Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Kasım '13

 
Kategori
Güncel
 

Şeyini şey ettiğimin iki yüzlülüğü..

Şeyini şey ettiğimin iki yüzlülüğü..
 

Kamer Genç'ten korkuyorlar..


CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in, Japonya Büyükelçiliği’ndeki resepsiyonda konuşma yapan Sayın Emine Erdoğan’a tepki göstermesi ile yatıp kalkıyor “hiçbir sorunu olmayan Türkiye’m” günlerdir. 

Ne yapmış Kamer Genç?

Sayın Emine Erdoğan konuşma yaparken kendisinin “hangi sıfatla veya  görevle” bu konuşmayı yaptığını sormuş. Sormasın mı? Sormamalı mıyız? Türkiye Cumhuriyeti devleti adına bir başka ülke toprağında verilecek demeçlerin, yapılacak konuşmaların, kimler tarafından yapılacağı ve o konuşmaların Türkiye’yi bağlayacağı açıktır ve kanunlarla belirtilmiştir. Öyle her önüne gelen eline mikrofonu alıp ilerde yükümlülük altına gireceğimiz veya karşı tarafı yükümlülük altına sokabilecek konuşmalar yapamaz. Orası Okul Aile Birliği toplantı salonu değil. (Ki orada bile, belli bir sorumluluk altında olan insanların konuşma  yapması ya da konuyla ilgili insanların insiyatif koyması gerekir.)

Kamer Genç’te doğru bir tutum takınarak  Sayın Emine Erdoğan’ın hangi sıfatla konuşma yaptığını sormuş.. Hakaret yok, küfür yok, aşağılama yok.. Milletin sorması gereken soruyu, milletin vekili sormuş gayet doğal..

Tabi bu fırsatı kaçırırmı bilumum yandaş, rantçı, hükümeti velinimet olarak gören medya ve kiralık kalemşörler?.. Almışlar sazı ellerine çalıyorlarki ne çalış.. Vurun Kamer Genç’e..

Bakıyoruz basına;

Hürriyet’ten Ertuğrul Özkök “Olmadı kardeşim” diyor,

Yine Hürriyet’ten Ahmet Hakan “Kamer Genç işte budur” buyuruyor,

Başbakan oluruyla kendine bu gazetede yer bulan eski basın danışmanı Akif Beki “Kabahat Kimde” diyerek Genç’e saldırıyor,  

Yeni  Şafak “Haddini bildirin” diye manşet atıyor,

Takvim daha da ileri gidiyor “Terbiyesiz” yakıştırmasını yapıyor,

Sabah “Terbiyesiz ve densiz” ifadelerini kullanıyor.

Star “Rezilsin Kamer Genç” manşetini kullanıyor,

Tv ekranlarında bu konuda yapılan açık oturumlarda Emine Erdoğan hanımefendiye yağcılığın ve “kadın haklarının rencide edilmesi” hikayelerinin bini bir para vs.vs.  Yani tam bir Linç kampanyası..

Şimdi;

Dış Politikada “değerli yanlızlığı" oynayan ve hiçbir dostu olmayan, o yüzden İran, Suriye, Irak, Mısır hatta İsrail ile ilgili dünya politik gelişmelerinde hiçbir hükmü kalmayan, büyük bir çark ediş örneği sergileyerek bu ülkelerle yeniden “dost” olma hayalleri kuran,

Ekonomideki olumsuz gidişi Barzani’nin Petrol Boru hattı ile çözeceği hayalini insanlarımıza pompalamak zorunda kalan (Ki öyle bir durum içinde Irak Hükümetinden izin almak zorunda) ,

Eğitim ve Sağlık politikaları iflas etmiş, kendi  içinde dersane, cemaat  savaşları ile uğraşmak zorunda olan,

Kaset savaşlarının kendilerine döndüğünü ve bavulların artık kendileri için açılacağını gören,

Bu nedenlerle bunalmış, köşeye sıkışmış, can havliyle bir can simidi arayan böyle bir hükümete ve o hükümetin kalıcı olması ile kendi kaderlerini bir gören medyaya böyle bir "can simidi" “cuk” oturdu.

Kamer Genç’in ne kadar cesur ve gözünü budaktan sakınmayan, gerektiğinde tek kişilik muhalefeti ile AKP’yi sallayan birisi olduğunu  biliyoruz. Kamer Genç’in o sorusunu bir hakaret gibi algılayan medyanın daha önce  çok ağır hakaret ve küfürler karşısında ne yaptığını da sorgulamamız gerekmiyormu?.

AKP Milletvekili Zeyid Aslan’ın  bir grup kadın gazeteciye “Ben sizin bacak aranızı çekip gazeteye bastırsam” dediği zaman ne yaptıklarını,

Zeyid Aslan’ın Kamer Genç’e ağza alınmayacak çok ağır belden aşağı küfürler ettiği zamanki tavırlarını?.,

Bülent Arınç’ın TBMM Başkanı iken söylediği çok meşhur “ Şeyini şey ettiğimin şeyi” lafı karşısında ne yaptıklarını?, 

Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir’in “Ey hükümet ey devlet,  meşe dalının hangi ağacı nerenize battı” dediğinde takındıkları tavrı,

Yine Osman Baydemir’in hükümet ve devlet aklı için “hadi …ler gitsinler” dediğinde ne yaptıklarını?.,

Başbakan’ın “Ananıda al git” lafı karşısındaki suskunluklarını.

Sorgulamamız gerekmiyormu?, yada bu medya bu soruyu kendisine soruyormu?.

Daha dün başbakan hepsinin gözünün içine baka baka “Ulan” demedimi?.  (Aslında başbakan bu lafı iyiki de etti. Çünkü  bu laf ceza getirir korkusuyla dillendirilemiyordu. Başbakan o kelimeyi kullanınca “Ulan” kelimesine özgürlük geldi ve rahat rahat kullanıyoruz artık. Çünkü bu lafa ihtiyacımız çok.. Dışarda o kadar çok “Ulan” varki..)  

Devam edelim.

Daha dün vatandaşına Gavat diyen valiye bir şey  yapıldı mı?.

Rusya Devlet Başkanı Putin Başbakana belden aşağı şaka yaparken, başbakan’ında bu durumu gülümseyerek karşılaması hakkında ne düşünüyor bu anlı şanlı medyamız?.

Aklıma gelenler bunlar gelmeyenleri de sevgili okurlarım yorumlarıyla bildirirlerse memnuniyetle yayınlarım.

Sevgili dostlar bu nasıl bir “Şeyini şey ettiğimin iki yüzlülüğüdür” ki yandaş medya Kamer Genç’in yapması gereken bir işi yapmasından dolayı Linç kampanyası yapıyor ve daha önceki satırlarımızda belirttiğimiz çok ağır ve aşağılık küfürleri görmemezlikten geliyor.  Yazıklar olsun..

Saygılar..

30.11.2013

Saat; 12.15

 
Toplam blog
: 243
: 760
Kayıt tarihi
: 26.03.07
 
 

1957 Kars doğumluyum. Emekliyim. Gazi Üniversitesi İİBF İşletme bölümü ön lisans mezunuyum. Yazı ..