Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Haziran '07

 
Kategori
Beslenme / Diyet
 

Sıfır beden, sıfır sağlık, şaibeli güzellik

Sıfır beden, sıfır sağlık, şaibeli güzellik
 

Yazın gelmesiyle birlikte bikini sezonu ve zorlu diyet süreci de açıldı. Sıfır beden çılgınlığına kayıtsız kalmayı başaran azınlık bile, birkaç kilo vermek amacıyla çetin bir uğraşı içinde şu günlerde. ‘Zayıf’ olanın aynı zamanda ‘güzel’ de olduğuna dair yaygınlaşan anlayış, kadınlar arasında sağlığı tehdit edecek boyutlarda tehlikeli, lakin zorunlu görülen bir hedef niteliği taşıyor. Medyanın yaygınlaşmasıyla moda da halkı daha rahat yönetebilme yetisi kazandı. Psikoterapist Susie Orbach, kendisiyle yapılan bir röportajda dikkati medyaya çekerek: “Marie Claire dergisinin Arap pazarına girmesiyle birlikte, yeni güzellik anlayışına uyabilmek için 15 -16 yaşlarındaki kızların rejime girdikleri gözlenmiştir” diyerek medyanın vücudumuz üzerindeki baskısını açıklık getiriyor. Bu, özellikle kilolu olmanın bir zenginlik göstergesi sayıldığı doğu kültürü için son derece şaşırtıcı bir durum olarak ortaya çıkıyor. Moda Danışmanı Vogt ise “Desinatörler hedef kitlenin nasıl görüneceğine karar verir” diyor ve ekliyor: “Genç müşteriler için belirlenen özel bir beden tabelası vardır”. Oysa anoreksia nevroza yada bulmia gibi yeme bozuklukların ciddi hasarlar yarattığı, hatta ölüme sebebiyet verdiği kesinlik kazanmasından ve bu hastalığın pençesine sadece modaya uymaya çalışan genç kızların değil, dünyaca ünlü bazı mankenlerin de düşmesinden sonra, moda endüstrisi işin vahametinin ancak farkına varabildi. Model Ana Carolina Reston Macan Kasım ayında henüz 21 yaşında zayıflık uğruna öldüğünde, boyunun 1,74 m olmasına rağmen sadece 40 kiloydu. Victoria Beckham, Keira Knightley ve Nicole Richi gibi moda dünyasının dışındaki ünlü isimler de defalarca vücutlarıyla gündeme gelmiş ve bir bakıma sıfır bedeni meşhur etmişlerdir. Victoria Beckham'in 41 kg olduğu söylentisi ne derece doğrudur bilmiyorum, ancak tüm bu güzellerin 45 kiloyu aşmayacaklarına kesin gözüyle bakıyorum. Moda dünyasından bazı önemli isimler gelen tepkilere istinaden artık sıfır beden mankenlerle çalışmayacağını basına açıklasa da, iskeletin deri tabakasının altından açıkça seçilebildiği bedenler hala popülaritesini sürdürmektedir.

