Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Ekim '11

 
Kategori
Deneme
 

Sıfır noktası

Sıfır noktası
 

Baş Komutan Mustafa Kemal'in Kocatepe'de Önünde Yürüyen Koruması Yktu


Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, terörle sıcak temas içinde olan Mehmetçiğe süpriz moral ziyareti; yazılı ve görsel basının, gündemini Çankaya sırtlarına taşıdı.

TBMM başkanı Cemil Çiçek’in Anayasa Çalışmaları, AKP’nin Kızılcahamam’da toplanan istişare toplantısı; Cumhurbaşkanı Gül’ün sıfır noktasında çekilen ve basına yansıyan resimlerin gölgesinde kaldı.

Bazı yazılı ve görsel basın organları, Gül’ün Ziyaretini Başkomutan Terörle mücadele eden birliklere moral ziyareti diye verdi.

Ziyareti veriş biçimi, yüreklerindeki, asker ezikliğini ve kini ifade eder gibiydi sanki.

Başkomutanlık yasal olarak Cumhurbaşkanları uhdesinde olsa da, gerçekte Askeri eğitim almış, kişilerin sorumluluk alabileceği;

CumhurBaşkanlığı makamından daha ast bir makam ve rütbe olmalı.

İstiklal Savaşı’nda Yeni Kurulan Büyük Millet Meclisi, Oy birliği ile M. Kemal Atatürk’e Başkomutanlık görevini vermiştir.

Başkomutanlık Meydan Muharebesi ile kesin zafer kazanan Atatürk’ün ilk Cumhurbaşkanı seçilmesi ile Başkomutanlık Unvanı da sembolik olarak Cumhurbaşkanlığı uhdesinde kalmıştır.

Mustafa Kemal Atatürk’ten sonra hiçbir Cumhurbaşkanı, başkomutan olmamış, TSK emir ve komuta etmemiştir.

Teknik olarak etmesi de mümkün değildir. Askerlik harp sanatı bilenlerin mesleğidir.

Şayet Cumhurbaşkanı Gül’e sembolik olarak var olan bu unvanı gerçekten verirseniz, Cumhurbaşkanı seçildiği günden bu güne TSK’nin Terördeki, başarısızlığı, Mahkemede yargılanan generallerin sorumluluğunu da vermiş olursunuz ki; bu sorumluluk başkomutan adına hiç de başarılı bir sorumluluk olmaz.

Sembolik olarak Çankaya’ya verilen ünvanın sembolik olarak orada durması daha iyi değil mi?

Gül’e Cumhurbaşkanlığı yeter.

Burcu, Burcu Anadolu Kokan Bir Şiir’le Veda edeyim bu güne…

 

AĞRI DAĞINDAN ESEN YELLER

 


Ağrı dağından esen yeller,
Tutak, Karayazı, Pasinler ,
Aziziye tabyasına gelince,
Dur!
Nene hatun'a, asker selamı ver.


Erzurum, Aşkale, yol uzun,
Erzincan’da eğlen, mola ver.


Kar yağıyor ince, ince,
Sivas göründü, orada işte,
Halay çekiyor kızlar,
El sallayıver görünce.


Yıldızeli Köroğlu beli,
Tokat sana ne demeli?

Erbaa görmeden geçmemeli.



Amasya’ya daha var zaman,
Yeşil ırmak,
Yaman akıyor yaman,
Şirin'i görmüş Ferhat!
Kaptırmış gönlünü,
Delik deşik yüreği,
Vurmuş dağlara Ferhat,
Kazmayı küreği.



Ağrı dağından esen yeller,
Geçtiğin yollarda şarkı söyleyiver,
Çorum Kırıkkale arada ilçeler
Ankara’ya gelince öp beni
Aşkını kulağıma fısıldayıver


Necati Kavlak


 

 
Toplam blog
: 380
: 438
Kayıt tarihi
: 27.08.07
 
 

Karanlığın düşmanı Işık! Gecenin zifiri karanlığı, şafak sökerken yerini, ufukta yükselen Güneş Işı..