Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Haziran '09

 
Kategori
Trafik
 

Side taksicileri başkesen mi?

Side taksicileri başkesen mi?
 

Rasim; İnternetten alıntı.


Bizim oralarda kullanılan bir deyimdir bu. Başkesen misin? Anlam itibari ile kural tanımayan, astığım astık, kestiğim kestik, çekilin üleyn ben geliyorum heyt havalarında, “pehlivanlar alınmasın” pehlivanvari davranışlar sergileyen insan tiplemesi için kullanılır. Kelime ayrıca, kabadayı, mahallenin dayısı gibi benzeri söylemlerin tümünü kapsar. Kapsama alanı bir hayli geniştir sizin anlayacağınız. Ne tasarruflu bir sözcük değil mi? Tek taşla on kuş vurmak gibi… “Tek taşla on kuş nasıl oluyorsa artık” Onu bilemeyeceğim. Onu da siz düşünün. Ya da avcılara sorun. Konuyu dağıtıyorum ama sanmayın ki farkında değilim. Bilerek ve isteyerek yapıyorum bu eylemi. Çünkü tırsıyorum! Dedik ya… Başkesenler diye… Ne olur ne olmaz. Kimmiş bu bizi ele veren, afişe eden diyebilirler. Olur ya bir gün tekerimizin önüne taş koyabilirler. Koyarlarsa da canları sağ olsun ne yapalım. Hamama giren terlermiş değil mi? Her neyse… Yeter konuyu dağıttığım. Sadede gelelelim. Görüyor musunuz? Dilim bile sürçüyor korkumdan. Pardon elim titriyor. Gelelim yazacağım yerde “gelelelim” yazıyorum. Bu ne korkuymuş yahu? Üstelik korkan ben! Kendime inanamıyorum. Her neyse… gelelim bakalım sadede.

-Saadet mi dedin abi?

-Yok, yok. Sadet dedim. Yani kısa kes aydın havası olsun gibi…

Konuya geldiğimize göre de, başlayalım bakalım ötmeye. Pardon (!) yazmaya…

Bildiğiniz gibi Side özellikle yaz mevsiminde on binlerce turistin ziyaret ettiği, dünyaca ünlü turistik bir beldemiz. Yalnızca turistler mi ziyaret ediyor Side’ yi. Tabii ki hayır. Yabancı uyruklu turistler kadar yerli turistlerin ziyaret ettiği, “gerek tatil, gerekse de gezip görmek için,” yakında bir ile veya ilçeye gelmişlerse bile; uğramadan geçemediği markamız Side. Hal böyle olunca ziyaretçi sayısı bu kadar bol olan bir yerin taksicisi de bol olur. İnsanları bulundukları yerden, bir başka yere güvenle ulaştırmak için gece gündüz çalışırlar. Ekmek parasıdır, saygı duyarız. Fakat bu çalışma esnasında geç kaldıklarından mıdır, nedir bilinmez öyle hızlı araç kullanırlar ki, sanırsınız arkalarından atlı kovalıyor, ya da karşıdan gelen araç değil de Azrail. E peki ne yaparsınız bu durumda? Sizin payınıza düşen yolun yarısını işgal etmiş olsalar bile, karşıdan fırtına gibi esip gelen aracın gazabından korkar, bana bulaşmasın da kime bulaşırsa bulaşsın mantığı ile aracınızı olabildiğince sağa çekerek yürümeye çalışırsınız. Hatta yolun tamamını veresiniz gelir. Hatta ve hatta, tamam abi, ben iki dakika bekleyeyim şöyle sağda, sen bi geç, ben sonra geçerim (!) diyesiniz gelir.

Sadece o mu? Kırmızı, mırmızı dinlemeyenleri de var aralarında. Onun için kırmızı yandı ben geçeyim gibi absürt bir düşünceye kapılmayın. Her an her yerden çıkabilirler diye düşünüp, ona göre sürüş yapın. Yoksa her an istenmeyen bir kazanın kurbanı olabilirsiniz. Ha şunu diyebilirler. Biz usta, çok usta şoförüz. O yoldan günde en az elli defa gelip geçeriz. Biz mi kazaya sebebiyet vereceğiz?

Doğrudur. Biliyorum ki siz günde en az elli defa o yoldan gelip geçiyor, avucunuzun içi gibi biliyorsunuz her metre karesini. İyi de trafik dediğiniz olay tek taraflı kullanılabilen bir olgu değil ki? Belki karşı taraf acemi! Belki ilk defa geliyor Side’ ye. Belki alkollü. “Gerçi alkollüler pek de göremez, kestiremez sizin ne denli hızlı geldiğinizi de… ” Laf olsun, torba dolsun işte...

Demem o ki; bunların biri veya hepsi olabilir. Siz orada bulunan çukurlarının milimetresine kadar hesaplayabilirsiniz ama bazen bunları ve daha fazlasını bilmeniz olacakları önlemeye yetmez bazen. Kaldı ki; birçok turistinde yaya olarak yürüdüğü yol kenarından her an biri fırlayabilir önünüze. Yerli olsa belki o kadar ses getirmez ama biliyorsunuz ki yabancılara daha çok değer veriliyor, veriyoruz ülkemizde. Onun için siz siz olun, taksici olsanız da, yolları avucunuzun içi gibi bilseniz de lütfen (!) trafik kurallarına uyun. Uyalım! Makul hız sınırlarını aşmayalım. Aşıp da yolumuzu şaşmayalım. Acele giden ecele gider sözünden yola çıkarak, evde yolunuzu gözleyenleri unutmayarak! Özellikle Side gibi bir yerde!

Side tasicilerin hepsi mi böyle? Tabii ki değil! Onlar konumuzun dışında, konudan muaf.

Taksiii….

 
Toplam blog
: 669
: 1503
Kayıt tarihi
: 19.01.07
 
 

Bir on dört mart sabahı güneş henüz arz-ı endam ederken üzeri yongalarla kaplı, küçük pencereli, ..