Sezeryan Doğum Şampiyonluğumuzun düşündürdükleri…

Sevgili oğlumuz Rüzgarımız’ ın hamileliği esnasında doğumun nasıl gerçekleşeceği meselesi sürekli kafamızı kurcaladı… Normal doğumdan sezaryana, suda doğumdan diğer yeni alternatif doğum metotlarına kadar her şıkkı özenle gözden geçirdik… Eşimle benim tercih ettiğimiz yöntem normal doğum iken, riskli  koşullar sezeryana yönelmemize sebep oldu…

Mesela, ileri yaşta gerçekleşen hamilelik, kalça kemiği yapısının dar olması ve bunlara bağlı olarak bebeğimizin doğumunda karşılaştığımız riskler sezeryanı tercih etme nedenlerinden bazılarıydı… Yani demek istediğim, herkesin düşündüğü gibi, kadın da erkek de normal dışı bir doğum yöntemini isteyerek tercih etmiyor… Bunun en yakın ve canlı örneği, gizlisiz saklısız, oğlumuzun hamilelik ve doğum sürecidir…

Bana bunları düşündürten şeyse, şu an Türkiye olarak, sezeryanla yapılan doğumlarda dünya birincisi ülke durumunda bulunmamız… Oran giderek artmış son 20 yılda… 1988 de %%5.7, 1990 da % 20 ve 2010 da %45.2, korkunç bir rakam gerçekten de… İnanılacak gibi değil, neredeyse gerçekleşen her 2 doğumdan biri sezeryanla yapılıyor… Dünya ortalaması ise %35 lerde…

Zorunluluklar dışında keyfi tercihlerle yapılan sezeryan doğumları bir kenara bırakıyorum, hiç kimsenin zevk için bıçak altına yatmak isteyeceğini aklım almıyor… Bu noktadan yola çıktığımda ise, tek seçenek olarak doktorların ve ebelerin tercihi şıkkı kalıyor elimde… Sağlık Bakanlığı’ nın yakın bir gelecekte hayata geçirmeye çalıştığı bir projeden bahsediliyor…

Sezeryanla doğum oranımızı aşağılara çekmeyi hedefleyen bu girişim doktorların ve ebelerin normal doğum yaptıklarında ödüllendirilmelerini  içeriyor… Ama çözüm burada da yatmıyor bana soracak olursanız… Performans sisteminin gelmesiyle arttığını düşündüğüm sezeryan doğumu sayısının düşürülmesinde yine bu performans sisteminin değiştirilmesi gerekecek…

Yani sezeryan doğum yaptırınca katlanarak artan performans puanları , yerini normal doğumların yüksek puan kazandırmasına bırakmalı… Özendirmeler terk edilir ve normal doğum için uygun şartlar hastanelerde hazırlanırsa, 2013 yılına kadar hedeflenen sezeryanla doğumları dünya ortalaması olan % 35 lere indirme planını başarıyla uygulayabiliriz.

Böylelikle bebeği ya da anneyi kaybetme gibi sonuçlarla daha az karşılaşmak zorunda kalırız… Hem fiziki hem de ruhsal sorunlardan uzak ebeveynlerin, mutlu aileler kurduğu bir toplum hayaline biraz daha yaklaşmış oluruz bu sayede… Şiddetin egemen olmadığı, değerlere dört elle sahip çıkıldığı, hümanizm duygusunun buram buram hissedildiği bir toplum olmak bence çok zor değil…

Sevgi ve Saygılarımla…

Fırat ÖÇAL

www.hayatveinsan.com/sezeryan-dogum-sampiyonlugumuzun-dusundurdukleri/