Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Nisan '08

 
Kategori
İyi Manzaralar
 

Sezen Aksu'nun büyüsü

Sezen Aksu'nun büyüsü
 

Sezen Aksu’nun bir sanatçı olarak gizeminin nerede yattığı üzerine düşünmemek elde değil.

Sesi mi güzel, şarkı sözleri mi güzel, müzik mi güzel? Onu bu kadar çekici kılan hangisidir? Mutlaka üçünün de ayrı yeri vardır.

Bana kalırsa, bunlar arasında en öne çıkan şarkı sözüdür. Çünkü insanı etkileyen, nihayetinde sözdür ve Sezen Aksu, çok farklı insani duyarlılığı ile şarkı sözlerini belli bir nitelikte tutuyor. Bu niteliği ya kendi yazarak yaratıyor, ya da yaptığı seçimlerle koruyor.

Kendi sesi de dahil olmak üzere, şarkının müzik kısmı ise, bu nitelikle uyuşan, onu süsleyen ve destekleyen tarzda, müzikal yapıda oluyor.

Kendi sesi, şarkı sözünde yarattığı niteliğin özüne ait olduğu için, o duyarlılığı, sesin ifadesinde de yakalıyoruz. Bu nedenle, aynı şarkıyı, bir başka sesten dinlemek farklı etki yapar.

Sezen Aksu’nun şarkı sözlerinde, hayata belli ve anlamlı bir perspektiften bakış olduğunu düşünüyorum. Belki, kendisinin üzerinde düşündüğü ve her zaman aradığı bir bakıştır bu, belki de, sahip olduğu öz, bu bakışı ya da niteliği doğası gereği kendiliğinden yakalıyordur. Kaynağı nasıl olursa olsun, bu bakışın yarattığı bir cazibe var dinleyeni saran. Aşk, sevgi gibi temalarda yazılmış sayısız şarkı vardır, ve içlerinde çok güzel olanları da vardır, ama yine de, Sezen Aksu’da olduğu gibi, şarkıların pek çoğunda aynı ışığın parlıyor olması çok sık olmasa gerekir.

Sezen Aksu’nun hayatını da yönlendiren şey olduğunu sandığım bu bakış, belki de sadece ve basitçe, ‘başkasını kendine göre anlamlandırmak yerine, kendini başkasına göre anlamlandırmak’tır.

Bu hayat anlayışı, bir yöntem olarak izlenemez, ancak insan bu yönde gelişmişse yaşayabilir bunu. Sezen Aksu, aşkı sevgiyi anlatırken şarkılarında, sevileni, hiç onun için 'ölünen, ' 'yakılan, ' 'yıkılan' bir şey olarak görmeyiz, çünkü, bu bencil ve kişinin kendisini merkeze koyduğu bir sevgi anlayışıdır. Oysa, biz, kendimizi, sevilenin gözüyle gördüğümüzde, bir tür, sevilenin öznesi olmaktan çıkıp nesnesi haline geliriz, bu 'sevgide ve sevilende kaybolmak' demektir, bir tür 'güçsüzlüktür, ' 'verilmişliktir, ' o yüzden bencil değildir, bencil olmadığı için, 'sıcak, ' 'içten, ' 'yumuşak, ' 'kemiksiz'dir. Bu tür bir sevgi, varolan her şeye yöneliktir. Ama şarkılar genelde aşk şarkısıdır.

Kemiksiz dedim de, mesela bizim Bıcır’ı severken, kendini sevilmeye bıraktığında, sanki, bedeninde ne kas vardır, ne eklem, ne de kemik, bedenini dik tutan bütün gücünü öyle içe çeker ki, yumuşacaktır. Bırakmıştır kendisini sana. E, bazılarına göre, bu güçsüzlüktür. Oysa, gücün varken, onu bir kenara koymak, gücü yenmektir. Sezen Aksu’nun şarkılarında da, kendini ve sevgiyi, sevilenden hareketle görmenin verilmişliği, güçten uzak oluş, yani sevginin ‘gücü’ vardır.

 
Toplam blog
: 467
: 1012
Kayıt tarihi
: 21.10.07
 
 

Ankara'da yaşıyorum. Çeşitli güncel konularda, zaman zaman "Neden olaya böyle bakılmıyor?" diye düş..