Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Haziran '09

 
Kategori
Aile
 

Şiddet

Şiddet
 

Sevgili dostlar;

Yaklaşık sekiz aydır İzmir’in Konak ilçesinde “Kadına Yönelik Şiddet ve Toplumsal Cinsiyet” konularında seminer vermekteyim. Bu seminerlerde gözlemlediğim kadarıyla kadına yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla çıkarılan 4320 sayılı Aileyi Koruma Kanunu’ndan habersiziz. Oysa bu kanun 1998 yılından beri yürürlükte. Kanunun amacı ne? Neler öngörüyor? Bunlardan biraz söz etmek istiyorum.

İsterseniz öncelikle kadına uygulanan şiddet türlerini kısaca görelim…

Fiziksel şiddet; tekme, tokat, yumruk, bıçakla veya silahla yaralama,

Psikolojik şiddet; aşağılama, hor görme, küfretme, alay etme, küçük düşürme, bağırma…

Ekonomik şiddet; çalışmasına izin vermeme, parasına el koyma, harçlık vermeme…

Cinsel Şiddet; tecavüz etmek, kabul etmeyeceği şekilde cinsel ilişkiye zorlama, namus ve töre nedeniyle baskı uygulama…

İzole etmek; arkadaşlarıyla ve akrabalarıyla görüşmesine izin vermemek, evden dışarı çıkarmamak… Bunlara daha birçok şiddet türü ekleyebiliriz.

Şiddete uğrayan kadın ne yapacak?

4320 sayılı yasa, ailenin korunması için var olan bir yasa. Yasanın çıkarıldığı 1998 yılından günümüze dek bu konuda birçok ilerleme kaydedildi. Öncelikle emniyet ve diğer kolluk kuvvetleri yasa hakkında bilgilendirildi. Geçmişte, şiddette uğrayan kadına “kocandır döver de sever de”, “kol kırılır yen içinde kalır” diye cevap veren polis zihniyeti artık günümüzde değişmiştir.

Şiddet gören kadın en kısa sürede şiddet ortamından uzaklaşmalıdır. Önceden kimlik fotokopisini ve bir miktar parayı bir dostuna ya da arkadaşına bırakmasında fayda vardır. Çünkü şiddet gece uygulanabilir ve çantasını, cüzdanını yanına almak için fırsat bulamayabilir. Şiddet ortamından kurtulan kadın, en yakın karakola giderek şikayette bulunabileceği gibi, doğrudan savcılığa veya aile mahkemesi hakimliğine de başvurabilir. Karakola gittiğinde mutlaka tutanak tutulmalıdır. Bu tutanakta kendisi ve eşi ile ilgili detaylı bilgiler vermelidir. Eşi çalışıyor mu? Geliri ne kadar? Ev kira mı? Buna benzer soruların tümüne cevap verebilecek nitelikte olmalıdır. Gerekiyorsa polisler tarafından hastaneye götürülüp rapor alınmalıdır. Tüm bu işlemler ücretsiz yapılmaktadır. Daha sonra dosya sırasıyla savcılığa ve aile mahkemesine gönderilir. Hakim dosya üzerinde karar verir.

Aileyi Koruma Kanunu gereği hakim, şiddet uygulayan eşin 3 aydan 6 aya kadar evden uzaklaştırılmasını, silah ve benzeri araçların elinden alınmasını, telefon ya da mektupla kadını rahatsız etmesinin önlenmesini, alkol ve uyuşturucu gibi maddelerin kullanımını veya kullanıp eve gelmesinin yasaklanmasını tedbir amaçlı karar altına alabilir. Ayrıca nafakaya da hükmedebilir. Burada amaç; boşanmaya gidilmeden ailenin korunmasıdır. Buna rağmen şiddet devam ederse, bu kez ceza kanunları devreye girer.

Şiddettin olmadığı bir ortamda yaşamak her kadının, şiddetsiz bir ortamda büyümek her çocuğun hakkıdır. Şiddet, ancak kararlı bir duruşla bitirilebilir, susarak bitirilemez.

Toplumsal barış için, daha güzel bir yaşam için, mutluluk için şiddeti bitirmeliyiz.

 
Toplam blog
: 107
: 1402
Kayıt tarihi
: 01.11.06
 
 

1970 yılında Siverek'te doğdum. İlk ve orta öğrenimimi Tarsus'ta tamamladım. İstanbul Üniversitesi ..