Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Ocak '11

 
Kategori
Blog
 

Sezar'ın hakkı, Sezar'a verilmelidir

Sezar'ın hakkı, Sezar'a verilmelidir
 

bsimple.com


MB’ye ilk katıldığım günlerde bir blog yazarının arka arkaya yazı yayımlaması (o sıralarda MB de, aynı günde istenilen sayıdaki yazı ön sayfada yayımlanıyordu) karşısında susmayan, “bu iş beni ilgilendirmez, bana ne, ben kendi işime bakayım” demeyen bir yorumla karşılaşmıştım. Yorum tamamen haklıydı; özet olarak “ön sayfadan herkes adil bir biçimde yararlanmalıdır” anlamı taşıyordu. Ümit Beyi ilk kez bu haklı yorumuyla tanıdım. 

Ümit Bey, “herkesten daha farklı yazmanın” zorluğuna değinirken, güncel ve siyasi haberlerin altını kendi dünya görüşüne göre döşenmenin “iyi bir blog yazarlığı olmadığını” söylüyor. Bence bu son derece yerinde bir eleştiridir. Aynen katılıyorum. Bir çok kaliteli köşe yazarlarının aynı konudaki yazıları varken, neden aynı konuyu içeren "bir blog yazısı" okuyayım ki? 

Ümit Bey yine “uzun yazılara karşıyım” derken de doğruları söylüyor. Uzun yazı okumak istersem, okuma listemde dünya kadar roman var, araştırma yazıları var… Bir keresinde yayımlanmış uzun bir yazısına benden yorum isteyen bir blog yazarına şöyle yazmıştım. “Yazınız çok uzun, ancak yarısına kadar okuyabildim.” Blog yazarının benim yorumuma verdiği cevap “bundan sonra senin için kısa yazı yazarım” gibi bir şeydi(!) 

Tam olarak hatırlayamıyorum ama bir yazısında veya bir yorumunda Ümit Bey, kişisel sayfamızda bulunan “Önerdiğim Blog yazarları” bölümünü doldurmayanların “arkadaşlarını gücendirmemek” için bu alanı boş bıraktıklarını belirtmişti. Son derece haklıydı. Ben Ümit Beyin “bu doğru tespitinden” sonra “önerdiğim blog yazarlarını” sıraladım. 

http://blog.milliyet.com.tr/MB_nedir_ne_degildir__Ne_hedeflenmistir_/Blog/?BlogNo=228339 

Yukarıda Link adresini verdiğim sayın Oya Tekin’in Milliyet Blog tarihine birinci sıradan geçmesi gereken ve bizim için çok değerli bir yazısında, Ümit Bey’e “bilinen yarışma için” neden oy verdiğini açıklarken, aynı zamanda onun Blog için çok önemli bir kazanç olduğuna işaret ediyordu. Oya hanımın Ümit Bey için kullandığı şu sözleri aktarmadan geçmek de doğru olmaz. 

"(…)Bunu bu sitede yapabilen ikinci bir isim veremezsiniz, verirseniz de taraflı olur.

İnternet medyacılığındaki tıkın bir koşulu da yorum trafiği yaratabilmektir. İşte Sayın Culduz bunu başardığı için MB’ye ciddi katkı yaratmaktadır. Her yaptığı yorum ciddi tartışmalar doğurmuş arkasında yeni bloglar açılmıştır. Kendisinin düşüncelerine katılırım ya da katılmam, katılırsınız ya da katılmazsınız bu iş böyle yapılır. Tv medyacılığının yazıya dökülen hali ancak böyle olur. Üslubunu beğenmek ya da beğenmemekte ayrı bir konu ama günümüz Show dünyası böyle ve bunun tersi ne yazık ki reyting getirmez. Ümit bey kendine reyting sağlıyor demiyorum bu yanlış algılanmasın MB’ye reyting sağlıyor. Yaptığı her hareket MB için önemli bir katkı. İşte bu yüzden yiğidi öldür ama hakkını yeme."
 

Efsane Metin Beyin düzenlediği Mr ve Miss Blog yarışmasına ikinci kez katıldım. İlk katıldığımda Efsaneye, “bu yarışma ciddi yapılıyorsa” katılacağımı bir yorumla bildirmiştim. İşte herkesin dediği “eğlenmek için yapılan bu yarışmanın” eğlenme ciddiyetinden de uzak olarak nasıl bir “hırs içerisinde” yapıldığı yine Ümit Beyin “Kral cıscıbıldak!” blogunda iyotlandı. 

Doğrusu bence Efsane Metin Beyin uğraşlarını ve emek verilmiş organizasyonunu maalesef baltaladılar. 

