Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Ekim '09

 
Kategori
Felsefe
 

Şeyda (Süleyman'ın Mektubu)

Şeyda  (Süleyman'ın Mektubu)
 

Bu şiir Hz. Süleyman ile güneşe tapan Saba Kavminin Melikesi Belkıs'ın dünyasal boyuttaki lirik anlatımıdır..

“And olsun Sebe' kavmi için oturduğu yerlerde büyük bir ibret vardır. Biri sağda, diğeri solda iki bahçeleri vardı. (Onlara:) «Rabbinizin rızkından yiyin ve O'na şükredin! İşte güzel bir memleket ve çok bağışlayan bir Rab!» (demiştik!) ” (Sebe' 15)

Hüdhüd, gördüklerini Süleymân -aleyhisselâm-'a anlatmaya devâm etti:

“Gerçekten, onlara (Sebe'lilere) hükümdarlık eden, kendisine her şey verilmiş ve büyük bir tahtı olan bir kadınla karşılaştım.” (en-Neml, 23)

“Onun ve kavminin, Allâh'ı bırakıp güneşe secde ettiklerini gördüm. Şeytan, kendilerine yaptıklarını süslü göstermiş de onları doğru yoldan alıkoymuş. Bunun için hidâyeti bulamıyorlar.” (en-Neml, 24)

“ (Şeytan) göklerde ve yerde gizleneni açığa çıkaran, gizlediğinizi ve açıkladığınızı bilen Allâh'a secde etmesinler (diye böyle yapmış). (Hâlbuki) yüce Arş'ın sâhibi olan Allâh'tan başka ilâh yoktur.” (en-Neml, 25-26)

“ (Süleymân Hüdhüd'e) dedi ki: «–Doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mısın, bakacağız!»” (en-Neml, 27)

her ne kadar sürçi lisan ettiysem affola

her yer kapalı
mühürlü gözlerden süzülen gözyaşların
Süleymanın mektubunda Şeyda
bir uyku ki kıyamet ateşlerinde rüya

hüzün Süleymanın tahtına çökmüş
ebabil kuşları ötmüyor artık
dillerde Şeyda
sonbaharda vişne dallarında kalan adın
billurdan havuzda ayakların
topla eteklerini güneşin tahtından
uçurum uçurum yıldızlara bas
parmak uçlarında alemlere ihtiras
Belkısın koynundan çıkan gülüşlerin
gülün aldatışı bülbülün bakışlarını
bülbül hercai bir şafak
güneş iki kafurun mumu bir ışık

baharda gizlenen
vişne çiçeği dudaklarından dağların asılı koyaklarına
ağulu nameler gezer
ab-ı hayata davet eder rüzgarın kanatları
Belkısın aşkı bezgin bir fısıltı
sende hayat tutuşmuş bir can
Saba da bir melike Şeyda
ifrit gibi bir gece gözlerin
sonsuzluk …
çiçekli bahçe feleğin on dairesinde
Hızır gezer her aşkın peçesinde
baharı gizleyen yüzünü kaplayan rahmet
toprağa düşen ruh
sarı bir hüzün renginde
alaz alaz kıvrılır dişiliğin destanları
sırlı haz hazinelerinde deliksiz taşlara yazılır
kaderin, inciler dizer alın yazına
beşyüz erkek beşyüz kız ibriklerde yansır
aynalarına sularda
hüzün Süleymanın tahtına çökmüş
ebabil kuşları ötmüyor artık
dillerde Şeyda
hazana davet eden seslerde saba

kadim bir dargınlık gezer bakışlarında
bir tuvale çizilen sarı yapraklı bir ağaç resmi bu dünya
o gün bugünden beri gökyüzünün elleri
bir kadeh aşkı kaldırır şerefine
ab-ı hayat kadar lezzetli
billurdan havuzda ayakların
topla eteklerini güneşin tahtından
sen Süleyman'ın yazgısısın
Şeyda

deniz güneş

 
Toplam blog
: 58
: 352
Kayıt tarihi
: 11.07.09
 
 

04/07/1968 Gaziantep doğumluyum. İstanbulda yaşıyorum. İstanbul aşığıyım. Şiir yazmakla uğraşıyorum...