Sherlock Holmes Serisi- 2 Film 1 Arada

Film : Sherlock Holmes - 2009

Tür  : Macera

Puan : 10 üzerinden 10

Sir Arthur Conan Doyle'nin yıllar önce okuduğum ve hayran kaldığım ölümsüz karakteri Sherlock Holmes'in film yapıldığını duyunca açıkası izleyesim gelmedi. Çünkü çok sevsem de karın deşen Jack'le girecekleri mücadeleyi göreceğimi düşündüğümden ve kitaplarındaki sonları da ezbere bildiğimden vakit kaybı olacağını düşünüyordum.

Ancak filmi biraz da zorla izledikten sonra vakit kaybı yaşamadığımı gördüm. Demir Adam serisinin başrolü Robert Downey burada da başrolde ve oyunculuğun kitabını yazarcasına şairane bir oyunculukla adeta sinema dersi veriyor.

Jude Law faktörünü de işin içine eklemek gerekir elbet... Uzatmayalım. Oyunculuk kısmını geçiyorum senarist ve yapımcıları da ayrı ayrı kutlamak lazım. Orijinalinde olmayan zibidilik ve züppelik arasındaki çizgide gidip gelen yeni nesil Holmes karakteri ince mizahi anlayışıyla da sizi güldürüyor ve eğlendiriyor.

Filmin son sahnesine kadar da filmin senaristleri sizi gafil avlamaya devam ediyor. Tam filmde bir hata bulduğunuzu düşündüğünüz anda yönetmen sizi de tongaya düşürüyor ve aslında bu sinsiliği önceden yapacağınızı bilir gibi kapağı yerleştiriveriyor son sahneye...

Uzatmayalım, siz de benim gibi ön yargılı olabilirisiniz, özellikle de Holmes okuyan biriyseniz. Ancak rahatlıkla izleyebilirsiniz. Bu Holmes o Holmes değil. Komik, eksiyon delisi, her zamanki gibi zeki, biraz kafadan kontak ve çok eğlenceli...

Kısacası unutun artık o romanı, kendinizi sinemanın coşkusuna verin gitsin.

Film : Sherlock Holmes - 2011

Tür  : Macera

Puan : 10 üzerinden 10

Birinci filmde de görülen deha ve etkileyici senaryo burada da aynı kalitede karşımıza çıkıyor. Robert Downey ve Jude Law kalitesindeki oyunculukla adeta büyülenirken, beri yandan muhteşem bir senaryo bütünlüğü içerisinde filme kaptırıveriyorsunuz kendinizi.

Pek çok filmde hata bulmak çok kolayken bu filmde bunu başarabilmek için filmi iki üç kez izlemeniz gerekmekte. Buna rağmen filmde hata bulamama olasılığınız ise çok yüksek. Profesyonel film eleştirmenlerinin sahnelerdeki dekorlardan hata bulma gibi teknik detaycılık dışında kusur bulunması çok zor olan bu filmi ayakta alkışlayacağınızın garantisini şimdiden veriyorum.

Filme dair söylemem gereken bir diğer övgü de filmin sonuyla alakalı olacak. Bizim filmlerimizde ve hatta çoğu Hollwood filminde zorlama bir kahramanlık hikayesi yaratmak için senaristin sıkıştığı anlarda saçma sapan bir kolaycılık görür ve yaralı başrolümüzün iman gücüyle düşmanının ümüğünü sıktığına şahit oluruz. Oysa burada bu saçmalığa da adeta tokat gibi bir cevap verilmiş ve biraz fizik kuralları zorlansa da son derece zekice bir son düşünülmüş.

Yönetmenin maçın son saniyesinde gelen kesme ortasına, senaristin gelişine röveşatasını hayranlıkla izleyeceksiniz. Bir son dakika golü ancak bu kadar güzel olabilirdi.