İsveç’te “Tüm güzel kadınlara” başlığı ile yollanan zincirleme e-maillerden birinde bu sıfır beden çılgınlığına tepki maksatlı şu cümle yer almaktadır: “Eğer barbie gerçek olsaydı, emeklemesi gerekirdi. O vücut hatlarıyla yürümesi imkansızdır.” Oysa tüm günümüz kadınları barbie gibi bir vücudun hayaliyle yaşamaktadır. Üstelik barbie bebeğin 1959 yılında piyasaya sürüldüğü göz önüne alınarak, dolgun göğüsleri ve virajlı kıvrımlarıyla bugünkü ideal kadın ütopyasından daha dişi göründüğü de es geçilmemelidir. Sussex Üniversitesi'nden Helga Dittmar'ın yürüttüğü araştırma raporunda, "Bu aşırı zayıf şekiller, kızların vücutlarına saygısını azaltmakla kalmıyor, gerçek vücut ölçülerinden tatmin olmayarak daha zayıf vücut istemelerine de yol açıyor" deniliyor. ‘Developmental Psychology’ dergisinde yayımlanan araştırma kapsamında biri Barbie, diğeri daha büyük vücut ölçülerine sahip iki oyuncak bebek görüntüsünün, yaklaşık 200 ilkokul öğrencisi kız çocuğu üzerindeki etkilerini incelemeye değer buldu. Times’a Barbie'yi üreten Mattel'in sözcüsü "Barbie, kızların büyüdüklerinde istedikleri her şey olabileceklerini hayal etmelerini sağlıyor" diye açıklama yapsa da, araştırmalar sadece 100 bin kadından birinin Barbie vücuduna sahip olabileceğini, ancak tamamına yakın bir bölümünün medyanın vurgulayıp, bir hedef olarak ortaya koyduğu bu hayalî güzellik anlayışıyla bilinçli yada bilinçsiz depresyona sürüklendiğini gösteriyor.

Güzellik anlayışı tarih boyunca değişkenlik göstermiştir. Günümüzün aksine geçmiş yüzyıllarından hiçbirinde bu kadar zayıf bir kadın görüntüsü cezp edici bulunmamış, hatta dolgun vücut kıvrımlarının feminen çağrışım yapmasından dolayı, oldukça şişman kadınların revaçta olduğu dönemler dahi olmuştur. Genel olarak doğurganlığın simgesi olan göğüs ve kalçaları belirgin, beli ince kadınlar ‘güzel’ olarak algılanmıştır.

Emma dergisindeki bir makaleye göre kadın boy ortalamasının geçmiş yıllara göre daha uzun olduğu gözlenmiştir. Buna rağmen ortalama kilo, özellikle genç kızlar arasında azalmış, ancak belleri kalınlaşmıştır. Bununla, kadın vücudunun giderek daha erkeksi ve düz hatlara dönüştüğünü söyleyebiliriz. Marilyn Manroe’nun 40 - 42 beden giydiğini düşünürsek, 32 bedene denk gelen sıfır bedenin ne derece tehlikeli bir zayıflık olduğunu daha kolay kestirebiliriz. Yirmi sene önce Modeller ortalama kilolu bir kadından %8 oranında daha zayıfken, bugün %23 daha zayıf oldukları biliniyor (Spiegel Dergisi).

Ünlü Psikoterapist Susie Orbach, Lady Diana’ya uyguladığı terapi ile de tanınıyor. “Lady Diana bulmia hastalığı hakkında ününe rağmen konuşabilecek kadar cesurdu. Oysa Jane Fonda yeme bozukluğu hakkında konuşmayı tercih etmedi hiç. Liz Hurley ise sürekli bir diyet halinde yaşıyor. Oyuncu Uma Thurman’ın bedeninden nefret ettiği biliniyor. Tüm bu kadınlar, dişiliğin ikonaları; lakin iç dünyaları ile örtüşen bir bedene de sahip değiller ne yazık ki. Bu son derece trajik” açıklamasını Frankfurter Rundschau’a yapan Orbach, global bir mono kültüre sahip olduğumuzun da altını çiziyor.

Sadece A.B.D. ve Avrupa’da değil, Türkiye’de de kadın bedeni giderek incelmekte. ‘Etli butlu Türk kadını tipi’ diye bilinen tanımlama, özellikle yeni nesil kadınlar için geçerli değil. “Kadının kalçalısı, yemeğin salçalısı” babından sözler de artık geçerliliğini yitirmiş durumda. Zayıflama rejimleri, gelişme dönemini henüz tamamlamamış ergenlik dönemindeki genç kızlar arasında dahi giderek yayılıyor. Hamile kadınların eskiden kendilerine tanıdıkları “istediğin kadar ye” lüksü de söz konusu değil günümüzde. Televole programlarında sıkça rastladığımız ünlülerin incecik hamile bedenleri, anne adaylarını sarsarak daha dikkatli olmaları gerektiği sinyalini veriyor. Buna Ebru Şallı yada Demet Şener Kutluay’ın hamilelikleri örnek gösterilebilir.

