Seyirci etkisi

Son zamanlarda kadın cinayetleri ile ilgili çok sık haberler görüyoruz ekranlarda. İnsanın kanına en çok dokunanı ise ”Sokak ortasında bilmem kaç yerinden bıçaklandı” denilerek sunulan haberler. Etraftan hiç müdahale eden olmadığı, cani kocanın rahat bir şekilde işini hallettiği(!) görülüyor kamera kayıtlarında. İşte buna seyirci etkisi deniyor. Cinayeti işleyen kişi değil de, sağda solda olayı gördüğü halde müdahale etmeyenler adamın canını sıkıyor.

 

Seyirci Etkisi, yardıma ihtiyaç duyulan bir durumda etrafta ne kadar fazla insan varsa kişilerin yardım etme oranının o kadar düştüğünü ifade eder. Yapılan sosyal psikoloji deneylerinde ortamda az kişi olduğunda daha fazla yardım edildiği, sayı arttığında yardımcı olan kişi sayısının azaldığı görülmüş, insanlar sorumluluğu diğerlerine yüklemişlerdir. Buna sorumluluğun bölünmesi de denilebilir. Aşağıda bahsedilen olayda da birilerinin haber verdiğini düşünerek komşuların polisi aramaması da seyirci etkisine bir örnektir.

 

Olay 1964 senesinde Amerika’da yaşanmış, gecenin bir yarısı sokak ortasında defalarca bıçaklanan kadının çığlıklarını duyan komşuları yardım etmeyi bırakın polis bile çağırmamıştır. Olay sonrası yapılan soruşturmada yarım saate yakın devam eden saldırı anında hiç kimse polisi aramamış. Nedeni sorulduğunda, gelen cevaplar arasında en çok dikkat çekeni ise başkasının polise haber verdiğini sanmış olmalarıdır. Olaya müdahil olmak istemeyen komşular başka birilerinin aradığını düşünerek uzak kalmış ve bu süre içerisinde kadın ölmüştür.

 

Engelli bireylerin katıldığı bir yarışmada, rakibi olmasına rağmen arkadaşını yerden kaldıran çocuklar kadar olamıyoruz. Çevremizde olup bitenleri umursamıyor, hayatı tek kişilik yaşıyoruz. Senaryoda başrol oynamak varken biz seyirci kalmayı tercih ediyoruz. Sadece kendimizi değil, özellikle çocuklarımızı da duyarlı yetiştirmeli, hayattan kopuk büyütmemeliyiz.

 

http://goo.gl/BDtKrk

 

mtasdelen.com

 

mtasdelenn@gmail.com