere eve gitmek için bir sürü para harcamamız gerekecekti. Duraklardan birinde bir yolcu indi ve küçük bir yolcu bindi on yaşlarında, ayağında sandalet elinde bir boya kutusu. Sessizce kapının yanında kutusunun üzerine oturdu. Para verecek mi diye bekliyordum bir yandan parası var mıdır ki diye düşünürken, nitekim vermedi.

Sonra şoför çocuğa sorular sormaya başladı. ''Annen nasıl'' , ''Kardeşin iyileşti mi?''... Çocuk, çocukca cevaplar veriyordu. Bize bir ara saati de sormuştu ve saat 11'i 10 geçiyordu gece gece! Şoför bugün kaç para kazandığını sordu, cevap 2, 5 lira oldu. "Kaçtan beri" diye sorulunca cevap 3'te işe çıktım oldu. "Kaçıncı sınıfa geçtin" diye sordu şoför amcası, ''orta bir'' diye cevap verdi masum yüzlü.

-Karnende zayıf var mı?'
-Yok
-Al şu 5 milyonu annene ver (halen para birimi değişikliğine alışamamış insan olarak)
-Tamam, istersen karnemi gösteririm yarın?
-Yarın olmaz, yarın çalışmıyorum ama sen salı günü bekle beni Göztepe benzincide.

Aslında inanıp inanmaması önemli değildi, notların zayıf olup olmaması da... Bütün gün kazandığı harçlığın iki katını o adam vermişti ve bu çocuğun babası da işsizdi!Eve para götürecekti, bizim şoför de sevaba geçecek.

İşte bu yüzden bazı olaylara ''şey'' demek gerkiyordu benim anladığım. Çünkü o masum küçücük yüreğin yaşadıkları çok anlamlı ve bizim yaşadıklarımız anlamsızdı. Ben hıçkıra hıçkıra ağlamıştım ama o sadece sessiz kalarak ne kadar büyük bir derdi olduğunu o minübüsteki her yolcuya anlatmış ve yaşatmıştı bile.

O yüzden bazı şeylere üzülmeyelim olur mu?
OLUR.

 
Toplam blog
: 17
: 690
Kayıt tarihi
: 04.04.07
 
 

76 doğumlu olmama rağmen hala 30 yaşındayım. Lisansüstü eğitimli olmama rağmen şu an işsizim. Şiir y..