Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Nisan '13

 
Kategori
Aile
 

Şiddeti, kadın mı uygular erkek mi?

Şiddeti, kadın mı uygular erkek mi?
 

ŞİDDET

Seven erkektir. Erkek kadını sever ve kadın da sevildiği için erkeği sever. Alan erkektir. Erkek sevmediği biri ile evlenmez, ona talip bile olmaz. Ama kadın, istemese de onu seven biri ile sevildiği için evlenmek zorunda kalır. Siz bunun tersini duydunuz/ gördünüz mü?

Erkek, onca sevdiği kanına, sevgisini anlatabilmek için sözleri yetmez, bunun karşısında özel günlerde çeşitli hediyeler alır, sevgisini anlatabilmek için. İster ki her gün evine çiçekle gelsin. Ona bütün yüreğini bahşeder. Ona yapabildiğince, elinden geldiğince, başarabildiğince nazik davranır, gönlünü hoş edebilmek için. Ama erkeğin bu davranışı da kendi ruhsal menfaati içindir. Çünkü gönlü onda huzur buluyordur da ondan. Siz bu gayretin tersini kadında duydunuz/ gördünüz mü?

Erkek, bir kadının önünde sevdiği için eğilir, diz çöker. Siz bunun tersini duydunuz/ gördünüz/ şahit oldunuz mu?

Olmuştur elbet, olur, olabilir. Ama işin doğası, aslı budur.

Peki, şimdi soruyorum ve objektif olarak bir cevap istiyorum. Yüreğinizde, kendinize bu cevabı verin. Bana değil, bunun cevabını kendinize ve Allah’a verin.

1.Bu kadar seven bir erkek, bu kadar sevdiği eşine neden fiili şiddet uygular?

2.Peki, bu fiili şiddetin bir sebebi yok mu dur?

Toplumda hep şiddetin görünen yüzünden bahsedilir. Kimse, görsel ( fiili) “şiddet neden uygulandı” diye sormaz.  “Bu kadar seven bir erkek, neden eşine fiili şiddet uygulasın?” Kimse bunu sormaz.

Yine kadına şiddeti, şiddetin başlangıcı olan erkeğin maruz kaldığı şiddeti göz ardı edip ortaya çıkartan erkeklerin kadınlara karşı sevgisidir. Sırf onları koruma adına sözlü şiddeti göz ardı edip fiili şiddetti öne çıkartıyorlar. Kadınların bu mağduriyetine destek veriyorlar, kendi mağduriyetlerini sineye çekerek. Kedilerine uygulana şiddeti affediyorlar. Kontrol erkeklerin içgüdüsünde olduğu için, onlara acıyorlar. Ama kadınlar bunun farkında değiller. Toplumdaki bu çıkışlarıyla yine şiddete devam ediyorlar. Bu sefer de erkeleri de yanlarına alarak erkelere şiddetin daha büyüğüne başlıyorlar.

Fiili şiddetin olduğu yerde çaresizlik vardır, acziyet vardır. Kişi, karşısındakine, ezilmişliğinin, cevabını verebilmek, hakkını korumak ve kendini savunabilmek için sözlü olarak (aklen) yeterli gelemeyince gücü yeterse fiili olarak şiddete başvurur. Var mı bunun bir başka izahı? Devlet te böyledir; yasalar ve kanunlar ile vatandaşı uyarır, uymayan vatandaşa ise fiili olarak zor kullanır. Hakkın korunması için devlet için bu bir gerekliliktir.  

Biri size bir fiili şiddette bulunsa, göze çarpan, şiddetin görünenidir. Peki, siz birine neden tokat atarsınız? Bir düşünün bakalım. Duru duru yerden kim birine tokat atar? Hele hele çok sevdiği o eşine? Böyle bir durumda nedenini sorarsınız? Sizi, karşınızdakine tokat atmaya iten, zorlayan nedir?

Oysa, erkeğin uyguladığı fiili şiddet, sonuçtur.

Evet, asıl şiddeti başlatan ve uygulayan kadınlar ki erkekler de aynı şiddetle yeterli gelemeyince fiili şiddete iş dayanıyor. Sözlü şiddette kadınlar kazanıyor, fiili şiddette de erkekler.

Peki, hangisi daha ağır, dersiniz? Erkek, kadına fiili şiddet uyguladığında; “zaten ilk seven kadın değildi. Sevildiği için sevmişti.” Kadında darbe alan bedenidir, yüreği değil. Çünkü o sevildiği için sevmiştir. Vücudundaki etkileri de kısa bir sürede geçer. Peki, erkeğin yüreğinin aldığı darbeyi bir de düşünen oldu mu hiç? O çok sevdiği, onca değerli gördüğü; ruhunun içinde huzur bulduğu döşeğinin ona taş, toprak ve hatta dikenlik olduğunu, düşündünüz mü? Hangi yatakta yatabilir, hangi uykuyu uyuyabilir, hangi havayı soluyabilir, hangi suyu yudumlayabilir? O yüreğin darbesini nasıl giderilebilir? Bedenin darbesinin geçmesi için zaman yeterlidir fakat yüreğin darbesine zaman yeterli gelmez.

 
Toplam blog
: 358
: 1023
Kayıt tarihi
: 03.09.08
 
 

  Ne elimde garantim var ikinci bir soluğu almaya Ne aklım erer dünyayı yıkıp ta yeniden ya..