Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Mayıs '14

 
Kategori
Yoga / Meditasyon
 

Sıcak yoga mı?

Sıcak yoga mı?
 

Bir aydır nerelerdeyim diye hiç merak ettiniz mi bilmiyorum. Tatildeydim. Aslında tatildeyken yazamayacağımdan değil ama canım bir süreliğine yazılardan ve teknolojiden uzak durmak istedi. Teknolojik bir inziva. İnzivada değildim. Bir arkadaşımın yanına gitmiştim. Kardiovasküler çalışmalarımı da askıya aldım. Canım istedğinde dışarda yürüdüm. Canım istediğinde "adho mukha vrksasana" (kol duruşu), "pincha mayurasana" (tavuskuşu duruşu) ve "sirsasana" (baş duruşu) yaptım ama ciddi bir antrenman ya da yoga yapmadım. Uzun zamandır yogayı ve kardiovasküler çalışmaları bu kadar boşlamamıştım. Hoşuma gitti. Böyle bir uzaklığa ihtiyacım varmış.


Spora, yazılara ve yogaya ara verdim. Peki ben bu süre içinde ne yaptım? Bolca gezdim. Yeni yerler gördüm ve yeni bilgiler edindim. Sıkı durun: "Bikram yoga" derslerine katıldım.
"Bikram yoga"yı çok merak ediyordum ama bugüne kadar bu tarz "sıcak yoga" derslerine katılmaya fırsatım olmamıştı. Karşıma böyle bir olanak çıkınca değerlendirmeden edemedim. Bir stüdyoya bir haftalık bir programa katıldım.


Sıcak yoga, Bikram Choudhury adında Hint bir yoga eğitmenin geleneksel yoga tekniklerinden yola çıkarak geliştirdiği bir yoga sistemidir. "Bikram yoga" dersleri 26 hatha yoga asanasından oluşur ve sınıfın ısısı 40 dereceye (104 F) yükseltilir.