Sarışın, mavi gözlü, uzun bacaklı, son derece çekici olan dünyaca ünlü model Heidi Klum, sadece erkekler tarafından beğenilmiyor. O birçok kadın için örnek model oluşturuyor. Oysa Klum, 1.78 cm ve sadece 53 kg. Beden kitle indeksi 17.1 (kg/m2). Bu şu anlama geliyor: Heidi Klum aşırı zayıf. Beden kitle indeksi bilim adamlarınca kabul edilen ve kilonuzun sağlıklı arada olup olmadığını ölçmede kullanılan bir formüldür. Beden kitle indeksiniz (BKİ) vücut ağırlığının (kg), boy uzunluğunun metre cinsinden karesine bölünmesiyle hesaplanıyor. İdeal ağırlık ise ulaşılmak istenen BKİ'nin, boy uzunluğunun karesi ile çarpılmasıyla elde ediliyor. Buna göre BKİ değerlendirme tabelası şu şekildedir: 18’in altında aşırı zayıf (anoreksia eşiğinde), 19’un altında zayıf, 19 – 25 arası normal, 25’in üstünde şişman, 30’un üstünde obez.

Şimdi tüm dünyada tıp otoriterleri tarafından kabul görmüş bu tabloya göre bazı ünlü isimleri ele alalım ve BKİ’ini inceleyelim:

Jenifer Lopez (şarkıcı / oyuncu): 167 cm, 54 kg = 19.3 (BKİ) = normal
Kylie Minouge (şarkıcı): 155 cm, 44 kg = 18.3 (BKİ) = zayıf
Anna Kournikova (profesyonel tenisçi, model): 170 cm, 55 kg = 18.7 (BKİ) = zayıf
Cameron Diaz (oyuncu / eski fotomodel): 175 cm, 54 kg = 17.7 (BKİ) = aşırı zayıf / anoreksiya eşiği
Milla Jovovich (Profesyonel fotomodel / oyuncu): 170 cm, 52 kg = 17.6 (BKİ) = aşırı zayıf / anoreksiya eşiği
Nicole Kidman (oyuncu): 178 cm, 54 kg = 17.2 (BKİ) = aşırı zayıf / anoreksiya eşiği
Eva Longoria (oyuncu): 157 cm, 45 kg = 18.2 (BKİ) = zayıf
Shannon Elizabeth (oyuncu): 175 cm, 49 kg = 16.2 (BKİ) = aşırı zayıf / anoreksia eşiği
Calista Flockhart ( oyuncu): 167 cm, 43 kg = 15.6 (BKİ) = aşırı zayıf / anoreksia eşiği
Gisele Bündchen (profesyonel model): 180 cm, 49 kg = 15.9 (BKİ) = aşırı zayıf / anoreksiya eşiği
Carmen Elektra (oyuncu): 158 cm, 46kg = 18.4 (BKİ) = zayıf

Dergilerde yada TV’de hayranlıkla seyredilen modellerin ortalama beden kitle indeksleri 17.2 iken, kadınların ortalama kilosu 66 olarak açıklanmıştır. Bu çelişkiyi göz önüne alarak, kadınların kendilerini tehlikeli boyutlara varan diyet çılgınlığına kapılmamalarını tavsiye eder ve hatırlatırım: “Kadın, yuvarlak hatlarıyla seksidir!”

 
Toplam blog
: 20
: 25120
Kayıt tarihi
: 26.10.06
 
 

Yazmak, tarihin zayıf hafızasına karşı, bir tedbir olarak ortaya konulan isyanın sanatsal vesikasıd..