Ümit Bey son ayıp bloglarından(!) bir tanesinde, “Yazı kaynağının blog üyeleri ve bu üyelerden oluşan Milliyet Blog sitesi” olduğunu açıkça belirtiyor. Bu kaynağın kullanımında bir çok blog yazarının belirttiği gibi ben ne bir kibirlenme, ne başkasını küçük düşürme nede aşağılama görüyorum. Tam tersine, Ümit Beyin MB’nin daha iyi hale gelmesi gibi bir hedefe uygun olarak hareket ettiğini düşünüyorum. 

Yorumlardan da anlaşıldığı gibi, birçok arkadaşımızda Ümit Beye kızmalarına rağmen yine de onu okumayı sevdiklerini söylemeden de duramıyorlar. Bu da Ümit Beyin ne kadar haklı olduğunun bir kanıtıdır. 

Diğer taraftan, Ümit Beyin MB’ye ve MB üyelerine yaptığı katkıları yok sayabilir miyiz? Onun eleştirileri veya onun yaptığına benzeyen eleştiriler olmasaydı belki de ön sayfada halen ard arda bloglar yayıma girecekti… 

Tanık olduğum bazı Ümit Bey odaklı yazı ve yorumların etkilerini yukarıda sıraladım. Hemen hemen aynı konularda bir çok MB üyeside zaman zaman eleştirilerini yapıyorlar. 

Diğer taraftan Ümit Bey kadar yazılarında "diğer bir yazar-yazarlar" öneren bir başka blog yazarı da, malesef göremiyorum. 

Eleştirel yazı ve yorumların bizlere ve MB'ye sağlayabileceği yararları tartışmak yerine, üslup farklılığını mazeret gösterip MB den, editörlerden ve Ümit Beyden şikayet ederek “ajitasyon” yapmanın neresi doğru? Sadece son olayda bile bir çok arkadaşımız, Milliyet com. tr ye aramızdan seçilen yazarın-yazarların aslında bunu hak etmediğini kendi kendine düşündükleri, belkide kendi aralarında sessiz konuşmuş olabilecekleri halde, görebildiğim kadarıyla bir kişi hariç, bunu hiçbir zaman yazıya döküp ilan edememişlerdir. 

"Doğruları söylemek cesaret işidir. Hiç kimseyi gücendirmemek adına yapılan davranışlar ve iltimaslar, MB gibi alanlarda eninde sonunda bir bedel ödemeyi gerektirir. İltimaslar MB ye zarar verdiği gibi, kişinin vicdanına da zarar verir."  

Burası kalitenin öne çıktığı yer olmaktan uzaklaşır. Sıradan bir “chat” yerine dönüşür. Saygı azalır. MB “arkadaş bulma” alanına ve yemek tarifleri veren bir hale dönüşür. Yazılarda eninde sonunda “ajitasyona” doğru bir kayış başlar. Laçkalık ön plana çıkar. Darılmalar, gücenmeler artmaya başlar. Blogdan "sonradan pişmanlık duyulacak ve geri dönülecek ayrılmalar" gerçekleşir. Ve Haluk Seki’nin bence yanlış bir açıdan değerlendirerek söylediği gibi “gün olur bir gün MB bu yüzden kapanır.” 

Sayın MB üyeleri, ben bu yazıyı Ümit Beye “yağcılık” olsun diye yazmadım. Onu “savunma” adına da yazmadım. Ümit Beyin böylesine bir yazıya ve savunulmaya ihtiyacı olduğunu hiç sanmıyorum. Kendisinin bu yazıyı “gereksiz olarak” niteleme olasılığı da göz ardı etmiyorum… 

Ümit Bey için MB’de yazılan son yazıların ve yorumların içeriği bana, yıllar önce küçük bir ilçede çalışırken, Edebiyatçı bir bayan öğretmenin kendi yanlış kalıplarının etkisinde sulu gözlerle Okul Müdür Yardımcılarına şikâyet ettiği, suçu sadece doğruları söylemek olan bir öğrencisini odaya kapattırarak acımasızca dövdürmesine benzer bir anıyı hatırlatıyor. Dayak yiyen öğrenci sonradan "okul birincisi" olmuştu. Dayak yeme gerekçesi ise öğretmenine açıkça "seni sevmiyorum" demesiydi. 

Ümit Bey bence eleştirilerini belli bir MB hedeflemesi doğrultusunda yapmaktadır. Ümit Beyin MB de sergilediği “duruş” olası bir MB vizyonuna sahip çıkan bir duruştur. 

Ben bu yazıyı yanlış ölçüler payandası gözetilerek yapılan blogculuğu doğru taşlar üzerine oturtmaya çalışan, bu yüzden en kötü söylemlerle "yaftalanan" ve bu uğraşında sık sık "yalnız kalan, " blog yazarlarına hakaret etmediği halde devamlı "hakarete" uğrayan bir MB üyesine destek olmak için yazdım. 

 
Toplam blog
: 144
: 899
Kayıt tarihi
: 06.02.07
 
 

Gazete ve kitaplara hep tersten göz atar, daha sonra okumaya başlarım. Bu özelliğim devrik cümlel..