Bugüne kadar birçok yoga dersine katılmış ve değişik tarzlar denemiş biri olduğum için sıcak yogayı da kolaylıkla yapacağımı düşünüyordum. Derse giderken yanıma ders sonrası giymek için yedek kıyafetler de almıştım. Bir yandan da "bu kıyafetleri kendime neden yük yaptım ki?" diye sorup duruyordum. Altı üstü bir yoga dersine katılacaktım.
Ders başlamadan on beş dakika önce sınıfa girdim. Girmemle sınıfı terk etmem bir oldu. Birden nefes alamadım. Bayılacakmış gibi hissettim. Sınıf o kadar sıcaktı ki! Bu sıcakta nasıl yoga yapacağım diye düşünmeden edemedim. Ders başlayana kadar dışarda bekledim. Sınıfa öğretmenin arkasından girdim. İlk ders "sıcak yoga" dersi değildi. Biraz daha aerobik olarak nitelendirebileceğimiz bir dersti ve o nedenle sınıf 32 derece (90 F) sıcaklıktaydı. Kardiovasküler derslere alışkın olduğum için bu ders bana çok zor gelmemişti. Tek sıkıntım sıcak sınıftı. Dayanamıyordum. Sanki nefes alamıyordum. Derin bir nefes alıp verdikten sonra, zihnimi sakinleştirmeye çalıştım. Sonuçta bir saatlik bir dersti ve ben nefesime odaklanarak bu zorluğu atlatabilirdim. Çok sıcakladığım anlarda, "balasana"ya (çocuk duruşu) geçip dinlendikten sonra akışı tekrar yakalayabilirdim. Böyle düşününce ders biraz daha kolay geçti.
Karakter olarak, çoğunlukla "vur deyince öldüren" bir kişiyim. Bu nedenle, aynı gün bir sonraki derse de girmeye karar verdim. Meğer bir sonraki ders, stüdyodaki en ileri dersmiş. 40 derecede nemli bir ortamda bir saat boyunca akışlı bir ders... Yine ders başlayana kadar sınıfın dışında serinledim. Eğitmenle birlikte sınıfa girdim. Ders öncesi, eğitmen ile konuştum. Hayatımda ilk defa böyle bir derse gireceğimi, sınıfın en arkasında duracağımı, yorulduğumda dinlenmek için ara vereceğimi ve kendimi iyi hissettiğimde akışı tekrar yakalayacağımı söyledim. Size nasıl tarif edebilirim ki o dersi? Hani tarif edilmez, yaşanır cinstendi. Sınıf o kadar sıcaktı ki! Herhangi bir asana yapmama gerek kalmamıştı. Şakır şakır terlemeye başlamıştım. Başımın tepesinden akmaya başlamıştı ter. Ellerim ve ayaklarımın altı da çok terlemişti. Bir türlü matın (yoga minderi) üzerinde sağlam bir şekilde duramıyordum. Ellerim ve ayaklarım kayıyordu. Matın dışına çıktım. Yer parkeydi. Parkenin üzerinde daha az kayacağımı düşünüyordum. Yanılmışım. Sanki duşun altındaydım ve başımdan aşağıya su akıyordu. Olacak gibi değildi. Etrafıma bakındım. Benim dışımdakiler bu tarz derslere alışkındı sanırım. Herkes akışa kendini kaptırmış güzel güzel yogasını yapıyordu. Herkes terliyordu ama benim gibi değil. Sınıfa tekrar bir göz atınca köşede kağıt mendil gördüm. Hemen birkaç mendil aldım yanıma ve ellerimi ve ayaklarımı silmeye başladım. Dersin bundan sonrasını özetliyorum. İki asana yapıyordum. Sonra ellerimi ve ayaklarımı kuruluyordum. Tekrar bir iki asana yapıyordum ve tekrar kurulanıyordum. Kalp atışlarımdan bahsetmek bile istemiyorum. Kalbim beynimde mi atıyordu yoksa ağzımın içinde mi inanın bilmiyordum. Muhtemelen, katılımcıların hepsi kalp atışlarımı duyuyordu. Sanki saunada yoga yapıyordum. Sonunda sırt üstü uzanmış, burguyla bedeni rahatlatmış ve sıra "savasana"ya (derin gevşeme ve dinlenme pozisyonu) gelmişti. Neyse ki derin gevşeme pozisyonu öncesinde sıcak hava ve nemden vazgeçilmiş ve sınıf biraz soğutulmaya başlamıştı. O anda, her zamankinden daha çok sevdim "savasana"yı...
