Sezon öncesi

2014-2015 sezonun başlamasına bir ay kadar bir süre olmasına karşın, Fenerbahçe'nin bugün itibarı ile nerdeyse kadro planlamasını tamamlamış tek takım olduğunu söyliyebiliriz. Esasında 3 Temmuz süreci olmasaydı bu planlamanın 2011 den beri gerçekleştirilmiş olduğunu yaşayıp görebilecektik. Ama biz şampiyondan değil önce Trabzon'dan başlıyalım. Çok sevdikleri, çok istedikleri ve son Dünya Kupası'nda antrenörlük karizmazı zirve yapmış bir hoca ile anlaştılar.Ve bu hoca onlara en büyük iyiliği yaparak, gerçekleri yüzlerine söylüyor. Belki başkasından duysalar kabul etmiyecekleri ,hatta anında protesto edecekleri durum değerlendirmesi , en çok güvendikleri isimden gelince kabullenmek zorunda kaldılar. Ama buna daha ne kadar olumlu bakarlar bu ciddi bir soru işaretidir. Halilhodziç belki dünya kupasında bu başarıyı yakalıyabileceğini önceden kestirebilmiş olsaydı Trabzon macerasına hiç başlamazdı. Ama şimdi ortada kendi kariyeri var ve bu aşamada bunu heba edemez. Bu sebeple daha ilk günden tavrını net ortaya koydu. Hatta sanki istedikleri yapılmazsa , hazır Fransa dan da ciddi talepler varken , yol yakınken bu maceraya nokta koyacakmış gibi gözükmektedir. Kararı Trabzon yönetimi ve camiası verecek. Ligin ikinci haftasın daki Fenerbahçe maçı Trabzon adına çok önemlidir. Net olarak sezonun kırılma maçıdır. Kazanırsa lige tutunur, ama kaybederse psikolojik olarak ligi baştan kaybeder. Ayrıca sahada en önemli gördükleri rakipleri Fenerbahçe'ye nerdeyse sürekli kaybeden takım , bir de en iyi oyuncularını her transfer sezonunda sürekli olarak Galatasaray' a kaptırarak , her sene büyük takım sınıfından süratle uzaklaşmaktadır. Sırf Fenerbahçe'nin tek rakibi olarak duran Galatasaray'a bu oyuncular gittiğinden ses çıkarılmasa da , taraftar forumlarında GS'ın arka bahçesi olarak adlandırılmaları gerçek Trabzon sevenini mutlaka üzmektedir. Bu arada yeni transferlerden Deniz işler yolunda giderse en ciddi kazançları olmaya adaydır. Benim ondan Türk futbolu adına beklentim çok fazladır.Şahsi fikrim bu kadro yapısı ile ilk 5'e girmek esas hedefleri olacaktır.

Bugün Avrupa kupası maçına çıkacak olan Beşiktaş'da kadrosunu tamamlayamamıştır. Aslında yapılanmayı geçen sene planlıyarak bugün itibarı ile bu planlamanın bitmiş olması gerekirdi. Açıkçası ben Haziran ayında Beşiktaş'ın tüm transfer çalışmalarının biteceğini tahmin ediyordum. Sanki tüm sene boşa gitmiş gibi bir durum var ortada. Halen sağbek, stoper, kanat oyuncusu ve orta saha oyuncusu eksikliği var. Hem başkan , hem başkan yardımcısı maalesef çok fazla konuşuyorve konuştukçada hata yapıyorlar. Sürekli ileriye yönelik hedefler artık taraftar tarafından kabul görmemektedir. Bu sebeple başlangıç çok önemli olacaktır.Yeni gelecek transferlere zaman gerekeceğinden, bu zamanıda iyi bir başlangıç ancak sağlıyabilecektir.Bu arada Demba Ba transferi çok ama çok önemlidir. Bu transfer başarısını da BJK yönetiminin bir artısı olarak söyleemek durumundayız. Eğer Gökhan Töre ile anlaşma sağlanamaz ise , sezona çok formda başlayan Mustafa Pektemek ya da Kerim Frei bence sağ çizgide de kullanılabilinir. Cenk Tosun ile Demba Ba ileride 2 forvet olarak kullanılarak, 4-4-2 ile pekala oynıyabilir Beşiktaş. Gökhan Töre gelirse bu durumda ileri ikili Mustafa-Demba Ba olmalıdır. Bir tarafta Gökhan , diğer tarafta Olcay , ortada Atıba ve Atıba 'nın yanına mutlaka bir transfer yapılmalıdır. İlave olarak bir sağbek ve stoper ile takım tamamlanacaktır. Sivok,Necip,Veli,Motta,Oğuzhan,Cenk Tosun ; Kerim yedek klübesinde  oturursa, o zaman şampiyonlukta iddialaı olursunuz. Yedeklerin gücü ve katkısı şampiyonluğu getirir. 

Galatasaray kağıt üzerinde önemli bir kadro gücüne sahip,ama sürekli değişiklik GS'ın en önemli handikabıdır. Son bir senede üçüncü hoca görevdedir ve 10'larca yeni oyuncu transferi yapılmıştır. Sanki Başkan Ünal Aysal sürekli kararların da kararsızlık yaşıyor, üstelik bu sürekli değişiklik sanki onun tek stratejisi gibi gözükmeye başladı. Unutmamak lazım değiştirdiği sadece antrenör ve futbolcular değil, yanındaki yöneticiler de buna dahildir. Olcan'dan beklenti çok fazla haklı olarak.Bunu geçtiğimiz sezona bakarak beklemek en doğal hakkımız.Ama ya ondan önceki sezonları? Bekleyip görmek lazım. Ama Veysel'deki çizgi çok önemlidir ve artık GS'ın sağbeki Veysel'dir. Bu sezon ben esas geri dönüşleri Hamit ve Emre Çolak dan bekliyorum. Bu geri dönüşler olursa şampiyonluk gelebilecektir.Takımın ihtiyacı mutlaka bir stoper'dir vede kadro sürekliliğidir artık.

Fenerbahçe şu ana kadar kampını iyi değerlendirdi, zaten üst seviyede olan hücum gücüne birde Diego'yu kattı. Kendi içerisinde problemler ortaya çıkmaz ise şampiyonluğun bir numaralı adayıdır. Geçen seneden beri üstüne basa basa söylediğimiz Kadlec gerçeği kendini göstermiştir. Ligin ilk 10 haftasındaki üç büyük deplasman maçı ligin kaderini çizecektir. Ayrıca yapacağı hazırlık maçların daki rakiplerine bakarsanız , 3 Temmuz dan sonra geri giden klübün , hızla yükselişe geçtiğini görebiliyoruz.

Sanki gelecek senenin Avrupa planları şimdiden yapılmaya başlanmış gibi. Ayrıca gazetelerde ismi geçen Enes ve Cenk Şahin isimleri Fenerbahçe'de gerçek anlamda planlama yapıldığını söylemektedir bize. Transfer pazarında (Transfermarkt) Türkiye den şu ana kadar (+) da olan tek klüptür Fenerbahçe. Bu hiç konuşulmasada bence çok ciddi bir göstergedir. 

Kadro mühendisliğini iyi ve daha da önemlisi zamanında yapan her zaman bir adım öndedir.