Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ağustos '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Şiddet ve dehşet.....

Şiddet ve dehşet.....
 

Merhaba değerli dostlar ;

Bugünde konumuz şiddet ve dehşet üzerine..

Toplumca ne yazıkki bu haberleri çok sık duyarız.

Karısını dövmüş, karısını kaynanasından almaya gittiğinde gelmeyince bıçaklamış vs vs....

Bizler ne mezunu olursak olalım, mesela erkek olarak yaparım ederim yıkarım takılırız.

Aile içi şiddete gideriz. Sonrada cinayete kadar uzanır.

İşin derinliğine indiğinde her şey önce güzel başlar. Evlilik cicim ayları derken bir şekilde bir zaman sonra kavgalar şiddetli geçimsizlikler baş gösterir.

Bunları Tv lerde izlenen diziler, tele voleler ve kötü örnek olan programlar tetikler.

Hatta çocuklar büyüklerin kötü örneklerini algılayıp, büyüdüklerinde uygulamaya başlarlar.

Hiç bir zaman sonunu düşünmeden öfkeyle hareket etmek çok yanlıştır.
Burada sadece erkek değil kadınada çok iş düşer suçlu tek erkek değildir.

Kimi kadın vardır evde dağınık bakımsız.Ama dışarı çıktığında makyajın kralını yapar.

Ne olur sanki önce eşine yapsan da mutluluğu doya doya yaşasan...

Veya çok gülerim kadın öyle bir giyinmiş ki yolda yürürken her yeri meydanda..

İnsanlar baktığı zamanda önce minicik eteğini indirmeye çalışır, göbeğin üstünde açık göğüs dekolte sonrada kısacık badisini indirmeye çalışır göbeğini kapatmaya uğraşır. Sonrada ne bakıyorsun kıro , ayı vs ...

Tabiki insanlar modern giyinecek. Ama aşırısına kaçmamak şartıyla.

Adını modernlik koyup neredeyse çıplak dolaşmamak şartıyla..

Gelelim biz erkeklere...

Kadınlara bakmaya meraklıyızdır. Biz bakarız, aldatırız, herşeyi yaparız. Ama karımız kızımız yaptığında olay olur. Cinayete kadar gider...

Bizler önce kendimize çeki düzen vermeliyiz.

Ve sorun yaşandığında çözümü karşılıklı bulmalıyız.

Burada sadece erkek değil kadınında farklı durumlarda ya suçlu olduğunu ya da eşine yeteri ilgiyi göstermediğini görmek lazım.

Bir insanı ne fakirlik ne de tartışma yıkar. Aileyi yıkan ilgisizliktir aslında...

Ne ufacık bir tartışmada boşanma düşünülmeli, ne de konu araştırılmadan insanlara hak verilmeli.

Yani çamur at izi kalsın yapanlarda var. Masum rolünde şeytanlar...

Tetikleyen, yağ gibi olaylardan sıyrılan, kendini masum gösterip kenara çekilen insanlar...

Asla hayat tv lerdeki gibi basit değildir.

Ondan ayrıl onla birleş aşkları kolay yaşa ilişkiye gir ayrıl sonrada ne oldu bana de...

Asla ömür boyu mutlu olacağın eş adayını seçmeden güvenmeden ilişki yaşanmamalı.

Sonu hüsran ve toplum bozukluğuna kadar gider..

Kimi arkadaşında sana güler sanki iyilik meleğidir.

Sonra senden borç alır 1-2 öder sonrada ortadan kaybolur.

Arkasından her şeyi söylersin görüştüğünde ise hiçbir şey yapamazsın.

Ya da şeytana uyar canına kıyarsın.Adam mezara sen hapse....

Dağılmış bir ailen kalır geriye..

Toplumca şiddete çabuk başvururuz.

Yolda sabırsız olursun bir korna sonra birbirine yok yere dalan dalana sonrada karşısına geçip izleyen bir toplum..

Buna benzer çok örnekler...

Şunu da unutmamak lazım hem genç yaşta evliliğe karşıyım, hemde istenmeden zorla yapılan evlikliklere....

O aileden ne bekleyebilirsin ki..

Hem kadın hem erkek mutsuz olur. Ve genelde ya boşanma ya da cinayetle biter.

Ama kimse derinliğine inip araştırmaz. Neden böyle oldu diye?

Direk hak etmiş kadın veya Adamda ne geriymiş denilir toplumca...

Çare ne eşe dayak ve şiddet ne de ayrılıp çocuklarında kendininde hayatını cehenneme çevirmektir.

Ya baştan evlenmeyeceksin.Ya da mecbur kalırsan anlaşamayıp ayrılıp yol vereceksin.

Peşine de takılmayacaksın. Sen başka kadınlarla dolaşıp ayrılan eşinin peşine düşüp hesapta sormayacaksın.

Çünkü o senin için bitmiştir...

Bırak bari başkasıyla mutlu olsun...

Bizler ilk başta ailemizden başlamalıyız. Örnek olmaya ileriye atılımcı olmaya. Çocuğumuza hayatımıza kendimize sahip çıkmaya. İşte o zaman hayat daha güzel ve sağlıklı olur....

Başka bir yazımda görüşmek üzere...

Ahmet İdiz..

 
Toplam blog
: 103
: 862
Kayıt tarihi
: 31.08.08
 
 

Adım Ahmet. İstanbulda ikamet ediyorum. Aktif konuşkan yazan paylaşan biriyim. 16.02.1969 Tokat doğu..