Yenilen pehlivan güreşe doymazmış misali... Ertesi gün yine gittim stüdyoya. Bu sefer iki farklı derse girecektim. Dersler, sınıfın ısısına göre kolaydan zora doğru sıralandırılmıştı. İlk gün şansıma en zor derse girmiştim. İkinci gün ise en kolay ve ondan biraz daha zor bir derse girdim. Aslında derslerin akışı birbirine çok benziyordu. Hemen hemen her derste aynı asanaları aşağı yukarı aynı sırada yapıyorduk. Tek fark, sınıfın ısısıydı. Ya bedenim, ruhum ve zihnim alışmıştı ya da sınıf bir gün önceki kadar sıcak değildi. İkinci günkü dersler bana daha kolay geldi. İlk günkü kadar terlemedim ve dersleri çok daha kolay çıkardım. Hatta o sıcakta "sirsasana" (baş duruşu) bile yaptım.
O kadar sıcak derslerden sonra kendime gelmem biraz zaman alıyordu. Dersten bir saat sonra bile vücut ısım normale dönmüyordu ve hala terlemeye devam ediyordum.
Ertesi gün sabah uyandığımda dayak yemiş gibiydim. Ders sırasında ve sonrasında ne kadar çok su içsem de bir türlü susuzluğumu dindiremiyordum. Susuzluk, "sıcak yoga"nın bende yarattığı en önemli yan etkiydi. Ertesi gün yataktan kalktım, bir iki adım attım ve "aaaahhhh". Sağ dizimin arkası acıyordu. Galiba derste sıcağın etkisiyle kaslarım aşırı esnemişti ve sınırlarımın ötesine geçmiştim. Sonuç: Dizimi sakatlamıştım. Tabii ki çok ciddi bir sakatlık değildi ama yine de dizimi zedelemiştim.
O an, "sıcak yoga"nın sağlığa ne kadar faydalı ne kadar zararlı olduğunu düşündüm? Aklıma ilk gelen şey, çok sıcak bir ortamda yoga yaparken bedenin çok fazla esneyebileceği ve bu esneklik neticesinde sınırlarımızın ötesine geçerek sakatlanabileceğimiz oldu. Ders boyunca, ara sıra başımın döndüğü hatırladım. Sıcak yüzünden birçok kişi baş dönmesi, baş ağrısı ve mide bulantısı hissedebilir, bedeninin herhangi bir bölgesine kramp girebilir ve yer sanki ayaklarının altından kayıyormuş gibi hissedebilir. Tüm bu belirtiler aslında sıcağa tahammül edemediğimizin bir göstergesi olabilir. Böyle bir durumda biraz dinlenmeli ya da sınıftan bir süreliğine ayrılıp bedenimizi biraz rahatlattıktan sonra sınıfa geri dönmeliyiz. Bu kadar sıcak bir sınıfta yapılan yoganın, kalp ve tansiyon hastalarına da iyi geleceğini düşünmüyorum. Aşırı sıcak bir sınıfta, beden ısısını kontrol edemez ve ısı bizi çarpar. Böyle bir durumda, kalp, karaciğer, böbrekler ve diğer organlar kendilerini kapatabilir. Bu nedenle, "sıcak yoga" derslerinden önce, ders sırasında ve sonrasında bol sıvı tüketmeliyiz.
Kimilerine göre ise, ısıtılmış ortamlar kasların kolayca esnemesine neden olduğu için kişilere zor gelen asanaların daha kolay yapılmasını sağlar. "Sıcak yoga" üstadları, sıcaklığın kan damarlarını esnetip kanı incelterek kardiyovasküler (kan dolaşım) sistemini hızlandırdığını söylemektedir. Yine bu üstadlara göre, bu tarz yoga, nabız ve metabolizmayı hızlandırır; bağışıklık, hormon ve sinir sistemini güçlendirir ve kontrollü ve derin nefes alıp vermeyi öğrettiği için akciğerlerin kapasitesini ve etkinliğini artırıp astım hastalarına iyi gelir.
"Bikram yoga"nın yararlarından ve zararlarından bahsettim. Yararlar ve zararlar, kişiden kişiye farklılık gösterir ve bu yüzden de bir genelleme yapmamız mümkün değildir. Herkes, kendi deneyimi yaşamalıdır. Ben çok merak ediyordum ve bu tarz derslere katıldım. Bir daha dener miyim? Pek sanmıyorum. Bana göre değil. Her ne kadar sıcağı ve yazı çok sevsemde, 40 derece ve nemli bir ortamda yoga yapmak benim tarzım değil. Size tavsiye eder miyim? Tabii ki ederim. Ama mutlaka bu yoga tarzını hayatınızın içine sokun şeklinde değil. "Mutlaka deneyin ve sevip sevmediğinize, sıcak yogayı hayatınızın bir parçası yapıp yapmayacağınıza kendiniz karar verin." Sonuçta, tarz meselesi ve seçim sizin...

 
Toplam blog
: 201
: 432
Kayıt tarihi
: 08.05.13
 
 

Uluslararası Yoga Alliance onaylı hatha, vinyasa, yin ve prenatal yoga eğitmeni... Hayata bambaşk..