Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ağustos '08

 
Kategori
Tarih
 

Şeytan üçgeninin merkezinde Türkiye!(2)

Şeytan üçgeninin merkezinde Türkiye!(2)
 

Bob’un en önemli parçasını oluşturacak olan İsrail Devletinin kurulması, ile bu projeyi zaten hayata geçirmeye başlamışlardı bile. Ama ortada bir sorun vardı. Bu kadar çok Müslüman ülke arasında bu devlet nasıl resmileşecekti? İşte bu durumu çözmek için planlar uygulamaya konuldu. Arabistan ve diğer Arap ülkeleri kolay lokmaydı. Zaten hayatlarını çalışmadan kazanan Arapları ele geçirmek bir kaç dolar ‘a bakıyordu. Diğer Müslüman ülkelerin yönetimine de istedikleri insanları getiriyorlardı. TÜRKİYE, konum ve yönetim olarak İsrail devletinin kurulmasının ve kontrollü büyümesini sağlamak için biçilmiş kaftan ve gözlem eviydi. Ama ortada o zamanların büyük sorunu ise, Mustafa KEMAL GİBİ inatçı bir liderin, bağımsızlık ve ulusçuluk aşkıyla yanan birisinin TÜRKİYE CUMHURİYETİ’ nin başında olmasıydı. Onun bir an önce ya ortadan kaldırılması gerekecekti ya da içeriye sızmanın bir yolu bulunmalıydı. Ölümü ile ilgili gerçek her ne kadar bizden saklansa da, onun ölümünden sonra ABD yönetiminin TÜRKİYE’ YE yönelik ekonomik ve manevi saldırısı başladı. Antlaşmalar ardı ardına önce süslü gösterilmeye sonrada diretilmeye başlandı. Türkiye’nin boynuna yavaş yavaş halka geçirilme işlemine başlanmıştı.

Ortadoğu’da kurulacak İsrail devletine en yakın ve güvenilir yer olarak Türkiye Cumhuriyeti kontrolde tutulması gereken bir ülke durumuna girmişti. (Türkiye’ nin başına gelen yönetimlere bakın göreceksiniz. Bazıları önce direnmeye kalktı ama bir yerden sonra mecburen teslim oldular). Kısaca hiçbir şey tesadüfler sonucu oluşmadı. Bu noktaya gelene kadar, düşmanlarımız planlı çalışırken bizler bu ülkenin temel direği olan 6 ilkeden sadece biri olan LAİKLİK şemsiyesi altında yaşadığımızı sandık. Çünkü onlara göre bu ülkeyi de kontrol altında tutmanın bir anahtarı vardı. Sahte ATATÜRK’ çüler ortaya çıkarmak ve LAIKLIK’ i halkın diline sakız gibi dolamak yetecekti. Hassas değerlerle kontrol yetecekti. Ama bizler, diğer beş ilkeyi hiç sorgulamadık. Kimsenin aklına “yahu kardeşim, Devrimcilik, Milliyetçilik, Halkçılık, Devletçilik, Cumhuriyetçilik ilkelerimizde var. Onlar nerde? Diyen olmadı”. Hiç bir partide çıkıp ta bu ilkeleri telaffuz etmedi. Herkes varsa yoksa LAİKLİK peşine düştü. Eğer ATATURK isteseydi, bu 6 ilkenin değil sadece LAİKLİK’ in önemini her yerde ve fırsatta söylerdi. Diğer yandan, onlar hedeflerine yürürken TÜRKİYE’ nin güçlenmemesi gerekiyordu. O zaman bu ülkeyi oyalayacak suni sorunlar yaratılmalıydı. Her yönden güçlü TÜRKİYE’ NİN bu topraklar üzerinde var olması planların bozulması demekti. O yüzden başımıza sorunlar musallat etmeye başladılar. Kafamızı kaldırıp da, dünya’ya bakmayalım, bilimi takip etmeyelim diye. ATATURK’ ün bizleri görmek istediği yere ulaşamayalım diye “Birbirimiz arasında çatışmaları, fikir ayrılıklarını yarattılar.” Meseleler ardı ardına artıyordu. Yok Ermeni soykırım iddiası, yok Kıbrıs meselesi, yok adalar sorunu, yok Kürt meselesi iddaasi, yok Pontus Devleti iddaasi v.b sorunlar bir yandan paket halde önümüze konurken, bir yandan içimizde bu sorunlara destek veren “vatan hainlerinin ortaya çıkarmaya başladılar. Kim bilir daha ne kadar sorun önümüze konacak. Eeee tabi bunlar kağıt üzerinde halledilmesi gereken ama sürekli Türkiye’nin önüne konan oyalama sorunları.

Devam edecek…

www.itp.tv.tr

 
Toplam blog
: 65
: 1528
Kayıt tarihi
: 08.02.08
 
 

Ben Ankara'nın Polatlı ilçesinde 1962 yılında doğdum. Tahsil hayatımı Ankara'da tamamladıktan ve ..