Seyreyle güzel – Rıfat Çalışkan

Rıfat Çalışkan ilk solo albümü ile gönülleri seyreylemeye davet ediyor!

Baba ocağında tasavvuf kültürüyle yetişen Çalışkan, Türk Sanat ve Türk Tasavvuf Müziği’nin emekçisi olarak devam ettirdiği on beş yıllık müzik hayatında, hazırladığı ilk solo tasavvuf albümüyle gönüllere girmeyi hedefliyor.

Başta Eyüp ve Dede Efendi Musıki Cemiyetleri’nde olmak üzere, bir çok grup ve kişiyle meşk etme şansı bulan Çalışkan, büyük ustalardan edindiği tecrübeleri bu albümde dinleyenleriyle buluşturuyor.

“Yaradanımıza ve yarattığı en yüce varlığa methiyelerimizi, velî kullarının sözleriyle dile getirmeye çalıştığımız bu albümde, Anadolu’dan nefesler,

Balkanlar’dan Horasan’a kadar uzanan bir sahada söylenmiş,

dinlenmiş şu’ûl ve ilahîler, niyâzlar var.

Özümüzden her geçen gün bir şeyler kaybetme tehlikesiyle yüz yüze olduğumuz bugünlerde, bizlere özümüzü anlatan, sevdiren mutasavvıflarımızın geçmişten geleceğe emanet bıraktıkları eserlerinin güzelliğini, müziğin de katkısıyla dinleyiciyle buluşturmayı hedefliyoruz.

Müziğin bir tınısıyla bir gönüle tevhid neş’esi girmesine vesile olmak en büyük kazancımız olacaktır.”

*

Rıfat Çalışkan’la bir TV kanalında güzel bir programda birlikte konuk olmuştuk. Onun müziği ve sesi kadar efendiliği, pozitif enerjisi de beni etkilemişti.

Programda okuduğu birbirinden güzel şarkılar çok hoşuma gitmişti.

Şimdilerde onun yeni bir albüm çıkarttığını öğrendim.

Kesinlikle hemen alacağım.

İnanıyorumki çok güzeldir.

Rıfat Çalışkan’ı sizlere tanıtmak istedim.

O gerçekten farklı biri.

Çok genç yaşta tasavvuf müziğinde bu kadar başarılı olmak fevkalade…

Sizin tasavvuf müziği ile merhabalaşmanız ne zaman başladı.

Ben baba ocağında tasavvuf kültürüyle yetiştim aslında. On yedi yaşlarındaydım Caferağa medresesi’nde hocam Arif Şenyüz Beyefendiden tasavvuf müziğine repertuvar ve usul dersleri almaya başladım.

Orada başladınız tasavvuf müziğine.

Evet. Aynı zamanda Dede Efendi Musıkî Cemiyeti’nde de bir süre eğitim aldım.

Harika. Bazı taşlar yerine oturmaya başlıyor. Sonra?

Sonrasında; Eyüp Musıkî Cemiyeti kadrosuna 97 yılında katıldım.

2004 yılına kadar Hüseyin Sert, Cengiz Ünal, Faruk Salgar, Hasan Esen, Yılmaz Pamukçu ve Nejat Yertut gibi büyük üstâdlardan feyz alma şansına sahip oldum.

Anlatırken heyecanlanıyorsunuz. Çok önemli üstadlar bunlar değil lermi?

Hakikaten öyleler.

Ne zaman profosyonel olarak bu işi yapmaya başladınız?

2005 ve 2007 yıllarında Kanal 7, 2009 yılında ise Kanaltürk iftar programlarının solisti olarak profösyonelliğe adım attım.

Yanlış hatırlamıyorsam sizin yurt dışında da çok çalışmalarınız olmuş.

Haklısınız. Bugüne kadar ülkemizi Yunanistan, Almanya, Bulgaristan, Kazakistan, Makedonya, İspanya, Hindistan ve KKTC’de solist sanatçı, korist ve ritimzen olarak temsil ettim.

Sizin başka çalışmalarınız olduğunu biliyorum ve hepsi birbirinden başarılı çalışmalar, onlardan da söz edebilir misiniz?

Elbette… Yurt içi ve yurt dışında birçok konser projesinde bulundum.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. tarafından yayımlanan Muharremîye, Ramazanîye, Dede Efendi Ayîn-i Şerîfleri albümlerinde ve başka bir yapım şirketinden çıkan İstanbul Bektaşîleri albümünde vokal ve ritimzen olarak, Zara’nın Bülbül-i Şeydâ albümünde ise geri vokal olarak yer aldım.

Türk Sanat Müziği ile seslendirdiğiniz şarkılarınızı da dinlenmiştim.

Rıfat Bey gerçekten abartmıyorum. Sizi dinlemek bence herkese iyi gelir. Müzik dinlendiriyor, sakinleştiriyor deniliyorsa birde sizi dinlesinler derim.

Sağolun. Türk Sanat ve Türk Tasavvuf Müziği’nin emekçisi olarak on yedi yıllık müzik hayatımda iyi bir şeyler yapmayagayret ediyorum. Uğraşıyorum bu işe gönül verenlerden olduğumdan çalışmanın azı fazlası olmuyor bende… Konserlerimizde oluyor, başka projelerimizde biz koşturmaktan ziyadesi ile memnunuz.

Şimdi albümümüzden söz edebilir miyiz? Önce albümde emeği geçenlerin isimlerini alalım. Biliyorum böyle güzel işler ekip işidir. Çok emek verilmiştir, çok özveride bulunulmuştur. Hepsinin anılması gerekir.

Gerçekten öyle. Sizinde söylediğiniz gibi, günleriniz, geceleriniz, gönlünüz, müzik bilginiz, enerjiniz ve yüreğinizin hepsi birada olmazsa böyle eserler çıkmıyor inanun buna… Arkadaşlarımla tek yürek olarak hazırlandık…

Elektrik ud, ud, cümbüş: Ersin Ersavaş

Tanbur: Hulusi Babalık

Yaylı Tanbur: Ahmet Çelik

Kanun: Fatih Erdaş

Ney: Mesut Ekici ve Burak Malçok

4Telli Kemençe: Kaan Sezerler

Viyolonsel: Gökhan Karcebaş

Ritimler: Bülent Nurcan, M.Salih Sırmaçekiç ve Rıfat Çalışkan

Kaside: Aziz Hardal

Vokaller: Fatih Akçay, Hüseyin Kara, Bülent Nurcan ve Ufuk İşbaşar

Müzik Yönetmeni, aranjör, Mix ve Mastering: Ersin Ersavaş

Albüm ne zaman çıktı?

Haziran ayında…

Solo albümü değil mi?

Evet.

Rıfat Bey, sanıyorum televiyonlardan bolca davet alıyorsunuzdur. Özellikle bu mubarek ramazan’da bu kutsal günlerde sizin müziğinizi dinlemek oruçlulara da çok iyi geliyordur.

Haklısınız, sıkça televizyonlara çıkıyoruz…

Albümün ismi de çok güzel:

Seyreyle Güzel…

İnanın buna seyreyleyeceğiz, tekrar yüreğinize ve emeğinize sağlık…

Nazan Şara Şatana